"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Kırımlı: “Toplum Gönüllüleri Vakfı, gençleri güçlendirmek için çalışıyor”

  • 6 Nisan 2022
Toplum Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü Ayşe Kırımlı Belediye Gazetesi’nin soruları cevapladı.

Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın çalışmalarından bahseder misiniz? TOG topluluklarının ve TOG bünyesindeki gençlik merkezinin çalışmalarının yerel yönetimler açısından etkisi ve önemi nedir?
AYŞE KIRIMLI:
Toplum Gönüllüleri Vakfı, 2002 yılından bu yana gençliğin gücüne olan inançla gençlerin sosyal sorunlara çözüm üreten projelerini destekleyen, sosyal sorumluluk eğitimleri veren, 100’den fazla burs fonuyla eğitimlerine katkı sağlayan Türkiye’nin en yaygın gençlik vakfı. 20 yıldır amacımız, gençleri güçlendirmek ve onların hayallerine destek olmak. 77 şehirde 135 üniversitede 146 TOG topluluğu bulunuyor. Gençler, öğrenci kulüpleri ve proje ekipleri olarak bir araya geliyor, çevrelerinde gördükleri toplumsal ve çevresel sorunların çözümüne yönelik sosyal sorumluluk projeleri yapıyor. Engellilerin yaşadığı sorunlara çözüm sunan bir projede, hayvan hakları için başlatılan bir kampanyada, doğa için dikilen bir fidanda veya afet sonrası çalışmalarda gönüllü olan toplum gönüllüsü gençlere rastlayabilirsiniz.

Gençler, yaşadıkları bölgede gördükleri bir ihtiyaca yönelik olarak bu projeleri gerçekleştiriyorlar. Projelerini hayata geçirirken yerel yönetimlerle ilişki geliştiriyor, ihtiyaç duydukları desteği talep ediyor ve esnafla iletişime geçerek projeleri için gereken kaynağın bir kısmını kendileri yaratıyor. Gençlerin, çevreleriyle yakın temasta bulunarak bu şekilde bir ilişki geliştirmesini değerli buluyorum, çünkü bu, onların kendilerini geliştirmesi için de fırsat yaratıyor. Ayrıca çevrelerindeki bir sorunu çözdükleri için yerel yönetimlere de destek oluyorlar.

Biz, gençlerin dünyayı değiştirecek enerjisi ve potansiyeli olduğuna inanıyoruz. Gençler de yaptıklarıyla ve bıraktıkları izlenimle bunu herkese gösteriyor. Örneğin, Samsun’daki toplum gönüllüsü gençler, oradaki İğne Deliği Gençlik Merkezi (İDGEM) aracılığıyla Samsun Atakum Belediyesi’yle yakın temasta. Çevrelerinde gördükleri sorunların çözümüne ilişkin ihtiyacı gören ve harekete geçen gençler, belediyenin dikkatini çekti, bir süre sonra belediyeden kendi projeleri için destek aldılar, yanı sıra belediyeye yönelik yaptıkları projelerle de öne çıktılar. Atakum Belediyesi’nin talebi doğrultusunda İDGEM tarafından belediye çalışanlarına nefes egzersizi ve motivasyon eğitimi veriliyor. Bu alanda uzman bir toplum gönüllüsünün gönüllü desteğiyle hayata geçirilen projeyle personelin daha mutlu olması, belediyeye gelen yerel halka daha verimli ve motivasyonu yüksek bir şekilde hizmet vermesi amaçlanıyor. Bir başka örnek ise, pandemi döneminde online başlayan, şu anda farklı kentlerdeki belediyelerin desteğiyle hem online hem de yüz yüze devam eden “Oyun Eve Sığar” projesi. Farklı topluluklardaki Toplum Gönüllüsü gençlerin hayata geçirdikleri bu projeyle eğitimde fırsat eşitsizliği yaşayan ve sosyalleşme ihtiyacı hisseden çocuklara yönelik oyunlar ve atölyeler düzenleniyor. Muğla Milli Eğitim Müdürlüğü başta olmak üzere farklı şehirlerdeki milli eğitim müdürlükleri ile iletişime geçen gençler, bu projeyi Muğla’daki okullarda eğitim gören öğrencilere de ulaştırdı. Böylece projenin etki alanı genişletildi, daha fazla çocuğun keyifli vakit geçirmesi sağlandı. Ayrıca proje büyüdü ve farklı kentlere yayıldı. Proje şimdi, Şişli Belediyesi işbirliğiyle Şişli’deki bazı okullarda da devam ediyor. Toplum gönüllülüğü, yerelde başlıyor, değişim ve dönüşüm yaratıyor. Gençler yalnızca yerel yönetimlerden destek istemekle kalmıyor, kimi zaman projeleriyle yerel yönetimlerin sorumluluklarının bir kısmını da paylaşarak onlara destek oluyor.


Vakfın bünyesindeki “Gençlik Konseyleri” nasıl yapılandırılıyor? Gençlerin konseylere katılımının artırılması ve konseydeki çalışmalar kapsamındaki etkileşimin yaygınlaştırılması için neler yapılıyor?  
AYŞE KIRIMLI:
TOG için Gençlik Konseyleri, toplum gönüllüsü gençlerin parlamentosu diyebilirim. Konseyler, gençlerin karar alma ve güçlenme buluşmaları. Hatta gençler ve onları destekleyen yetişkinler, TOG’un kuruluşuna dahi 1. Gençlik Konseyi’nde, Maraş’ta karar vermişler. 2002 yılının Haziran ayında yapılan ilk konseyin ardından altı ay sonra vakıf kurulmuş. O günden bu yana tüm çalışmalarımıza gençlerin öncülüğünde, onların aldığı kararlarla, yetişkinlerin rehberliğinde devam ediyoruz. Her yıl farklı kentlerden yaklaşık 500 temsilci genç, Gençlik Konseyleri’nde bir araya geliyor. Gençlerin her biri, kendi topluluklarından demokratik yollarla seçilerek konseye katılıyor. Gençler, konseylerde geçirdikleri altı aylık süreci ve çalışmalarını değerlendirirken bir sonraki altı ayda yapacaklarını da hayal ediyor ve planlıyorlar. Genelde üç gece, dört gün süren konseylerin en keyifli ve öğretici taraflarından biri, atölye çalışmalarıyla ve uzman isimlerle yapılan buluşmalarla gençlerin hem güçlenmesi hem de sosyalleşmesi. Konseylerde birçok proje fikri de ortaya çıkıyor.

Amacımız, Gençlik Konseyleri’nin daha çok gencin erişimine açık olmasını, atölyelerin çeşitlendirilmesini ve daha interaktif olmasını sağlamak. Bu şekilde daha fazla sayıda gencin fikirlerini ve ihtiyaçlarını duymak istiyoruz. Bu buluşmaları, geniş çaplı gençlik buluşmalarına ve festivallere dönüştürmeyi planlıyoruz.

Vakıfta hangi eğitimleri veriyorsunuz ve eğitim faaliyetleri planlanırken dikkat edilen kriterler var mı?
AYŞE KIRIMLI:
TOG’la yolu kesişen gençler, gönüllülük, sosyal sorumluluk, kaynak geliştirme gibi konularda eğitimler alıyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği de önem verdiğimiz eğitim konularından biri. Gençlere bu konuda eğitimler vererek ve onların projelerini destekleyerek cinsiyet eşitsizliklerini gidermeyi amaçlıyoruz. Eğitimler planlanırken farklı metotlardan besleniyoruz. Eğitimlerde önem verdiğimiz üç değer var: Karşılıklı öğrenme, toplum gönüllüsü gençlerin birbirlerinden öğrenmelerini destekleyen akran eğitimi ve deneyimsel öğrenme.

Gençler aldıkları bu eğitimlerle ihtiyacı görme ve harekete geçme, çözüm odaklı düşünme, planlama, koordine olma, sorumluluğu paylaşabilme gibi birçok konuda kendilerini geliştirme fırsatı buluyor ve çevrelerinde gördükleri sorunlara karşı projeler üretiyor. Ayrıca gençlerin ihtiyaç duyduğu farklı konularda da alanında uzman kişilerle onları bir araya getirerek yetkinliklerini geliştirmeyi hedefliyoruz.  Bu sayede gençler sadece topluma fayda sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda kendilerini de geliştirerek iş hayatına başladıklarında avantajlı oluyor.  

Türkiye’de gençlere yönelik projelerin içeriği ve kapsamı nasıl olmalı?
AYŞE KIRIMLI:
Gençlere yönelik yapılan projelerin öncelikle gençlerle olması gerektiğini düşünüyorum. Bazen gençlere yönelik projeler hayata geçiriliyor, ancak ne karar alma ne de uygulama aşamasında gençler yer alıyor. Gençlerin her aşamaya dahil olmasının çok kıymetli olduğuna inanıyorum. TOG, 20 yıldır gençlere her konuda güveniyor ve onları güçlendirmek için çalışıyor. Görüyoruz ki, gençler sorumluluk alabildiklerinde, hayal ettiklerini yapabilmeleri için destek olunduğunda hem kendi hem de toplumun sorunları için harekete geçebiliyorlar. Çözüm için fikirler üretiyor ve bunları uyguluyorlar. Dolayısıyla gençler için bir proje yapılmak isteniyorsa, gençlere kesinlikle alan yaratılmalı. Onlara fırsat verildiğinde bunu zaten kendileri yapacaktır.

Diğer bir konu da yapılmak istenen projenin, gençlerin ihtiyaçları paralelinde planlanması. Zaman zaman yaptığımız araştırmalar, gençlerin farklı ihtiyaçlarını görmemizi sağlıyor. Örneğin, geçtiğimiz yıl yapılan Üniversiteli Gençlerin Barınma Araştırması’na göre, gençlerin %50’si kültür-sanat etkinliklerine para ayıramıyor, %92’si “Burs desteğine ihtiyacım var,” diyor. Araştırma verileri gösteriyor ki gençler, yemek, ulaşım, kitap gibi temel ihtiyaçlara da bütçe ayırmada zorlanıyor. Burs ve barınma gibi konularda destek bekliyorlar. Ayrıca ülke genelinde gençler, psikolojik olarak zorlanıyor ve bu anlamda kendilerini sık sık bunalımda hissediyorlar. Bu durum, pandemi öncesine göre derinleşti. Gençlere yönelik yapılmak istenen projeler, gençlerin bugünkü ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde planlandığında daha verimli olacak. Bu nedenle araştırmalar ve veriler, gençleri anlayabilmek için rehber niteliğinde. Projelerin sosyal etkisinin ölçülmesi de projenin verimliliğini anlayabilmek ve sürdürülebilirliğini sağlamak açısından oldukça önemli.

Türkiye’de gençlik politikaları bağlamında düşündüğünüzde sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, gençlik örgütleri ve yerel yönetimler arasındaki işbirliği yeterli mi? Etkin ve kapsayıcı sosyal politikaların hayata geçirilmesi için sizce neler göz önünde bulundurulmalı?
AYŞE KIRIMLI: Kamu, özel sektör, sivil toplum, yerel yönetimler ve üniversiteler arasındaki işbirliğinin daha efektif olması için hem kendi aralarında hem de birbirleriyle daha çok dirsek temasında bulunmaları gerektiğini düşünüyorum. Hepimiz bir ucundan tuttuğumuzda, güçlerimizi birleştirdiğimizde toplumsal etki daha hızlı, etkin ve iyi olacaktır.

Bugün dünyada kaynakların ve bütçenin verimli kullanılması en önemli konu. Güç birliğini bu sebeple çok önemsiyorum. İşbirliği modelimizi ne kadar iyi kurgularsak, gençler için kapsayıcı ve etkili politikaları da o kadar verimli hayata geçirme fırsatı yaratırız. Fakat bu politikaları gençlerle birlikte belirleyen, onları karar alma mekanizmalarına dahil eden bir sistemi benimsememiz çok önemli. Çünkü gençler, seslerinin, fikirlerinin duyulmasını, karar alma süreçlerine katılmayı önemsiyorlar. Etki edebilmeyi ve kendilerine alan yaratılmasını istiyorlar. Bu sebeple TOG’un yönetim kurulunda gençler de yer alıyor. Toplulukların oylarıyla yönetim kuruluna katılan gençler, tüm karar alma süreçlerine dahil oluyor, kendi ihtiyaçlarını ve fikirlerini paylaşarak vakfın çalışmalarına yön verebiliyor. Bunun aynısını kendi ülkelerinde de yapmak istiyorlar.

2020 yılında dört farklı Batı Balkan ülkesiyle gerçekleştirdiğimiz “EmploYouth for Western Balkan and Turkey” projesi kapsamında “Türkiye’de Genç İşsizliği: NEET Gençliğin Analizi” raporunu yayımladık. Gençlerin sosyal, ekonomik ve politik hayata katılımlarına yönelik yaptığımız bu araştırmada çarpıcı sonuçlar dikkat çekiyor. Örneğin, projenin hayata geçirildiği ülkelerde 30 yaşın altında bakan olmadığını görüyoruz. Gençlerin sosyal, ekonomik ve politik hayata katılımının Avrupa’ya göre %90 daha az olduğunu görüyoruz. Bunu değiştirmek bizim elimizde.

Gençleri daha fazla dinleyerek ve onları sürece dahil ederek politikalar üretilmesi gerektiğine inanıyorum. En önemlisi, bunu bir kez yapmak değil, sürdürülebilir olmasını sağlamak gerekiyor ki, verimli olsun.

AYŞE KIRIMLI KİMDİR?

Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü bitirdi. İstanbul Üniversitesi Uluslararası Yönetim Programı’nda yüksek lisansını tamamladı. Shell Türkiye A.Ş.’de Satış Koordinatörü ve Ürün Müdürü görevlerinde bulundu. Türk Pirelli A.Ş.’de İş Geliştirme Müdürü,  Garanti Ödeme Sistemleri A.Ş.’de Grup Ürün Müdürü, Inteltek A.Ş.’de (İDDAA) Satış, Pazarlama ve Kurumsal İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, Praktiker A.Ş.’de Pazarlama Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi görevlerini yürüttü. Adel Kalemcilik’te Pazarlama, İş Geliştirme ve Kurumsal İletişimden Sorumlu Direktör, Zorlu PSM’de Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve Demirören Medya’da Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü olarak görev yaptı. Şu anda Toplum Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü’dür. Adler International Learning’den ICF (Uluslararası Koçluk Federasyonu) onaylı Profesyonel Koçluk sertifikasına sahiptir. Kurumsal hayatta uzun yıllara dayanan tecrübesinin yanı sıra PWN (Profesyonel İş Kadınları Derneği) İstanbul’da Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. IWF Türkiye üyesidir. Toplumsal cinsiyet eşitliğini ve sosyal girişimciliği destekleyen sivil toplum kuruluşlarında farklı roller üstlenmektedir.


Önerilen Haberler