"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Enflasyonla Mücadele Yöntemleri İnandırıcı Olmalı

  • 14 Şubat 2022
SODEMSEN Genel Sekreteri Cahit Korkmaz enflasyonla mücadele yöntemleri üzerine düşünceleri yazdı.

TÜFE, 2022 yılı Ocak ayında  %11.10 oranında arttı. Ocak ayındaki artışla birlikte yıllık enflasyon %48.69 düzeyinde gerçekleşti. Enflasyonun para politikalarıyla düşürülemeyeceği biliniyor. Kur korumalı mevduatın kamuya maliyeti de faiz ödemelerini yükselten bir etkiye sahip. Bu durumdan gerekli derslerin çıkarılması gerekiyor. Üretim ve yatırım artmadan enflasyonla mücadele edilemeyeceği bilimsel bir gerçek olarak değerlendirilmelidir. Bu nedenle yeni ekonomi politikaları gözden geçirilmelidir.

Tarımı desteklemeyen ve tarım ürünlerinin ithalatını sınırlandırmayan ekonomi politikalarının başarılı olma şansı yoktur. Çiftçilerin ürünleri değerlendirilmelidir, maliyetler azaltılmalıdır, kırsal kesimde alınteri döken insanlara vergi muafiyeti ve sosyal güvenlik teşvikleri getirilmelidir. Diğer sektörlerde de istikrar sağlanmalıdır. Hukuk ve yatırım, temel hedefler olmalıdır. Türkiye bu sayede yerli ve yabancı yatırımcılar için cazip olacaktır. Yatırım, üretim, ihracat ve istihdam ilişkileri çok yönlü planlanmalıdır. Türkiye’nin potansiyelinin kıymeti bilinmelidir. Geleceği güvence altına alacak sosyal politikalar geliştirilmelidir.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan TÜFE artışı, toplumun yoksullaştığının göstergesidir. Enflasyon, yoksulluğa ve gelir dağılımında bozulmaya neden olmaktadır. Makroekonomik göstergeler olumlu olsa da, toplumun satın alma gücünün azaldığı aşikârdır. Elektriğe ve doğalgaza yapılan zammın TÜFE sepetindeki ağırlığının düşürülmesi neticesinde enflasyonun düşük çıkması inandırıcı değildir.

Elektriğe %50-125, doğalgaza %25-50 arasında yapılan zammın, benzin, motorin, kira ve gıda maddelerindeki artışın genel enflasyonla aşağıya çekilmesi, TÜFE oranlarının çarşı-pazar fiyatlarıyla uyumlu olmadığını ortaya koymaktadır.

Asıl sorun, 409 madde grubunun ağırlıklarının belirlenmesinde yaşanmaktadır. Zorunlu harcamaların bir kısmının, gıdanın, doğalgazın ve elektriğin TÜFE sepetindeki ağırlıkları düşürülmüştür. Kirada da benzer düşüşler söz konusudur. Giyimin, ulaştırmanın ve lokanta harcamalarının ağırlığı yükseltilmiştir. Bu değişiklikler, bilimsel gerçeklerle ve hayatın gerçekleriyle örtüşmemektedir.

Enflasyon hesaplaması inandırıcı olmalıdır. Sepet içindeki ağırlıkların değiştirilmesiyle TÜFE oranlarının düşürülmesi, zor şartlar altında geçimini devam ettiren, gelir yönünden zayıf kesimlerin ücretlerine yapılan zamların küçültülmesi sonucunu doğurmaktadır. Ücretler, reel olarak korunmadığından, giderlerin ödenemediği ve icraların arttığı bir dönemden geçiyoruz.

Çalışanların ve emeklilerin maaşlarına yapılacak zam belirlenirken TÜFE artışı esas alındığı için enflasyon sepetinde yer alan maddelerin grup ve ürün ağırlıkları yeniden değerlendirilmelidir. Bu yapılmadığı sürece enflasyon hesaplamasına yönelik güven giderek azalacaktır.  


Önerilen Haberler