YÜKLENİYOR
Türkiye’de gençleri kapsamayan bir siyaset anlayışının tam demokratik bir zemin kazanması mümkün değil. Bu nedenle Avrupa’nın en yüksek genç nüfusuna sahip olan ülkemizde, gençleri kazanamayan bir siyasi partinin başarılı olma şansı yok.
Son kamuoyu araştırmalarına göre, gençlerin sadece %13’ü Türkiye siyasetinden memnun olduğunu beyan ediyor. Tek başına bu veri bile siyaset kurumunun kendini sorgulaması için önemli bir neden.
Gençler, siyasete eleştirel yaklaşıyor. Kavga eden, kutuplaştıran, özgürlük alanlarını daraltan ve en önemlisi kendilerini politik kararlardan dışlayan siyasetçilerden uzaklaşıyorlar. Deyim yerindeyse, siyasetin kendilerine anne-babalık yapmasını istemiyorlar. Çoğulcu, özgürlükçü değerlere önem veren bir anlayışın Türkiye’de hâkim olmasını talep ediyorlar.
Gençlerin yerel yönetimlerden de beklentileri var. İstihdam, beceri geliştirme/staj imkânı, eğitim desteği, sosyal aktiviteler, sosyal mekânlar, gençlerin beklentiler arasında öne çıkıyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak gençlerin bu taleplerini tek tek değerlendiriyor ve çözüm üretiyoruz. Yapılan araştırmalarda belediye başkanlarımızın gençler arasındaki beğenilirlik düzeyinin yüksek olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki süreçte yapmamız gereken, gençlerin partimize duyduğu güveni artırmaktır.
Bu kapsamda 5-6 Mart 2022’de Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde yerel yönetimlerimizin gençlik birimleriyle bir araya geldik. Toplantılarda yerel yönetimlerimizin gençlik stratejileri üzerinde durduk, önümüzdeki süreçte atacağımız adımları değerlendirdik. İleriki dönemde bu çalışmalarımızı genişleteceğiz, beklentilere yönelik yeni projeler ve hizmetlerle gençlerin karşısına çıkacağız.
Gençlerle ilgili bazı temel verilere bakacak olursak, acı bir tablo ortaya çıkıyor:
• Genç nüfustaki işsizlik oranı, %22.3,
• Ne eğitimde ne istihdamda olan genç oranı, %28,
• İmkânı olsa yurtdışında yaşamak isteyen gençlerin oranı, %60.
Genel seçimde yaklaşık 7 milyon genç ilk kez oy kullanacak. Yani gençlerin yapacağı siyasi tercih, seçimin kaderini belirleyecek. Gençler, kendilerini işsiz bırakan, kaliteli bir eğitimden mahrum eden, özgürlük alanlarını daraltan ve karar alma süreçlerine dahil etmeyen siyasi iktidarla sandıkta yüzleşecek.