"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Faiz Neden, Enflasyon Sonuç

  • 21 Şubat 2022
SODEMSEN İdari ve Mali İşler Müdürü Ata Alkan enflasyon ve faiz üzerine düşünceleri yazdı.

“Faiz neden, enflasyon sonuç” önermesi ülkemiz için yeni bir model gibi sunulsa da, yakın tarihte denenmiş, ülkemize ağır bedeller ödetmiştir. 1994 kriziyle yaşadığımız, yanlışlığını yaşayarak öğrendiğimiz bu teze yeni ve kurtarıcı model olarak sahip çıkan ülke ve ekonomi yöneticileri, sözde yeni ekonomik modeli şöyle açıkladılar: “Faiz düşünce kur yükselir, kur yükselince ithalat azalır, ihracat artar. Ayrıca kur yükselişine bağlı olarak ithalat pahalı olacağı için yerli üretim onun yerini alır, cari açık, cari fazlaya dönüşür. Yerli üretim, ithal ürünlerin yerini almaya başlayınca da enflasyon düşer.”

İşin uzmanlarının tüm uyarılarına rağmen Merkez Bankası bu düşünceyle politika faizini %19’dan önce %18’e, sonra adım adım %14’e düşürdü.  Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı.
Merkez Bankası politika faizinin düşürülmesi, tahvil faizlerinin düşmesinden ziyade ciddi oranda yükselmesine neden oldu. Merkez Bankası, bankalara %14 faizle borç verirken, bankalar da aldıkları parayı %24 faizle Hazine’ye borç verdi. Hâl böyleyken, piyasa faizi %24’e ulaştı.

Öte yandan, faiz düşünce, geçmişte olduğu gibi, kurlar fırladı. Merkez Bankası, yanlış faiz politikası sonucunda milyarlarca doları piyasaya satarak kuru tutmaya çalışırken, rezervler faiz indirimi hamlesini haklı göstermek için bu yanlış politika uğrunda harcandı. Merkez Bankası verilerine göre, Eylül-Aralık 2021 döneminde faiz indiriminin doğru bir eylem olduğunu kanıtlamaya çalışmanın bedeli, yaklaşık 18 milyar dolar oldu. Diğer bir deyişle, net rezerv bu üç ayda 18 milyar dolar eridi.

Faiz indirimlerinin ardından kurlardaki ciddi sıçramalar, enflasyonu gün yüzüne çıkardı. Kurlardaki büyük artış öncelikle ithal girdi maliyetlerini artırdı. Akabinde ürünlerin satış fiyatları yükseldi ve yüksek enflasyona neden oldu. Ülke risk primi, CDS*  509’a yükseldi. Ne yazık ki ülkemiz, dünyanın en riskli üç ülkesinden biri oldu.

Bu yaşananlar, faizin enflasyonun nedeni olduğunu bir kez daha gösterdi. Yani kur yükselirse, enflasyon artar, risk yükselir. Risk yükselirse, kur tekrar artar, bu durum enflasyonu tetikler. Yaşayarak ve ağır bedeller ödeyerek gördük ki, “faiz neden, enflasyon sonuç” tezi yanlıştır.

Bir sorunun çözümü için öncelikle sorun doğru tanımlamalıdır. Soruna yol açan nedenler belirlenmelidir. Ardından, nedenleri ortadan kaldırmaya çalışmak gerekir. Bu yaklaşımla enflasyonu düşürmek istiyorsak, riski azaltmamız gerekmektedir. Riski azaltmanın yolu, ülke yönetiminin ve tüm idarenin yeniden liyakatli kadrolar tarafından yönetilmesini sağlayacak erken seçimden geçmektedir.


*Bir çeşit sigorta primi şeklinde kabul edilebilecek olan CDS primi değerliliğinde 300 baz puan, aşırı risk olarak kabul edilmektedir.





Önerilen Haberler