"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Saltık: “Sağlıklı beslenmek her çocuğun en temel hakkıdır”

  • 26 Aralık 2022
Ekmek ve Gül Editörü Gazeteci Elif Ekin Saltık Belediye Gazetesi’ne değerlendirmelerde bulundu.

Ekmek ve Gül öncülüğünde başlatılan, birçok sivil toplum kuruluşunun da destek verdiği “okullarda bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek” kampanyası devam ediyor. Uluslararası Çocuk Hakları Elçileri Derneği de kampanyaya destek verdi. Kampanya sürecinden ve gelinen aşamadan bahseder misiniz?

ELİF EKİN SALTIK:
“Okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek haktır” kampanyası, geçtiğimiz mayıs ayında Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği’nin çağrısıyla Kocaeli ve ilçelerinde başlatıldı. Eylül ayında ise, hem bir kadın örgütlenmesi hem de kadın yayıncılığı yapan bir site olan Ekmek ve Gül bünyesinde Türkiye genelinde bir çağrı yaptık ve kampanyayı başlattık. Okul önlerinden işyerlerine, mahallelerden kent meydanlarına kadar her yerde bu talep için buluşmalar, etkinlikler düzenledik, kapı kapı dolaştık. Çağrımızla birlikte kampanyayı Türkiye’nin dört bir yanındaki kadın dernekleri, kitle örgütleri, mahalle inisiyatifleri sahiplendi. Kampanya, muhalefet partilerinin programlarına girdi, muhalefet partileri aracılığıyla mecliste gündeme getirildi, çocuklara en az bir öğün beslenme sağlanması için soru önergeleri, kanun teklifleri verildi. Bu tekliflerin bazısı AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. 2023 bütçe görüşmelerine de bu talep damgasını vurdu. Beslenme hakkı için Millî Eğitim Bakanlığı’yla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçesinden pay ayrılmasını isteyen muhalefet vekillerinin çocuk yoksulluğuna ilişkin verdiği örnekler AKP’li vekiller tarafından “Yok öyle bir şey, abartılıyor,” söylemiyle yalanlandı. Yaptığımız çalışmalarda beslenme hakkına ilişkin uygulamaların acil olarak başlatılması gerektiğini gördük. Kampanya kapsamında Türkiye genelinde 100.000’i aşkın imza toplandığını da hatırlatmak isterim.

23 Aralık Cuma günü, Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 2022-2023 eğitim-öğretim yılının ikinci döneminin başladığı 6 Şubat 2023’ten itibaren Türkiye’deki tüm okullarda, okul öncesi eğitimdeki çocuklara ücretsiz yemek verileceğini açıkladı. Ayrıca taşımalı eğitimin yapıldığı okullarla pansiyonlu okullarda da tüm öğrencilere ücretsiz yemek verileceğini dile getirdi. Bu adımın, “Her okulda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek” kampanyasını ilmek ilmek ören kadınların, kadın örgütlerinin, veli derneklerinin kazanımı olduğunu belirtmek isteriz. Bu talebi sahiplenen, bunun için mücadele eden herkes, hükümetin adım atmak zorunda kalmasında pay sahibidir.

Okullarda bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek neden gerekli ve önemli? Çocukların gıdaya erişim ihtiyacını ortaya koyan göstergeler nelerdir?

ELİF EKİN SALTIK:
2021 yılında Türkiye’de her dört çocuktan biri okula aç gitti. Ağırlaşan ekonomik koşullar, enflasyon, her gün yapılan zamlar, geçim zorluğu nedeniyle bu sayı her geçen gün artıyor. Çok iyi biliyoruz ki, çocuk yoksulluğu, çocuk işçiliği, çocuk istismarı ve çocuk yaşta evlilik birbirine bağlı. Devletin çocukları korumaya yönelik politikalarının yetersiz olması da zinciri tamamlayan etken.

Ailesinin imkânlarına bağlı olmaksızın sağlıklı, doyurucu ve besleyici gıdaya erişmek her çocuğun hakkı. Bu hakka erişmek, çocukların fiziksel sağlığını, bilişsel, zihinsel ve akademik gelişimini ve okula devamlılığını etkilemekle sınırlı kalmıyor. Yetersiz beslenme, okuldan yeteri kadar faydalanamama, akademik başarısızlık, okul terki, çocuk işçiliği, çocuk yoksulluğu, ileri yaşlarda ortaya çıkacak kronik sağlık sorunları gibi çok boyutlu sonuçlara ve eşitsizliklere yol açıyor.

En temel ihtiyaçları karşılayacak ürünlere her gün zam yapılmasının, ücretlerin erimesinin, işsizliğin, yoksulluğun artmasının milyonlarca emekçi ve yoksul için karşılığı, çocuğuna yeterli ve sağlıklı gıda ürünleri alamamak, hatta asgari beslenme imkânlarını sağlayamamak oluyor. Yapılan araştırmalar, ailece öğün atlandığını, çocuklara koyulan beslenmenin giderek küçüldüğünü, hiç beslenme koyamadan çocuğun okula gönderildiğini, okulda açlıktan bayılan, sıranın üzerinde uyuklayan, beslenmesi olmadığı için okula devam edemeyen çocukların sayısının arttığını, okul terk oranının yükseldiğini ortaya koyuyor.

Neden gerekli kısmına gelirsek, yeterli ve sağlıklı gıdaya erişim, çocukların en temel, hayati ihtiyacı. Bu ihtiyacın ebeveynler tarafından karşılanıp karşılan(a)madığının takip edilmesi, karşılan(a)mıyorsa gerekli tedbirlerin alınması, çocuk koruma sisteminin bir parçası. Okulların, çocukların korunması kapsamında da önemli işlevleri var. Çocukların beslenme durumunun takip edilmesi ve yeterli beslenmenin sağlanması, okulun koruma görevleri arasında yer alıyor. Okullarda bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek verilmesi, okul devamsızlığının ve terkinin azalmasını sağlar, beslenme bozukluklarının engellenmesinde ve sağlıklı yemek yeme alışkanlığının küçük yaşta kazandırılmasında rol oynar, uzun vadede ortaya çıkacak kronik hastalıkları engeller, cinsiyet ayrımcılığının azalmasına katkıda bulunur. Ekonomik krizlerin yarattığı toplumsal etkiler (olumsuz koşullarda), çocukları okulda tutan bir sosyal destek önlemi olarak işlev görüyor. Sağlıklı beslenme sayesinde öğrencilerin eğitimden yararlanma potansiyeli ve okul başarısı artar, okullaşma oranı yükselir. Sağlıklı beslenme, kısa ve uzun vadede çocuğun yaşam kalitesini çok yönlü yükseltir, vitamin ve mineral eksikliğine bağlı sağlık sorunlarını azaltır, çocuğun sağlığını ve fiziksel gelişimini olumlu yönde etkiler, bağışıklık sistemini güçlendirir, enfeksiyonlara karşı direncini artırır, yemek yeme alışkanlığını iyileştirir, beslenme bilgisini artırır.

Beslenme desteği uygulamalarında yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve eğitim kurumları arasındaki işbirliği nasıl olmalı?

ELİF EKİN SALTIK:
Beslenme desteği uygulamalarında yerel yönetimler, kitle örgütleri ve eğitim kurumları arasındaki işbirliği (yerelin özelliklerine göre) elbette önemli. Bu uygulamayı kalıcı bir politikaya çevirmek için uygulamanın nasıl hayata geçirilebileceğini, nerede hangi uygulamanın daha işlevli olacağını konuşmak, tartışmak, bölgeye ve bölgenin ihtiyaçlarına göre planlama yapmak gerekiyor. “Okullarda bir öğün, ücretsiz sağlıklı yemek”, öncelik verilmesi, kapsayıcı ve faydalı olması sağlanması gereken bir uygulama. Parasız, bilimsel ve demokratik eğitim, yıllardır öne çıkan taleplerden biri. Okula kayıtta ve eğitim sırasında harcanan parayı düşündüğümüzde eğitim, devlet okullarında bile oldukça masraflı. Eğitimin tamamen ücretsiz olmasına ilişkin toplumsal beklenti törpülendi. Ücretsiz eğitimin bir hak olduğu neredeyse unutturuldu. Oysa devlet, herkese ücretsiz eğitim sunmakla yükümlü.

Parasız, nitelikli, kamusal eğitim talebi sadece kayıtta ücret ödenmemesini, kitap/kırtasiye, okul temizliği, bakımı ve onarımı gibi ihtiyaçların velilerden karşılanmamasını kapsamıyor. Parasız eğitim, eğitime devamı doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyecek her türlü ihtiyacın ücretsiz sağlanmasını içeriyor. Dolayısıyla okul süresince beslenmenin devlet tarafından ücretsiz karşılanması talebi, parasız, bilimsel ve nitelikli eğitim talebinin de ayrılmaz bir parçası. Eğitimin bir bütün olarak ele alındığı, eğitim masraflarının devlet tarafından karşılandığı, beslenme, ulaşım gibi tüm olanakların devlet tarafından sunulduğu bir eğitim sistemine ihtiyacımız var. Çocuklara bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek sağlanması talebi de tam olarak bu ihtiyacın bir parçasını oluşturuyor. Beslenme hakkı için yan yana gelirken çocukların, eğitimin bir parçası olabilecek imkânlara ulaşabilmesini, eğitimin kalitesinin yükselmesini ve parasız eğitimi de talep ediyoruz. Özetle, asıl önemli olan, yasalarla bunu garanti altına almak ve merkezî eğitim politikası hâline getirmek.  

Çocuklara ve üniversite öğrencilerine yönelik beslenme desteği çalışmalarının sürdürülebilir olması için yerel yönetimler nasıl bir rol üstlenmeli?  

ELİF EKİN SALTIK:
Gelir durumu iyi olan ailelerin çocukları iyi bir eğitime erişirken, yoksul ailelerin çocukları eğitime erişemedikleri için yoksulluk döngüsüne hapsoluyor. Yoksulluk döngüsünü kıracak uygulamaların nasıl hayata geçirileceği konusunda yerel yönetimler rol üstlenebilir. Sağlıklı menülerin oluşturulması, bu menülerin dağıtımı sürecinde belediyeler devreye girebilir. Dünyadaki iyi uygulamalara bakmak, nerede, ne yapılmış, hangi aksaklıklar yaşanmış incelemek önemli. Uygulamayı hayata geçirirken yerelin koşulları göz önünde bulundurulmalı. Beslenme desteği çalışmaları, farklı ortaklıklarla, koşullara göre yürütülmeli. Bir önceki soruda da ifade ettiğim gibi, beslenme desteği uygulamaları, parasız, nitelikli kamusal eğitimin bir parçası olmalı, devlet politikası hâline gelmeli. Kurumları harekete geçirecek, zorlayacak bir mücadelenin ne kadar önemli olduğunu gördük. Birlikte kazanabileceğimizi gösterdik, eğitimin tüm kademelerinde okul yemeğini kamusal bir hak hâline getirmek, kamu eliyle yürütülen bir hizmet olarak en nitelikli biçimde uygulanmasını sağlamak da elimizde! Mücadeleye devam etmeliyiz…

ELİF EKİN SALTIK

Uludağ Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Öğrencilik yıllarında ve mezun olduktan sonra özel kurumlarda ve devlet kurumlarında öğretmenlik yaptı. 2012 yılından bu yana Evrensel Gazetesi’nde çalışıyor. Kadınların iletişim ve örgütlenme ağı Ekmek ve Gül’ün editörüdür.


Önerilen Haberler