YÜKLENİYOR
Yaşama Dair Vakıf Araştırma Direktörü Rümeysa Çamdereli görüşlerini Belediye Gazetesi’ne aktardı.
YADA (Yaşama Dair Vakıf), 2021 yılında “Ne Eğitimde Ne İstihdamda (NEET) Gençlerin İhtiyaçları, Problemleri, Gelecekten Beklentileri” konulu bir araştırma yaptı. Araştırmanın kapsamından ve amacından bahseder misiniz?
RÜMEYSA ÇAMDERELİ: Türkiyeli gençlerin önemli bir kısmını ne eğitimde ne de istihdamda yer bulabilen gençler oluşturuyor. Bu rapor, ne eğitimde ne de istihdamda olan gençleri odak noktasına alarak, çalışma ve eğitim durumlarına göre Türkiyeli gençlerin panoramasını oluşturmayı amaçlıyor. NEET olarak da tanımlanan bu grubun karşılaştığı zorluklar, geleceğe yönelik tercihleri ve hayalleri sadece kendi kişisel hayatları açısından değil, Türkiye’nin sosyal ve ekonomik geleceği açısından da önem taşıyor. Rapor, Türkiyeli NEET ve NEET olmayan gençlerin farklılıklarının ve benzerliklerinin altını çizerek, özellikle NEET grubundaki gençlerin problemlerini ve ihtiyaçlarını analiz ediyor, bu gençleri hedefleyen sivil toplum çalışmalarına ve kamu politikalarına destek olmayı amaçlıyor.
Türkiye’de gençliğin homojen bir yapıda olmadığı gerçeğinden hareketle ne eğitimde ne istihdamda olma durumunu etkileyen toplumsal, ekonomik, kültürel ve siyasi faktörler nelerdir?
RÜMEYSA ÇAMDERELİ: NEET grubundaki gençleri, NEET olmayan gençlerden ayıran temel bir demografiden bahsetmek mümkün. Gençlerin kadın, 25-29 yaş arasında, düşük ve orta gelirli, sağlık sorununa sahip olması ve Türk olmaması hâlinde NEET grubunda olma ihtimalleri daha yüksek. Ayrıca NEET grubundakiler, NEET olmayan çağdaşlarına nazaran sosyal çevrelerinde daha çok sorumluluk alıyorlar ve daha mutsuzlar. Dolayısıyla araştırma sonuçları, çeşitli olduğu kadar önemli ortak noktaları olan bir NEET manzarası çiziyor.
Eğitim, cinsiyet, etnik kimlik ve çalışma durumu ne eğitimde ne istihdamda kategorik sınıflandırmasına ne ölçüde dahil oluyor? Yaptığınız görüşmelerde bu duruma ilişkin hangi detaylara ulaştınız?
RÜMEYSA ÇAMDERELİ: Araştırmada altı kategori kullanıldı:
1. İstihdamda: Bu küme, çalışanlar kümesiyle örtüşüyor. Bu gruptaki gençler ya tam-zamanlı ya yarı-zamanlı ya da şirket sahibi işveren olarak çalışıyor. Çalışanlar kümesinin yanı sıra çalışan öğrenciler de bu grupta. Bu küme, NEET kapsamında değil.
2. Sınırda: Bu kümedeki gençler hâlâ çalışma ya da eğitim hayatının içinde. Bununla beraber ya mevcut iş kontratları bitmek üzere ya da bağlı oldukları okuldan mezun olmak üzereler. Bu gruptakileri ayıran temel faktör, henüz net bir gelecek planına sahip olmamaları. Dolayısıyla NEET olmayan grubunun sınırında olmaları. Bu gruptakiler, NEET kapsamında değil.
3. Aktif: Aktif NEET kümesindeki gençler düzenli çalışmıyor ya da eğitim hayatına düzenli devam etmiyor olsa da, çalışmak veya eğitim görmek için çaba gösteriyor. Düzensiz çalışanlar, sınava hazırlananlar ve iş arayan resmî işsizler, aktif NEET grubuna dahil. Bu gruptakiler, NEET grubunda olsa da, NEET grubunun sınırında.
4. Pasif: Pasif NEET kümesi, aktif NEET kümesinin aksine, uzun süredir çalışma ve eğitim hayatının dışında kalan gençlerden oluşuyor. Bu gruptakiler, imkân olması hâlinde çalışacak olsalar da, NEET grubunda kalma ihtimalleri aktif gruba nazaran daha yüksek. Bu gruptakilerin eğitim ve becerileri, pazarın talep ettiği eğitim ve becerilerle uyuşmayabiliyor.
5. Ümitsiz: Ümitsiz grup, pasif NEET kümesinin kronik kesimini oluşturuyor. Bu gruptaki gençler, iş aramayı ya da eğitim kurumuna başlama çabasını bırakmış durumda. Her ne kadar imkân sunulması hâlinde NEET olma durumundan çıkabilecek olsalar da, motivasyon ve imkân açısından bakıldığında NEET grubundan çıkma ihtimalleri daha düşük.
6. Kalıcı: Kalıcı NEET grubundakiler, diğer kümelerin aksine, çalışmaya ve eğitime katılma niyetine sahip değil, bu statülerini korumayı tercih ediyorlar. Ev kadınları bu kümede.
Kadınların NEET grubunda olma ihtimali, erkeklere nazaran daha yüksek. Araştırmaya katılan kadınların yaklaşık %58’i NEET grubundayken, bu oran erkekler için %47.5’e düşüyor. Kadın-erkek ayrımı, NEET kümeleri üzerinden incelendiğinde daha da belirgin oluyor. Erkeklerin yarıdan fazlası istihdamda veya sınırdayken, kadınlar için bu oran yaklaşık %38. Dahası, kadınların pasif, ümitsiz ve kalıcı NEET gruplarında olma ihtimali erkeklere oranla daha yüksek. Yani kadınların NEET grubunda olma ihtimali de, NEET grubunda kalma ihtimali de daha yüksek.
Bir diğer etmen de gelir durumu: NEET grubundaki gençlerin düşük ve düşük-orta gelirli olma ihtimali, yüksek gelirli olma ihtimalinden daha yüksek. Araştırmaya katılan düşük gelirli gençlerin yaklaşık %60’ı NEET grubundayken, bu oran düşük-orta gelir grubunda %54 seviyesinde. Yüksek gelir grubundaysa bu ilişki tersine dönüyor. Yüksek gelirli grubun %63’ü NEET değil. Bir başka deyişle, NEET problemi daha ziyade düşük ve düşük-orta gelirli grubu ilgilendiriyor.
Araştırma sonuçları etnik kimlikle NEET statüsü arasında önemli bir paralellik olduğunu gösteriyor. Hanesinde Türkçeden başka dil konuşulan gençlerin %59’u NEET. Yani başta Kürtler olmak üzere Türkiye’de farklı etnik kimliklerin eğitim ve iş imkânlarına erişimi Türklere nazaran daha kısıtlı.
NEET statüsünün en önemli belirleyicilerinden diğeri de sağlık sorunları. Katılımcılar arasında kronik bir rahatsızlığı veya zihinsel/fiziksel bir engeli olduğunu söyleyenlerin yaklaşık %61’i NEET grubunda. Yani sağlık problemleriyle mücadele eden grupta her dört kişiden yalnızca biri çalışma veya eğitim şansı bulmuş.
Türkiye’deki toplumsal değişim/dönüşüm dönemlerinin olumsuz süreçlerinden en fazla etkilenen toplumsal kesimlerin başında gençler geliyor. Araştırmanın sonuçları bağlamında değerlendirdiğinizde gençler neden çalış(a)mıyor ve eğitim görmüyor?
RÜMEYSA ÇAMDERELİ: Öncelikli sebepler, kişisel ve ailevi: Katılımcıların bir kısmı kişisel sebeplerden ve bakım yükümlülüklerinden ötürü çalışmayı tercih etmiyor. Katılımcılara neden çalışmadıkları sorulduğunda, çalışmayı istemediğini söyleyenlerin sadece %38’i kalıcı, %36’sı pasif NEET kümesinde. Tam zamanlı bir işte çalışmak istemeyenlerin %60’ı pasif NEET kümesinde. Kalıcı NEET grubundan ziyade pasif NEET grubunun bu seçenekteki baskın pozisyonu, iş bulamayan ve bu durumu kabullenen genç kitleye işaret ediyor. Bir grup, bakmakla yükümlü olduğu kişiler olduğu için çalışmadığını belirtiyor. Tam zamanlı bir işte çalışmamasının sebebini çocuk bakım yükümlülüğüne bağlayanların tamamı pasif grupta. Bu grubun mevcut eğitim ve istihdam durumunu değiştirmek güç.
Çalışmak istemesine rağmen gerekli imkân ve destek sunulmadığı için çalışamayan katılımcılarsa başka bir tablo çiziyor. Bu gruptakilerin önemli bir kısmı sınırda. Gerekli desteğin sunulması ve düzenlemelerin yapılması hâlinde çalışma hayatına katılmaya daha yatkınlar. Psikolojik nedenlerden ötürü tam-zamanlı çalışmadığını belirten gençlerin yaklaşık yarısı sınırda. Çalışmamasının sebebini psikolojik nedenlere bağlayan katılımcıların %27’si sınırdayken, %33’ü ümitsiz grupta. Bu yönelim, gerekli desteği almamaları hâlinde gençlerin NEET pozisyonlarının daha yerleşik hâle gelebileceğini gösteriyor. Benzer şekilde, sağlık sebeplerinden ötürü çalışmadığını belirtenlerin de üçte biri sınırdayken, diğer üçte birlik kesim ümitsiz NEET kümesinde. Diğer bir grup, yetenek yetersizliğini çalışmamanın ana nedeni olarak görüyor. Bu grubun da yaklaşık dörtte biri sınırda. Tüm bu sebepleri öne süren gençlerin önemli bir kısmının sınırda olması, dönüştürülebilir bir potansiyeli gösteriyor. Gençlerin, becerilerini geliştirebileceği fırsatlara, fiziksel ve psikolojik problemlerinin çözümü için imkânlara ve tüm bu koşullarda çalışmalarına imkân verecek erişilebilir çalışma ortamlarına ihtiyaçları var.
Gençlerin diğer şikâyet konusu ise, ayrımcılık. Ayrımcılıktan ötürü iş bulmakta zorlanacağını düşünen gençlerin %50’si sınırda, %35’i öğrenci ve %30’u resmî işsiz. Bir başka deyişle, hâlihazırda iş arayan veya iş arayacak genç kitle, ayrımcılığa uğramaktan endişeli. Çalışmış ve ayrımcılığa uğramış katılımcıların beyanları, gençlerin bu endişelerinde pek de haksız olmadığını gösteriyor.
Genç işsizliğini ve yoksulluğunu ortadan kaldıracak, gençlerin sosyo-kültürel bilgi ve becerilerini geliştirecek, yaşamsal temel ihtiyaçlarını, beklentilerini ve taleplerini karşılayacak sosyal, ekonomik ve kültürel politikaların içeriği nasıl olmalı? Bu süreçte yerel yönetimler sizce nasıl bir rol üstlenmeli?
RÜMEYSA ÇAMDERELİ: NEET gençleri, NEET olmayanlardan ayıran en önemli faktör, sosyalleşme pratikleri. Evden çıkmanın mesele olduğu bir gruptan bahsediyoruz. Özellikle derinlemesine görüşmelerdeki ve yaptığımız çalışmalardaki en önemli detay, bu kişilere, özellikle de kalıcı NEET grubundakilere erişimin ancak bu kişilere sosyal hizmet sağlayan yapılarla olabileceğiydi. Yani sadece belediyelerden, kamu kurumlarından sosyal destek ve hizmet almak için evden çıkan bir kesimden söz etmek mümkün. Öncelikle bu kritik pozisyonun yerel yönetimler tarafından sahiplenilmesi gerekiyor. Bunlara ek olarak önerilerimizi şu şekilde sıralayabiliriz:
• NEET grubundaki gençlere yönelik geliştirilen politikalar, gençlerin heterojen yapısını, alt-grupların farklılaşan ihtiyaçlarını ve taleplerini göz önünde bulundurmalı.
• Gençlerin fiziksel ve psikolojik sağlık ihtiyaçlarının karşılanması için destek verilmeli. Özellikle ümitsiz ve kalıcı NEET grubundaki gençlerin yaşadığı özgüven eksikliği giderilmeli.
• Hâlihazırda NEET grubunda olan gençlerin meslek sahibi olması için örgün eğitimden ziyade yabancı dil ve mesleki becerilere yönelik kurslar veya sertifika programları düzenlenmeli.
• Çocuk ve yaşlı bakımından ötürü çalışamayan ya da eğitime devam edemeyen kadınlar için ücretsiz kreş veya evde bakım destekleri sunulmalı.
• Ekonomik ihtiyaçlardan ötürü eğitimine devam edemeyen gençlerin ihtiyaçları gözetilerek burs imkânları sunulmalı.
RÜMEYSA ÇAMDERELİ KİMDİR?
Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. İstanbul Üniversitesi Kadın Çalışmaları Programı’nda yüksek lisansını tamamladı. Kadına Şiddete Karşı Müslümanlar İnisiyatifi gibi farklı organizasyonların bir parçası oldu. Kadınlar Camilerde, Reçel Blog (www.recel-blog.com) ve Havle Kadınlar Derneği’nin kurucuları arasındadır. 2015 yılından bu yana YADA Vakfı’nda proje uzmanı olarak görev yapıyor. 2020 yılı başından beri araştırma direktörü olarak çalışmalarına devam ediyor.