YÜKLENİYOR
SODEMSEN İdari ve Mali İşler Müdürü Ata Alkan Yerel Yönetimler ve Çocuk Hakları üzerine yazdı.
Çocuk haklarına dair sözleşmeyle çocuk haklarına yönelik evrensel tanımlar, BM Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilmiştir. Bu sözleşme, Türkiye’de 1995 yılında yürürlüğe girmiştir. Ancak Türkiye’de çocuk haklarının tanıtılması, yaygınlaştırılması ve uygulanması konusunda yol alınsa da, toplumun bilinçlendirilmesi, kamu yönetiminin çocuk hakları odaklı değişimi ve gelişimi yetersizdir.
Merkezî yönetimden sonra en önemli kamu yönetim organı, yerel yönetimlerdir. Yerel yönetimler, sınırları içinde yaşayan insanların ortak ihtiyaçlarını karşılamak, sorunları çözmek için sorumlulukları olan kurumlardır. Yerel yönetimlerin asli görevleri, insanların önceliklerini belirlemek, isteklerini ve taleplerini anlamak, katılımcı bir yerel yönetim süreci için gerekli mekanizmaları üretmektir. Yerel yönetimler, yaşanabilir ve sürdürülebilir kentleri kurgularken, çocukları planlarına dahil etmeli, alacakları kararların ana unsurlarından biri olarak görmelidir.
Dünyanın birçok ülkesinde çocukları odağında tutan merkezî ve yerel yönetim uygulamaları mevcuttur. Çocuk Dostu Kent İnisiyatifi, UNICEF’ in desteklediği global uygulamalardan biridir, İtalya’dan tüm dünyaya yayılmıştır. Çocuk dostu kent hareketi, yerel yönetimlerle ilerleyen ve bu tarz girişimlerin yerel olması gerektiğini savunan bir harekettir. Çocuk dostu kent olmak amacıyla yola çıkan ve yönetim sisteminin temelini çocuk hakları üzerine inşa edeceğini söyleyen belediyeler dört temel ilke doğrultusunda hareket etmelidir:
1. Ayrımcılık yapmamak (cinsiyet, engellilik, gelir ve yaş durumu gözetmemek),
2. Çocuğun yüksek yararını gözetmek (çocuğu ilgilendiren her alan, kent yönetimi, aile, okul, toplum),
3. Çocuğun yaşama ve gelişme hakkının sağlanması (sağlıklı yaşama ortamlarının oluşturulması, çocuğun kendi kabiliyetlerine göre yaşamasının ve gelişmesinin sağlanması),
4. Çocuk görüşüne saygı duyulması (aktif çocuk katılımı, çocukların fikirlerini özgürce ifade edebilmesi, görüşlerinin dikkate alınması).
Yerel yönetimler, ulusal ve yerel dinamikleri göz önünde bulundurarak çocuk haklarını ön planda tutan, çocuklara uygun politikalar üretmelidir. Hızla gelişen ve değişen kent yaşamında çocuklara yönelik alanlar giderek azalmaktadır. Çocukların yeşil alan ve oyun alanı ihtiyacı göz ardı edilmemelidir. Yerel yönetimlerin ana amaçlarından biri, çocukların sağlıklı yaşamasına, bilişsel, fiziksel ve ruhsal açıdan gelişmesine katkıda bulunacak kentsel alanlar oluşturmak olmalıdır.