"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Türkiye’de Çocuk İşçiliği

  • 25 Nisan 2022
SODEMSEN Toplu İş Sözleşmesi Avukatı Av. Merve Nur Gök Türkiye’de çocuk işçiliği üzerine yazdı.

BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 1. maddesi, 18 yaşından küçük herkesi “çocuk” olarak tanımlıyor. “Çocuk işçiliği”, çocukları çocukluklarından, potansiyellerinden ve onurlarından yoksun bırakan, fiziksel ve zihinsel gelişime zarar veren işleri kapsıyor. Çocuk işçiliğinin temel sebepleri arasında yoksulluk, göç, ücretsiz ve kaliteli eğitime erişememe, yetişkin olan aile bireylerinin işsizliği, geleneksel bakış açısı ve sosyal dışlanma, denetim eksikliği, kayıtdışı çalışma ve ucuz işgücü sayılıyor.

BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan Türkiye’de, 18 yaşına kadar her insan çocuk olarak tanımlanmış olsa da, İş Kanunu’ndaki 15 yaş sınırıyla (14 yaşını doldurmuş) 18 yaşından küçük çocukların çalışmasına izin veriliyor. Bu maddeyle çocukların eğitimleri için riske oluşturmayan, tehlikeli olmayan, hafif işlerde çalışmasının Milli Eğitim Bakanlığı’nın kontrolüyle olacağı açıkça belirtiliyor. Çocuk haklarının korunması ve farkındalık oluşturulması amacıyla 12 Haziran, BM tarafından “Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü” ilan edildi. Ülkemizde de 2018 yılı “Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Yılı” olarak ilan edildi, bu konuda iyileştirme çabalarının hız kazanması amaçlandı.

Türkiye, taraf olduğu ILO Sözleşmeleri kapsamında hazırladığı Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Ulusal Programı’nda (2017-2023) üç öncelikli alan (sokakta çalışma, küçük ve orta ölçekli işletmelerde ağır ve tehlikeli işlerde çalışma, tarımda aile işleri dışında ücret karşılığı gezici ve geçici tarım işlerinde çalışma) belirledi, 2023’e kadar bu alanlarda çocuk işçiliğinin önlenmesine yönelik taahhüt verdi.

TÜİK istatistiklerine bakıldığında, 2019 sonuçlarına göre, Türkiye’de 5-17 yaş arasında 720.000 çocuk çalışıyor. Türkiye’deki çocuk işçilerin büyük çoğunluğunu %79.7’yle 15-17 yaş grubu oluşturuyor. Bunu sırasıyla %15.9’la 12-14 yaş grubu, %4.4’le 5-11 yaş grubu takip ediyor. Çocukların %30.8’i tarımda, %23.7’si sanayide ve %45.5’i hizmet sektöründe yer alıyor. 5-14 yaş grubundaki çocukların %64.1’i tarım sektöründe, 15-17 yaş grubundaki çocukların %51’i hizmet sektöründe çalışıyor.

Türkiye’de çocukların çalışma nedenlerine bakıldığında, %35.9’lik oranla “hane halkının ekonomik faaliyetine yardımcı olmak” öne çıkıyor. Bunu %34.4’le “iş öğrenmek, meslek sahibi olmak”, %23.2’yle “hane halkı gelirine katkıda bulunmak” izliyor. Çocukların %6.4’ü “kendi ihtiyaçlarını karşılamak” amacıyla çalıştığını beyan ediyor.

Ailenin, yoksullukla mücadele etmek amacıyla çocuklarını çalıştırmayı benimsediği söylenebilir. Pandemiyle birlikte tarımsal ve ekonomik faaliyetlerin hızı yavaşlamış olsa da, sokakta çalıştırılmayı ele alan araştırmalar ne yazık ki yok. Türkiye’nin 2017-2023 Eylem Planı’nda belirtildiği üzere, İş Kanunu kapsamında olan işyerlerinin denetiminin çocuk işçiliği özelinde yapılmaması, denetim yapan kurum ve kişilerin konuya duyarlılığıyla farkındalık düzeyinin yeterli olmaması, çözüm bekleyen önemli sorunların başında geliyor. Öte yandan, “genç yaşta sorumluluk bilinci kazansın” ve “aileye maddi olarak destek olsun” anlayışının değişmesi gerekiyor.

Son yıllarda dünyada ve Türkiye’de yapılan çalışmaların da desteğiyle, çalışan çocukların eğitime devam oranı artış gösterse de, temelinde bir insan hakları sorunu olan çocuk işçiliğinin önlenmesi, çocukların eğitime devam etmesi ve sağlıklı yaşayabilmesi için toplumun tüm kesimlerine önemli görevler düşüyor.


Önerilen Haberler