YÜKLENİYOR
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu atık yönetimi hakkındaki politikalarına ilişkin Belediye Gazetesine değerlendirmelerde bulundu.
Belediyenizin geri dönüşüm ve atık yönetimi çalışmalarından bahseder misiniz? Sürdürülebilir sağlıklı çevre ve kentsel yaşam için hangi projeleri hayata geçirdiniz?
EKREM İMAMOĞLU: Sıfır Atık Yönetmeliği ve Büyükşehir Belediye Kanunu gereğince atıkların kaynağında ayrı toplanması ve geri dönüştürülmesi, ilçe belediyelerinin sorumluluğundadır. İlçe belediyeleri, ambalaj atıklarını ve evsel atıkları hanelerden ve işyerlerinden ayrı toplamaktadır. Ambalaj atıkları, lisanslı toplama, ayırma ve geri dönüşüm tesislerine gönderilerek ekonomiye geri kazandırılmaktadır.
Kaynağında ayrı toplanan karışık evsel atıklar, 39 ilçe belediyesi tarafından belediyemize ait katı atık aktarma istasyonlarına getirilmektedir. Evsel atıkların katı atık aktarma istasyonlarından geri kazanım ve bertaraf tesislerine taşınması, geri kazanımı, enerji üretimi ve bertaraf edilmesi süreci belediyemiz tarafından yönetilmektedir. Bu süreçte aktarma istasyonlarına getirilen atıklar, ilçe belediyelerinin çöp kamyonlarından geniş hacimli tırlara aktarılarak, geri kazanım tesislerine ve düzenli depolama sahalarına taşınmaktadır.
Biyobozunur atık yönetimi kapsamında ilçe belediyeleri tarafından kaynağında ayrı toplanan dal, budak ve pazaryeri atıkları, Kemerburgaz Kompost Tesisi’nde fermantasyona tabi tutularak komposta dönüştürülmektedir. Kompost, İstanbul’un parklarında ve bahçelerinde toprak iyileştirici olarak kullanılmaktadır.
Oteller, restoranlar, hastaneler, kamu kurum ve kuruluşları, ilçe belediyeleri ile yaptığımız protokoller kapsamında ayrı toplanan yemek ve gıda atıkları, 2021 yılında faaliyete alınan Kemerburgaz Biyometanizasyon Tesisi’nde anaerobik çürütme işlemiyle oluşan biyogazla elektrik enerjisine dönüştürülmektedir. Kömürcüoda Biyometanizasyon Tesisi’nde de karışık evsel atıklardan anaerobik çürütmeyle elektrik enerjisi elde edilmektedir.
İlçe belediyeleri tarafından ayrı toplanan endüstriyel nitelikli, geri dönüşümü mümkün olmayan tekstil, kâğıt, poşet, naylon, elyaf vb. atıklar, Kemerburgaz Atıktan Türetilmiş Yakıt Tesisi’nde işlenerek katı yakıt üretimi sağlanmaktadır ve çimento fabrikalarına ek yakıt olarak verilmektedir.
2021 yılında hizmete sunulan Kemerburgaz Atık Yakma ve Enerji Üretim Tesisi’nde günde ortalama 3.000 ton evsel atık işlenmektedir, İstanbul’da oluşan atığın yaklaşık %16’sı yakılarak bertaraf edilmektedir. 85 MW’lık elektrik enerjisi üreten tesis sayesinde atıkların hacimsel olarak %95, kütlesel olarak %75 oranında azaltımı sağlanarak düzenli depolama alanlarından da tasarruf edilmektedir.
Düzenli depolama sahalarında depolanan atıkların organik kısmının oksijensiz ortamda çürümesi sonucu yüksek miktarda metan içeren depo gazı (biyogaz) oluşmaktadır. Gaz toplama borularıyla toplanan bu gaz yakılarak elektrik enerjisine dönüştürülmektedir.
Atığın kaynağında ayrıştırılmasından bertaraf edilmesine kadar her sürecin sürdürülebilir yönetilebilmesi için İstanbul’un 2050 yılına kadar karbon nötr ve dirençli kent olmasını hedefleyen “Deadline 2020” taahhüdü doğrultusunda “İstanbul Atık Yönetim Planı” hazırladık, plan onayladığında yayımlayacağız.
İstanbul’un da üyesi olduğu, dünya genelinde iklim kriziyle mücadele eden büyük kentlerin oluşturduğu küresel koalisyon ve dayanışma ağı C40’ın hedeflerine ve ulusal hedeflere uyumlu olacak şekilde hazırlanan atık yönetim planıyla, 2050 yılında doğrudan düzenli depolama sahalarına gönderilen atık miktarının sıfırlanması, termal yöntemle bertarafın %29’la sınırlandırılması ve atığın %71’lik kısmının geri kazanılması hedeflenmektedir.
Sıfır atık yönetim sistemi dahilinde yerel özelliklere ve kapasiteye uygun geri dönüşüm uygulamalarında, atık üretiminin azaltılmasında, atıkların depolanması ve bertaraf edilmesi sürecinde dikkat ettiğiniz unsurlar nelerdir? Bu kapsamda ayrı bir birim oluşturdunuz mu?
EKREM İMAMOĞLU: Atık yönetimi hiyerarşisinde, atık oluşumunun önlenmesini, atıkların azaltılmasını, yeniden kullanılmasını, geri dönüşümünü ve bertaraf edilmesini esas alıyoruz. Geri dönüşüm uygulamalarında hedef, atığın kaynağında ayrıştırılmasıdır. İstanbul’da geri dönüşüm oranı %5-%7 civarındadır. İlçe belediyelerinin geri dönüşüm ve ayrıştırma performansı ne kadar yüksek olursa, belediyemizin katı atık tesislerine, düzenli depolama sahalarına gelen atık miktarı da o oranda azalmaktadır. Ambalaj atıklarının, atık toplama sistemine gerek kalmaksızın depozito yöntemiyle geri dönüşümü için “Zorunlu Depozito Sistemi” uygulamasının bir an önce yürürlüğe alınması önem arz ediyor.
Atık üretiminin azaltılmasına dikkat çekmek için vatandaşlar ve paydaşlarımızla birlikte israfın önlenmesi, tek kullanımlık ürünlerin yerine yeniden kullanılabilir ve çevre dostu ürünlerin tercih edilmesi, atıkların yeniden değerlendirilmesi gibi konularda farkındalık çalışmaları yapıyoruz. Belediyemizin Atık Yönetimi Şube Müdürlüğü, bu konuyla ilgili çalışmaları yürütüyor.
Atık karakterizasyonuna göre oluşan evsel atığın %48’i biyobozunur (organik) atıklardır. Bu doğrultuda atıkların azaltılmasında ve geri kazanılmasında önem teşkil eden hususlardan biri, biyobozunur atıkların yönetilmesidir. Bu kapsamda İl Mahalli Çevre Kurulu’nun 2021 yılında aldığı karar doğrultusunda İstanbul genelinde biyobozunur atık yoğunluğu yüksek olan otellerden, restoranlardan, kamu kurum ve kuruluşlarından, hastanelerden, eğitim kurumlarından çıkan biyobozunur atıkları toplamaya başladık.
Yurttaşlara geri dönüşüm ve sıfır atık bilinci kazandırmak, kentsel atıklar konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla yaptığınız çalışmalar nelerdir? Atık yönetimi konusunda uzmanlarla, sivil toplum kuruluşlarıyla, çevre dernekleriyle, sivil inisiyatiflerle işbirliği yapıyor musunuz?
EKREM İMAMOĞLU: Sıfır atık farkındalığını artırmak için bilinçlendirme eğitimleri ve etkinlikleri düzenliyoruz. Öğrencilere eğitimler veriyoruz, belediyemizin atık yönetim tesislerine geziler gerçekleştiriyoruz. Özel günlerde ve haftalarda sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşların katılımıyla geri dönüşüm ve ileri dönüşüm etkinlikleri yapıyoruz, atık azaltma, geri dönüşüm ve yeniden kullanma konularında vatandaşların farkındalığını artırıyoruz. “İstanbul Sıfır Atık Gönüllüsü” başvuru sistemi oluşturduk, web sitesinden üzerinden başvurular alınıyor ve vatandaşların bilinçlendirme faaliyetlerine gönüllü katılımı sağlanıyor. Türkiye genelindeki belediyelerle teknik bilgi paylaşıyoruz. İlçe belediyeleri, üniversiteler, kent konseyi ve çevre dernekleriyle birlikte çalıştaylar, toplantılar düzenliyoruz, farkındalık çalışmaları yürütüyoruz. 2020 yılında faaliyete geçen Döngüsel İşler Atölyesi’nde, vatandaşların ve üretici grupların katılımıyla ileri dönüşüm etkinlikleri düzenleniyor, prototip ürünler tasarlanıyor. Belediyemizin altı hizmet binasına “Sıfır Atık Belgesi” aldık, diğer binalar ve yerleşkeler için çalışmalarımız sürüyor. Belediyemizin çalışanlarına yönelik kurulan eğitim modülünde sıfır atık konusunda bilinçlendirme eğitimleri veriyoruz.
Geri dönüşüm ve atık yönetimine ilişkin çevre politikalarınızı yapılandırırken mevzuat, bütçe ve işleyiş açısından zorluklarla karşılaşıyor musunuz?
EKREM İMAMOĞLU: Mevzuat, bütçe ve işleyiş açısından zorlukları şöyle özetleyebilirim:
• Mevzuat gereği kaynağında ayrıştırmanın, geri dönüşümün ilçe belediyeleri tarafından gerçekleştirilmesi, 39 ilçe belediyesi tarafından farklı sistemle toplama ve ayrıştırma yapılması, atık yönetiminde farklı karar alma mekanizmalarının olması, bu nedenle geri dönüşüm/ayrıştırma (organik atıkları ve ambalaj atıkları) sisteminin İstanbul genelinde tek elden yürütülerek uygulamaya geçilememesi,
• Atık yönetim bedelinin karşılanma süreci,
• Depozito yönetmeliğinin çıkarılması ve uygulamaya alınmasının gecikmesi,
• Sokak toplayıcılarının sistemde illegal olarak bulunması,
• Atık lojistiği maliyetlerinin trafik ve mesafelerin uzaklığı nedeniyle yüksek olması,
• Belediyelere verilen finansal kaynakların yetersizliği,
• Atık yönetiminde farklı karar alma mekanizmalarının olması ve tek elden yönetilmemesi,
• Düzenli depolama sahaları ve atık bertaraf tesisleri için yer sıkıntısı yaşanması.