YÜKLENİYOR
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek Belediye Gazetesi’ne değerlendirmelerde bulundu.
Belediyenizin kültür-sanat alanındaki çalışmalarından bahseder misiniz? Belediyeniz bünyesinde Kültür İşleri, Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü gibi birimler var mı?
MUHİTTİN BÖCEK: Kentimizin insanlarını kültür-sanat etkinlikleriyle buluşturmak, kuşaklar ve kültürler arasında sosyal iletişim ağını güçlendirmek, kentlilik bilincini geliştirmek ve kent kültürünü sürdürülebilir kılmak amacıyla projelerimizi hayata geçirdik. Geleneksel kültürel etkinliklerin yanı sıra alternatif faaliyetler de düzenledik. Kültür-sanat alanında ülkemizde ilkleri gerçekleştiren öncü bir belediye olduk. Pandemi sürecinde yerel sanatçılara destek verdik. Antalya’nın ekonomisine ve sinema sektörüne katkıda bulunmak amacıyla Antalya Altın Portakal Film Festivali’ni özüne döndürdük. Festivali pandemi şartlarına uygun olarak açık havada ve canlı yayınlarla vatandaşlarla buluşturduk. Antalya’nın kültürel zenginliğini artırma hedefiyle etkinlikleri ilçeleri de kapsayacak şekilde yaygınlaştırdık. Belediyemizin Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı aracılığıyla farklı etkinlikler (resmî bayramlar, Altın Portakal Film Festivali, Piyano Festivali, Hobi Festivali, Yörük Festivali, kitap fuarı, sempozyum, panel, konferans, sergi, sinema, tiyatro, konser, şenlik, dinleti, yarışma, anma etkinliği, mobil konserler ve gösteriler vb.) düzenledik. Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesinde Kültür Şube Müdürlüğü, Tanıtım Şube Müdürlüğü, kültür merkezleri ve çadırları, Doğan Hızlan Kütüphanesi, İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı, Antalya Büyükşehir Belediyesi Bando ve Orkestrası yer alıyor.
Sürdürülebilir kültürel ve kentsel kalkınma kapsamında kültür-sanat etkinliklerini planlarken hangi kriterleri göz önünde tutuyorsunuz? Kültür-sanat etkinlikleri ve projeleri için ayrı bir bütçeniz var mı?
MUHİTTİN BÖCEK: Antalya, Türkiye’nin en fazla göç alan kentlerinden biri. Antalya’nın nüfusu sürekli artıyor. Bu nedenle kent kimliğini korumak zorlaşıyor, aynı zamanda önem arz ediyor. Kent kültürü oluşturmak ve korumak, kentlilik bilincini yükseltmek, geçmişle gelecek arasında köprü oluşturmak, birlik ve beraberlik duygusunu güçlendirmek, turizmi on iki ay canlı tutmak amacıyla çeşitli etkinlikler (Yörük Festivali, Altın Portakal Film Festivali, Nevruz Bayramı, Hıdırellez Günü vb.) düzenliyoruz. Dünyadaki, ülkemizdeki ve kentimizdeki gündemi dikkate alan (pandemi, iklim krizi, kadına şiddet vb.), bu kapsamda farkındalığı artırmayı amaçlayan etkinlikler planlıyoruz. Doğal kaynakların korunmasını amaçlayan, çevre bilincini ön planda tutan, vatandaşların istek ve beklentilerini dikkate alan, farklı toplumsal kesimleri kapsayan (Abdal Musa etkinlikleri, yayla şenlikleri, semah programları vb.) etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Yüksek bütçeler ayrılan ancak nitelikten ve süreklilikten yoksun etkinlikler yerine sistematik ve düzenli faaliyetler (“Tarih Sanatla Buluşuyor”, “Müzik Şehrin Kalbinde”, kültür konserleri, çocuk şenlikleri, “Sahilde Sinema Var”) planlamaya gayret ediyoruz. Belediyemiz bünyesindeki Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı’nın kültür-sanat etkinlikleri ve projeleri için ayrı bir bütçesi var.
Kentinizde kültürel gelişmeye katkıda bulunmak, kentinizin kültürel değerlerini korumak için sivil toplum kuruluşlarıyla, derneklerle, sanat kurumlarıyla, ulusal/uluslararası kuruluşlarla, sanatçılarla, yazarlarla işbirliği yapıyor musunuz?
MUHİTTİN BÖCEK: Sivil toplum kuruluşlarıyla, derneklerle, sanat kurumlarıyla, ulusal/uluslararası kuruluşlarla, sanatçılarla, yazarlarla işbirliği yapıyoruz.
Kültürel belediyeciliği güçlendirmek için yerel yönetimlerin alması gereken inisiyatifler sizce nelerdir? Kültür-sanat politikalarına, çalışmalarına yönelik bütçe, mevzuat ve yasal düzenlemeler yeterli mi?
MUHİTTİN BÖCEK: Yerel yönetimler, kültür-sanat faaliyetlerine geniş bir bütçe ayırmalı, kültür birimlerinde kültür-sanat alanında uzman kişilerin yer aldığı komisyonlar oluşturulmalı. Müzelerin, sanat galerilerinin, kültür merkezleriyle fuar ve kongre merkezlerinin, tiyatro ve opera salonlarının sayısı artırılmalı. Ekonomik krizin yaşandığı bu dönemde kültür-sanat faaliyetlerinin ücretsiz olması için çalışmalar yapılmalı. Çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin yararlanabileceği tematik kütüphaneler, sanatsal eğitim alabileceği konservatuvarlar ve kurs merkezleri oluşturulmalı, bu mekânların sayısı artırılmalı. Kültür-sanat alanında yasal düzenlemeler yapılıyor. Ancak özellikle kültür insanlarının, sanatçıların, sektör temsilcilerinin, kültür-sanat emekçilerinin katılımıyla çalıştaylar düzenlenmeli, her kesimi kapsayan ve yaşanan problemlere çözüm getiren düzenlemeler yapılmalı. Kültürel belediyeciliği güçlendirmek için ayrılan bütçe yetersiz kalıyor. Bu nedenle vatandaşlar kültür-sanat faaliyetlerine yeteri kadar ulaşamıyor.