"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Büyükerşen: “Yerel hizmetlerde çocuk odaklı yaklaşım esas alınmalı”

  • 18 Nisan 2022
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen Belediye Gazetesi’nin sorularını yanıtladı.

Belediyenizin çocuklara yönelik hizmetlerinden bahseder misiniz? Belediyeniz bünyesinde “Çocuk Merkezi”, “Çocuk Meclisi” gibi mekanizmalar oluşturdunuz mu?
YILMAZ BÜYÜKERŞEN:
Temel hizmetlerimizde çocuklara önem veriyoruz. Göreve geldiğim 1999 yılından bu yana çocukları düşünen, onların eğlenmesini ve öğrenmesini sağlayan projeleri hayata geçirmeye çalıştım. Çünkü çocuklar bu ülkenin geleceği. Amacım, çocuklara daha fazla imkân sağlayabilmek. Çalışma arkadaşlarım da bu konudaki hassasiyetimi bilir. Bu nedenle onlar da çocuklar için ellerinden geleni yapıyor.

Çocuk Hakları Birimi, Bilim Deney Merkezi, Masal Şatosu, Uzay Evi ve ESMEK aracılığıyla çocuklara yönelik hizmetler veriyoruz. Belediyemizin Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’na bağlı olarak Çocuk Hakları Birimi kurduk. Lanzarote Sözleşmesi kapsamında ebeveynler ve çocuklar için cinsel istismarı önlemeye yönelik bilgilendirici toplantılar düzenledik, Beşte Bir Kampanyası’nı başlattık.

Bilgi Üniversitesi tarafından geliştirilen “Söz Küçüğün”, “Neden Olmasın” ve “Mesela Sokağı” gibi kutu oyunlarıyla çocuk haklarını eğlenceli şekilde anlatıyoruz. Dijital bağımlılık ve akran zorbalığıyla mücadele kapsamında çağın yeni sosyal sorunlarını takip ediyoruz, bu konuda üniversitelerden de destek alarak ebeveynler için eğitim seminerleri düzenliyoruz. Ergenlik döneminin gelişim özelliklerini dikkate alarak hazırladığımız ergenlik eğitimlerini hem çocuklara hem de ailelere veriyoruz. Karikatür, kodlama, çocuklar için felsefe, resim, duygu ve “Üstüm Başım Toprak” atölyeleri aracılığıyla iklim değişikliğiyle mücadele konusunda çocukları bilgilendiriyoruz

“Her Şey Çocuklar İçin” sloganıyla hizmete açılan Bilim Deney Merkezi, Masal Şatosu, Uzay Evi gibi birimlerimizle çocukların eğitim hayatına katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. ESMEK bünyesinde verdiğimiz eğitime destek kursları ve yaz okullarıyla çocukları güçlendirmeyi hedefliyoruz. Belediyemizin Çocuk Hakları Birimi tarafından 2016 yılında Çocuk Kulübü açıldı, İl Milli Eğitim Müdürlüğü onayıyla her okuldan 8-14 yaş arasında bir kız ve bir erkek öğrenci kulübümüze davet edildi. Bir başkan, bir başkan yardımcısı, bir yazıcı, bir sözcü seçildi ve Çocuk Kulübü’nün çalışmaları başladı. Kulüp bünyesinde çalışma grupları (çocuk hakları, engelli çocuklar, çevre-sağlık, hayvan hakları, spor, deprem ve afet, kültür-sanat) oluşturuldu. Her ay düzenli olarak yapılan toplantılarda çocuklar, ekip arkadaşlarıyla mahallelerindeki sorunları tartıştı, çözüm önerileriyle birlikte rapor hazırladı. Çocuk Kulübü’nün hazırladığı raporlar ilgili belediyelere ve birimlere iletildi. Çocuk Kulübü’yle çocukların söz hakkının dikkate alınmasını ve katılımcı bir yönetim modelinin oluşturulmasını hedefliyoruz.

Çocuk bakımı, okul öncesi eğitim, rehberlik, psiko-sosyal destek, serbest zaman merkezi ve faaliyetleri kapsamında hangi hizmetleri hayata geçirdiniz? Sivil toplum kuruluşlarıyla, çocuk dernekleriyle ve ailelerle işbirliği yapıyor musunuz?
YILMAZ BÜYÜKERŞEN:
Sosyo-ekonomik açıdan zorluk yaşayan, dar gelirli, parçalanmış ailelerin veya ebeveynlerinden biri cezaevinde olan 36-72 ay arasındaki çocukların okul öncesi eğitim olanaklarından faydalanması amacıyla Es Çocuk Evi’ni 2011 yılında faaliyete açtık. AB Merkezi Finans İhale Birimi’nden alınan hibeyle kurulan ve okul öncesi eğitim veren birimimiz sayesinde çocuklara eğitimde fırsat eşitliği sağlıyoruz, Eskişehir’deki okullaşma oranına katkıda bulunuyoruz. Ücretsiz sunduğumuz bu hizmetten Eskişehir L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda anneleriyle birlikte kalan 36-72 ay arasındaki çocuklar da yararlanıyor. Pandemi nedeniyle cezaevinde kalan çocuklara yönelik hizmetimize ara vermek zorunda kaldık. Çocuk Hakları Birimi’nin amacı, çocukların karar verme becerisini, yetişkinlerin de çocuk katılımını sağlamaya yönelik becerisini artırmak ve yaygınlaştırmak. Bu kapsamda çocuklara ve ailelere psiko-sosyal destek, rehberlik ve danışmanlık hizmeti veriyoruz. Sivil toplum kuruluşlarıyla, üniversitelerle, uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak atölyeler düzenledik. UNICEF, TOG, EÇHA, ÇOHAG, Eksi 25 Derneği, Başka Bir Okul Mümkün Derneği, Çocuk Haklarını Koruma Platformu, ICHILD, Habitat Derneği, ERG, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Kalkınma Atölyesi, Düzce Çocuk Hakları Komitesi, Çocuk Dostu Harita, Seferihisar Çocuk Belediyesi, Sabancı Vakfı, Sosyal Ben Vakfı, Çocuk Emeğiyle Mücadele ve UCİM gibi ulusal/uluslararası sivil toplum kuruluşlarıyla ortak çalışmalar yaptık.

Çocukların ihtiyaçları, beklentileri, oyun ve gelişim hakları doğrultusunda çocuk dostu kent oluşturmak amacıyla projeleriniz var mı? Çocuk dostu kentsel alan, mekân, sokak ve oyun alanı tasarımını nasıl yapıyorsunuz?
YILMAZ BÜYÜKERŞEN:
Çocuk Dostu Kent oluşturmak amacıyla 2016 yılında UNICEF tarafından verilen “Çocuk Dostu Şehirler” eğitimlerine katıldık. Birim personelimiz farklı alanlarda eğitimler (çocuk işçiliğiyle mücadele, erken yaşta evlilikler, çocuk ihmali ve istismarı, dilendirilen çocuklar, aileden yoksun çocukların bakımı, çocuk dostu belediye bütçesi, kardeş şehirler, çocuk dostu şehir yönetimi, aile eğitim programı, çocuk etki değerlendirmesi, çocuk hakları stratejisi, çocuklar için bağımsız savunuculuk çalışmaları, çocuk dostu şehir ve hukuki çerçeve, ebeveyn eğitici eğitimleri) aldı. Sokak ve oyun alanları tasarımı için çeşitli kentleri ziyaret ediyoruz, iyi uygulama örneklerini inceliyoruz. “Çocuk Gözüyle Eskişehir” anlayışını oluşturmayı hedefliyoruz. Çocuk katılımını önemsiyoruz, çocuklara kentte neler görmek istediklerini soruyoruz, anketler düzenliyoruz. Kapalı uçlu sorular sorarak çocukların taleplerini alıyoruz. Çocuklar, parkların, yeşil alanların, oyun sahalarının, bisiklet yollarının artırılmasını istiyor, iş planlarımızı bu doğrultuda şekillendiriyoruz.

Yerel yönetimlerde çocuklara yönelik hizmetlerin çeşitliliğini, güvenirliğini ve kalitesini artırmak için yapılan çalışmalar, bütçe ve mevzuat yeterli mi?
YILMAZ BÜYÜKERŞEN:
“Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Bütçeleme” çalışmasında olduğu gibi, BM birimlerinden çocuk bütçesi konusunda da eğitimler alıyoruz. UNICEF’in yaptığı bir araştırmada çocuk bütçesi oranı en fazla olan belediyelerden biriydik. Hedefimiz, çocuklar için daha nitelikli çalışmalar yapmak amacıyla bütçemizi artırmak. Ancak bu konuda mevzuat maalesef yeterli değil. Dezavantajlı gruplara yönelik çalışmalar kapsamında yerel yönetimlere kaynak aktarılmalı. Çocuklara yönelik etkinliklerin planlaması, tasarlanması ve hayata geçirilmesi sürecinde katılımcılık en önemli kavramlardan biri. Katılımcılık için önemli diğer bir unsur da insan kaynağı. Çocuklara yönelik hizmetlerde iletişim becerisi yüksek, mesleki yeterliliği ve gönüllülük bilinci olan personelle çalışıyoruz. Kırıcı, aşağılayıcı ve ayrımcı bir dil kullanmıyoruz, çocuklarla birlikte üretiyor ve öğreniyoruz. Her çalışmada çocukların üstün yararını gözetiyoruz.

Çocuk haklarını korumak, çocukların maruz kaldığı şiddeti ve istismarı önlemek, çocuk yoksulluğunun etkilerini azaltmak, çocukları merkeze alan sosyal politikalar geliştirmek için yerel yönetimlerin alacağı inisiyatifler nelerdir?
YILMAZ BÜYÜKERŞEN:
Çocukları ihmalden ve istismardan korumak, çocuk yoksulluğunu azaltmak amacıyla hak temelli çalışmalar yapıyoruz. Sosyal yardım sürecinde hizmet modellerini aileyle birlikte planlıyoruz. Çocukları sadece ESMEK yaz okullarına, Çocuk Hakları Birimi atölyelerine, Bilim Deney Merkezi’ne götürmüyoruz, hak temelli bakış açısıyla çocukların farkındalığını artırmayı hedefliyoruz. Çocuk haklarını savunuyoruz. Çocuk Hakları Birimi kurduk. Birim bünyesinde Zabıta Dairesi Başkanlığı’yla birlikte sokakta çalıştırılan/dilendirilen çocuklara yönelik saha çalışmaları, diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapıyoruz. Bu sayede personelimizin çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda kapasitesi artıyor. Lanzarote Sözleşmesi’nin ülkemize yüklediği sorumlulukların farkındayız. Bu kapsamda Beşte Bir Kampanyası’nı başlattık, kampanyanın tüm yerel yönetimler tarafından uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. Çocuk yoksulluğunun etkilerini azaltmak için sokaktaki çocukların eğitime, oyuna, spora yönlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu doğrultuda hizmet ve politika üretmeye gayret ediyoruz. Politika belgelerinde yerel dinamiklerin dikkate alınmaması nedeniyle sorunlar yaşanıyor. Bu nedenle yerel yönetimler, ulusal mevzuata uygun politika ve işbirlikleri üretmek amacıyla inisiyatif almalı. Sunulan hizmetlerin aslında tek bir amacı yok. Farklı kazanımlar için bu model yaygınlaştırılmalı. Örneğin, ESMEK kurslarından hizmet alan çocukların aileleri sosyo-ekonomik açıdan yoksunluk yaşıyorsa, sürece müdahale ediyoruz. Kız çocuklarının okullaşma oranının artması için Balmumu Heykeller Müzesi’nin gelirlerinden kız çocuklarına eğitim yardımı ve engelli çocuklara tıbbi cihaz yardımı yapılabilmesi için pay ayırıyoruz. Yereldeki birçok hizmette çocuk odaklı yaklaşımı esas alarak yeni modeller üretilebileceğini tespit ettiğimiz için tüm belediyelere bu uygulamaları öneriyoruz.


Önerilen Haberler