"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Çervatoğlu: “Halkın olanı halka geri veriyoruz”

  • 9 Mayıs 2022
Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu Belediye Gazetesi’ne değerlendirmelerde bulundu.

2019 yerel seçimlerinden sonra üç yıldaki temel hizmetlerinizi beş başlıkta kısaca anlatır mısınız?
ERCÜMENT ÇERVATOĞLU:
2019 yerel seçimlerinin ardından makam kavramını yok sayarak göreve başladık. En üstte seçilmişlerin, en altta vatandaşların olduğu anlayışı değiştireceğimizi söylemiştik. Bunu başardık. Üretenin yöneten olması gerektiğine olan inancımızla belediyemiz bünyesindeki müdürlükleri fiili olarak kaldırdık, sendika temsilcileriyle, 19 birim sorumlusunun katılımıyla yeni bir yönetim anlayışını benimsedik. MECİ manifestosunu yazdık. “Fındıklı’da MECİ var, bu MECİ’de herkese yer var,” dedik. MECİ faaliyetleri arasında meclislerden gelen önerilerin belediye meclisinde kabul edilmesi, kararların halk toplantılarıyla verilmesi, tüm toplantıların şeffaf olması ve canlı yayınlanması, katılımcı bütçe çalışmalarıyla yıllık bütçeye halkın karar vermesi, bütçenin anlaşılır şekilde her ay vatandaşlarla paylaşılması, hizmetlerin belediyemizin imkânlarıyla sunulması, her hizmet için birlikte çalışılması sayılabilir.

Vatandaşlarla birlikte çalıştık. Halkın olanı halka geri vermeye başladık. Gençlik ve Kadın Meclisi’yle birlikte geri dönüşümle ilgili çalışmalara başladık. Geri Dönüşüm ve Ayrıştırma Merkezi inşa ettik. İlçemizin caddelerini ve sokaklarını yeniledik, doğalgaz altyapısı için gerekli çalışmaları yaptık. Beton santrali, bordür, oluk ve kilit parke üretim tesisi, taş kırma eleme tesisi, ahşap atölyesi, laboratuvar, kantar, araçlarımızın bakımı için kademe binası inşa ettik. İlçemizin önemli alanlarını MECİ’yle dönüştürmeye başladık. İlçemizde sosyal tesis yoktu. Viya Kafe’yi ve Aydın Boysan Sosyal Tesisleri’ni inşa ettik. Atıl durumdaki tesisleri yeniledik, vatandaşların hizmetine sunduk.

Sokak hayvanları için Rehabilitasyon ve Yaşam Merkezi oluşturduk. Öncülüğümüzde kurulan Meci Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Fındıklı Ziraat Odası’yla birlikte tarımda yeni çalışmalara imza attık. Doğal, geleneksel tohumlardan üç yılda elde ettiğimiz yüz bin fideyi ve üç milyon tohumu vatandaşlara ücretsiz dağıttık. Meci Tarım Parkı ve Gençlik Tarım Parkı adını verdiğimiz 20 dönümlük alanda organik tohumların, kaybolmak üzere olan geleneksel doğal meyvelerin fidelerini üretmeye başladık. Peyzajla ilgili ihtiyacımızın karşılanması için kurduğumuz serada çiçek üretmeye başladık. “Bizden Bize’’ anlayışıyla Halkın Bakkalı’nı kurduk, ilçemizdeki üreticilerin ürünlerini ve ülkemizin birçok bölgesinden yaklaşık 50 kooperatifin sağlıklı ürünlerini vatandaşlarla buluşturmaya başladık. Meci Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin yanı sıra Zuğa Çağdaş Eğitim Kooperatifi’yle Meci Emek Evi Kooperatifi’ni kurduk. Çocuklara nitelikli eğitim vermek amacıyla EğitiMeci topluluğuyla çocuklar için yaz okulu ve atölyeler düzenlemeye başladık. Meci Emek Evi Kooperatifi’yle geleneksel el sanatlarını yaşatmaya başladık, kadınların üretim ve satış yapması için üretim ve satış ofisi oluşturduk. Kültür-sanat çalışmalarına da devam ettik. 25 yıldır yapılmayan Yeşil Altın Gümüş Deniz Festivali’ni tekrar düzenlemeye başladık.

Kazım Koyuncu Kültür ve Sanat Evi’nde müzik, resim, el sanatları ve dil atölyeleri düzenledik. Pandemi döneminde tiyatro, anma, dinleti, film gösterimi ve konser etkinlikleri gerçekleştirdik. Ulusal bayramları coşkuyla, yoğun katılımla kutlamaya başladık. Bir iş insanının katkısıyla ilçemizdeki sinema ve tiyatro salonu eksiğini gidermek için çalışmalara başladık. En kısa sürede sinema ve tiyatro salonunu tamamlayacağız. Belediyemiz bünyesinde kadın korosu ve kadın halk oyunları ekibi kurduk. 11-17 Nisan tarihlerinde Yayıncılar Kooperatifi’yle birlikte ilkini gerçekleştirdiğimiz Viçe Kitap Günleri kapsamında çocukları ve vatandaşları kitaplarla, birçok yazar, şair, sanatçıyla buluşturduk.

Önümüzdeki iki yılda hedefleriniz nelerdir?
ERCÜMENT ÇERVATOĞLU:
MECİ anlayışıyla, şeffaf, katılımcı ve halkçı bir bakış açısıyla toplumcu belediyeciliği devam ettireceğiz, vatandaşların yönetimde daha fazla söz sahibi olmasını sağlayacağız. “Nasılsa seçtik, seçilenler yönetsin” bakış açısını değiştireceğiz. Kooperatiflerin çalışmalarının yaygınlaşmasıyla üreticileri destekleyeceğiz, istihdam alanları yaratacağız. Vatandaşların yeniden tarımsal üretim yapabilmesi amacıyla çalışmalar yürüteceğiz, geleneksel/doğal tarımdan elde edeceğimiz ürünleri vatandaşlarla buluşturacağız. Bu amaçla Hanak, Şavşat, Borçka ve Fındıklı’da tarımsal üretimi destekleyeceğiz, dayanışmayla üretimi büyüteceğiz. İlçemizde doğalgaz altyapısını tamamlayacağız, daha temiz bir ilçe olacağız. İçme suyu hatlarını yenileyeceğiz. “Su, yaşamsal bir haktır” anlayışıyla vatandaşların içme suyuna (ücretsiz/en düşük ücretle) ulaşmasını sağlayacağız. Bu kapsamda ilçemize gelen içme suyunun gücünden yararlanarak enerji üreteceğiz, enerji giderlerini sıfırlayacağız. Bisiklet yolları oluşturacağız. Engelsiz bir ilçe yaratmaya yönelik çalışmalarımızı tamamlayacağız. İlçemizin yollarını ve caddelerini yenileyeceğiz. Rant odaklı değil, halkçı bir kentsel dönüşüm başlatacağız. Gündüz bakımevi ve kreş yapacağız. Çok dilli eğitim verilmesini sağlayarak çocukların eğitimine katkıda bulunacağız. Engelsiz Yaşam Merkezi açacağız. Taziye evleri yapacağız. Küçük Sanayi Sitesi kurmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu doğrultuda arazi sorununu çözmek için ilgili kurumlardan yer talep ettik,  ancak sorunu hâlâ çözemedik.

Üç yıllık hizmet döneminizde siyasi engellemelerle karşılaştınız mı?
ERCÜMENT ÇERVATOĞLU:
Ülkenin mevcut durumunu anlatmamıza gerek yok, ancak Rize’de toplumcu belediyecilik için yola çıktıysanız, daha fazla engelle karşılaşabiliyorsunuz. Yolsuzluğun, yoksulluğun, hukuksuzluğun, eşitsizliğin, partizanlığın, liyakatsizliğin böylesine arttığı bir dönemde Rize’de bambaşka bir anlayışla ilk ve tek olmak birilerinin işine gelmeyecekti elbette. Yönetimi devraldığımız günden bu yana engellemelerle karşılaştığımız yetmezmiş gibi, soruşturmalarla da mücadele etmek zorunda kaldık. 100. Yıl Atatürk Parkı ve Kazım Koyuncu Kültür ve Sanat Evi adlarını verdiğimiz, festivaldeki provokasyonun önüne geçtiğimiz, 100 yıllık köy yolu ve şehit mezarlığı için bizden kamulaştırma ve kira istendiği, dinî değerleri aşağıladığımız iddia edildiği için birçok gülünç ve uydurma konular nedeniyle hâkim karşısına çıktık. Hizmetlerimiz de kurumlar tarafından engellendi. Ancak gerek maddi gerek hukuki tüm engelleri MECİ ruhuyla ve vatandaşlarla birlikte aşarak çalışmalarımıza devam ediyoruz.


Önerilen Haberler