YÜKLENİYOR
Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç Belediye Gazetesi’nin sorularını aktardı.
Belediyenizin çocuklara yönelik hizmetlerinden bahseder misiniz? Belediyeniz bünyesinde “Çocuk Merkezi”, “Çocuk Meclisi” gibi mekanizmalar oluşturdunuz mu?
ŞÜKRÜ GENÇ: Göreve geldiğim ilk günden bu yana söylediğim bir şey var: Ben, Sarıyer’i çocuklarla yönetiyorum. Onların fikirleri, istekleri, önerileri benim için çok önemli. Bu nedenle çocuklara yönelik hizmetlerimize onlar anne karnındayken başlıyoruz. Alacakları eğitimin her adımını planlıyoruz. Sarıyer 95 Projesi’yle, sosyal uzmanların evlere yaptığı ziyaretlerle annenin gebeliğinden çocuğun üç yaşına kadar olan sürecini şekillendiriyoruz.
Sekiz şubesiyle 3-6 yaş arasındaki çocuklara hizmet verdiğimiz çocuk gündüz bakımevlerinde çocukların bilişsel, sosyal, duygusal ve akademik gelişimini destekleyen faaliyetler yürütüyoruz. Drama, halk oyunları, spor, matematik ve okul öncesi felsefe branş eğitimleriyle çocukları okul hayatına hazırlıyoruz. Müfredata bağlı olarak müze, tiyatro, sinema etkinlikleriyle açık alan gezileri ve özel günlerde ailelerin katıldığı etkinlikler düzenliyoruz. Bu sayede çocuklar hem nitelikli eğitim alıyor hem de kaliteli zaman geçiriyor.
Eğitsel ve sosyal alanlardaki ihtiyaçları karşılamak, bu alanlarda fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla kurulan Sarıyer Gençlik Eğitim Merkezi (SAGEM), 11 şubesiyle 7-14 yaş arasındaki çocuklara ve ailelerine hizmet veriyor. Merkezde, temel branş derslerinin yanı sıra yabancı dil, bilgisayar, müzik, görsel sanatlar, yaratıcı drama ve spor etkinlikleri de düzenleniyor. Böylece çocuklar hem derslerini tekrar ediyor hem de sosyal faaliyetlere katılıyor. SAGEM öğrencileri, “Sarıyer Belediyesi Çocuk Meclisi” kurdu. Çocuklar bu mecliste kendi haklarını konuşuyor, talep ve önerilerini tartışarak bize sunuyor. Yani yönetimde söz sahibi oluyorlar. Ayrıca her yıl 23 Nisan’da yurtdışından gelen çocuklarla birlikte “Hepimiz Farklıyız, Hepimiz Eşitiz” sloganıyla Uluslararası Çocuk Bildirgesi yayımlıyorlar. Yine SAGEM öğrencileri tarafından geçtiğimiz yıl “Çocuk Su Meclisi” kuruldu, suyun yaşamımız için önemi ve tasarruflu kullanımı hakkında bildiri yayımlandı.
LGS ve YKS sınav maratonunda öğrencilere destek olmak amacıyla Sarıyer Akademi’yi kurduk. Öğrencilerin kariyerine yön verecek uzman eğitmenlerle güncel sınav sistemine en uygun eğitimleri veriyoruz. Yerel yönetimler arasında kendi yayınlarını çıkaran ilk eğitim kurumu olarak öne çıkıyoruz. Ayrıca yapay zekâ ve matematik olimpiyatları eğitimleriyle, öğrenci ve öğretmen gelişim programıyla Türkiye’nin en prestijli üniversitelerine ve okullarına binlerce öğrenci yerleştirdik. “Eğitimde Fırsat Eşitliği” ilkemiz doğrultusunda her yıl 7.500 öğrenciye eğitim yardımında bulunacak şekilde bütçemizden pay ayırıyoruz.
Bütün bunlar elbette bizim için çok önemli. Ama asıl önemli olan, çocukların kendi haklarını doğru bir şekilde öğrenebilmesi. Bunun için ne yapabiliriz diye düşündük ve Çocuk Hakları Festivali düzenlemeye karar verdik. Her yıl Dünya Çocuk Hakları Günü’nde düzenlediğimiz festivalin ev sahibi çocuklar oluyor. Önce resimle, şiirle, yazıyla, oyunla kendi haklarını öğreniyor, sonra bunları büyüklere anlatıyorlar. Bu festival, çocukların sosyal hayata katılması açısından oldukça önemli.
Uzman eğitmenler, köklü bir geçmişe sahip olan Sarıyer Belediyesi Spor Kulübü altyapısında çocuklara farklı branşlarda eğitim veriyor. Okullarla da iletişim hâlinde olan eğitmenler, yetenekli çocuklara ulaşıyor, onların yeteneklerini geliştirmesini sağlıyor. Sarıyer Spor Kulübü altyapısında eğitim alan çocuklar, ulusal/uluslararası müsabakalarda ülkemizi temsil ediyor.
Çocuk bakımı, okul öncesi eğitim, rehberlik, psiko-sosyal destek, serbest zaman merkezi ve faaliyetleri kapsamında hangi hizmetleri hayata geçirdiniz? Sivil toplum kuruluşlarıyla, çocuk dernekleriyle ve ailelerle işbirliği yapıyor musunuz?
ŞÜKRÜ GENÇ: Çocuk bakımı konusunda, Sarıyer 95 Projesi’nde Bernard van Leer Vakfı ve Boğaziçi Üniversitesi’yle birlikte çalıştık. Belediyemiz bünyesinde yürüttüğümüz proje kapsamında Boğaziçi Üniversitesi’yle çalışmaya devam ediyoruz. Çocuk gündüz bakımevlerinde, çocuk bakımı konusunda babaları bilinçlendirmek için AÇEV’le birlikte “Baba Destek Programı” yürüttük. Yeni eğitim-öğretim yılında okul öncesi eğitim merkezleri sayısını 11’e yükselteceğiz. Her mahalleye en az bir gündüz bakımevi kurmak için çalışmaya devam edeceğiz. SAGEM’lerde, İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi (ÇOÇA), TAPV ve AÇEV’le ortak çalışmalar yürütüyoruz.
Sarıyer Aile Danışma Merkezleri’nin (SADEM) Cumhuriyet ve Ayazağa şubelerinde üç pedagogla çocuklara hizmet veriyoruz. SAGEM şubelerinde eğitim alan çocuklara önleyici-koruyucu ruh sağlığı hizmeti de veriliyor. Sarıyer Akademi’de rehberlik servisi de yer alıyor.
Eğitime olduğu kadar sanata ve spora da önem veriyoruz. Sarıyerli çocukların yaz tatillerini verimli geçirmesini, kültür-sanat ve spor alanında gelişmesini önemsiyoruz. Biz, çocukların apartmanlara sıkışmasını değil, sanatla iç içe olmasını istiyoruz. Çocukların yatkın oldukları sanat ve spor dallarında kendilerini geliştirmesi, daha yaratıcı, başarılı ve üretken bireyler olması için katkıda bulunuyoruz. Yarıyıl tatillerinde “Karneni Getir Havuzda Yüz” etkinliğiyle, çocuk oyunlarının sahnelendiği Karne Şenliği’yle çocukların okuldan kalan zamanlarını değerlendirmesini sağlıyoruz. Yaz spor okullarında her yıl binlerce çocuğa on branşta eğitimler veriyoruz, geleceğin sporcularını yetiştiriyoruz.
Yaz aylarındaki sanat kurslarında çocukların yetenekleri doğrultusunda halk dansları, bağlama, piyano, drama, gitar, resim ve bale olmak üzere farklı branşlarda, uzman eğitmenler eşliğinde ücretsiz eğitimler veriyoruz. Çocuklara yönelik eğlenceli faaliyetleri de içeren kurslar, yetenekli çocukların keşfedilmesi için bir basamak işlevi görüyor.
Çocukların ihtiyaçları, beklentileri, oyun ve gelişim hakları doğrultusunda çocuk dostu kent oluşturmak amacıyla projeleriniz var mı? Çocuk dostu kentsel alan, mekân, sokak ve oyun alanı tasarımını nasıl yapıyorsunuz?
ŞÜKRÜ GENÇ: Elbette var. Parkları yaparken veya yenilerken çocukların fikirlerine başvuruyoruz. Bu uygulamaya ilk olarak Çocuk Meclisi’yle başladık. Çocukların hazırladığı bildiride her çocuğun kolaylıkla kullanabileceği farklı oyun alanlarının yer aldığı bir park isteği vardı. Bu isteği hemen yerine getirdik, onları da sürece dahil ederek Yeniköy Bağlar’da Barış Oyun Alanı’nı hayata geçirdik. Yukarıda bahsettiğim “Sarıyer 95 Projesi” de böyle bir proje. Bu proje, çocuklara yönelik hizmet ve altyapı geliştirmek için teknik destek programı olarak tasarlandı. Bu kapsamda 0-3 yaş arasındaki çocukların da kolaylıkla yararlanabileceği Atilla İlhan Sarıyer 95 Parkı’nı tasarladık. Sarıyer Kalkınma Eylem Planı’nı güncelleme çalışmalarında öne çıkan konulardan biri de bu oldu. Bu nedenle “Çocuk Oyun Sokağı” için uygun alan arayışındayız. Bu alanların sayısını artırmayı hedefliyoruz.
Yerel yönetimlerde çocuklara yönelik hizmetlerin çeşitliliğini, güvenirliğini ve kalitesini artırmak için yapılan çalışmalar, bütçe ve mevzuat yeterli mi?
ŞÜKRÜ GENÇ: Maalesef yeterli değil. Çocuklara yönelik hizmetleri hayata geçirirken amacımız, Milli Eğitim Bakanlığı’yla yarışmak değil, bakanlığın yetişemediği alanlara destek olmak. Çünkü yerel yönetimler, alandaki eksiklikleri, yapılması gerekenleri, sorunları daha kolay tespit edebilir. Bu nedenle biz, okulların lojistik açıdan belediyelere bağlanması gerektiği kanaatindeyiz. Bunu istemekteki amacımız, eğitimde fırsat eşitliği ilkesine katkıda bulunmak. Örneğin, laboratuvarı, spor salonu, kütüphanesi olmayan, camı, penceresi, kapısı kırık okullarda okuyan çocuklarla sağlıklı bir ortamda eğitim gören bir çocukların eşit eğitim aldığından bahsetmemiz mümkün değil. Yerel yönetimler, bu eksiklikleri tamamlayarak çocukların daha sağlıklı bir ortamda eğitim görmesini sağlayabilir.
Bütçe konusuna gelirsek, her mahalleye çocuk gündüz bakımevi ve SAGEM inşa etmeyi hedefliyoruz. Tabii bu projeler oldukça maliyetli. Geçtiğimiz yıl bir gündüz bakımevini hizmete açtık. İnşaatı devam eden üç merkezimiz daha var. Yerel yönetimler mevzuat ve bütçe konusunda desteklenirse, daha fazlasını yapmamız mümkün.
Çocuk haklarını korumak, çocukların maruz kaldığı şiddeti ve istismarı önlemek, çocuk yoksulluğunun etkilerini azaltmak, çocukları merkeze alan sosyal politikalar geliştirmek için yerel yönetimlerin alacağı inisiyatifler nelerdir?
ŞÜKRÜ GENÇ: Öncelikle çocukların temel haklarına eşit bir şekilde ulaşabilmesi sağlanmalı. Eğitim, sağlık, çalışma hayatı, aile içi şiddet ve istismar, suça ve madde bağımlılığına itilme gibi sorunlar göz önüne alınarak bütüncül çözümler bulunmalı. Tüm bunlar eğitimle mümkün. Çocuğun aile içinde yaşadığı bir sorun sadece o çocuğun değil, bütün toplumun sorunu. Yerel yönetimler bu noktada önleyici rol oynuyor. Bu nedenle sağlıklı bir nesil ve toplum için bize düşen en önemli görevler, çocuğu, çocuğun yetiştiği aileyi ve çevreyi bilinçlendirmek, çocukların zararlı alışkanlıklara yönelmemesi için spor, kültür, sanat gibi alanlarda eğitimler vermek, onları bu eğitimlere yönlendirmek. En önemlisi de imzacısı olduğumuz Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ilçemizde etkin bir şekilde uygulanması için paydaşların bir araya gelmesini sağlamak.