YÜKLENİYOR
Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen Belediye Gazetesi’ne görüşlerini aktardı.
Belediyenizin kültür-sanat alanındaki çalışmalarından bahseder misiniz? Belediyeniz bünyesinde Kültür İşleri, Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü gibi birimler var mı?
ALPER TAŞDELEN: Kültür-sanat etkinlikleri düzenliyoruz. Bu etkinliklerin vatandaşlara ulaşmasına özen gösteriyoruz. Belediyemiz bünyesinde Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü var. Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne bağlı Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi, Zülfü Livaneli Kültür Merkezi, Yılmaz Güney Sahnesi, Yaşar Kemal Kültür Merkezi, Fikret Otyam Sanat Merkezi, Muammer Sun Müzik Atölyesi ve Hoy-Tur Dans Merkezi’nde birbirinden farklı etkinlikler, atölyeler, söyleşiler, paneller, konferanslar düzenliyoruz. Vatandaşları kültür-sanat alanındaki çalışmalara katılmaları için destekliyoruz. Etkinlikleri planlarken destekleyici, teşvik edici, alan açıcı, buluşturucu ve devam ettirici olmaya özen gösteriyoruz. Bu kapsamda genç sanatçıların eserleri için sergiler düzenliyoruz, ulusal/uluslararası işbirlikleri yapıyoruz. Yazarlarla söyleşiler planlıyor, Ankara dışındaki önemli etkinlikleri Ankara’daki vatandaşlarla buluşturuyor, üniversitelerin etkinliklerine, sergilerine ev sahipliği yapıyoruz. Özellikle bahar ve yaz aylarında düzenlediğimiz açık hava konserleri, müzik festivalleri, sinema gösterimleri, mural çalışmaları gibi dış mekân etkinlikleriyle sanatı iç mekânların ötesine taşıyor, sanat merkezlerine gelemeyen, bulundukları bölgeden uzaklaşma fırsatı bulamayan vatandaşlara ulaşıyoruz. Bir arada olmanın, birlikte güzel vakit geçirmenin ruhunu yaşatmayı da önemsiyoruz. Farklı yaş gruplarına yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Kültür-sanat alanında çalışma yapanlara kaynak olabilecek, kent belleği açısından önemli gördüğümüz projeler yürütüyoruz. Kültür-sanat çalışmalarını etkinlik düzenlemeyle sınırlandırmadan katılımcılığı destekliyoruz.
Sürdürülebilir kültürel ve kentsel kalkınma kapsamında kültür-sanat etkinliklerini planlarken hangi kriterleri göz önünde tutuyorsunuz? Kültür-sanat etkinlikleri ve projeleri için ayrı bir bütçeniz var mı?
ALPER TAŞDELEN: Kültür-sanat etkinliklerini planlarken gelecek kuşakları gözetmeyi ve sürdürülebilirliği teşvik etmeyi önemli görüyoruz. Basılı materyalleri azaltarak, dijital bilginin kullanılmasını sağlayarak, açık alan etkinliklerinde çevreye zarar vermeyerek, etkinliklerde plastik malzemelerin kullanımını azaltarak ekolojik sürdürülebilirliği destekliyoruz. Unutulmaya yüz tutan yapılar, mekânlar, kişiler ve olaylarla ilgili sergi ve söyleşiler düzenliyoruz. Korunması gereken yapılar, sokaklar, caddeler, parklar için sürdürülebilirliği teşvik edecek çalışmalar ve işbirlikleri yapıyoruz. Kültür-sanat etkinlikleri ve projeleri için ayrı bir bütçemiz var. Bu bütçeyi verimli ve yararlı kullanmak için hassasiyet gösteriyoruz. Sanatı herkese ulaştırmak, vatandaşları sanatla buluşturmak için kültür-sanat etkinliklerini çeşitlendiriyoruz.
İlçenizde kültürel gelişmeye katkıda bulunmak, ilçenizin kültürel değerlerini korumak için sivil toplum kuruluşlarıyla, derneklerle, sanat kurumlarıyla, ulusal/uluslararası kuruluşlarla, sanatçılarla, yazarlarla işbirliği yapıyor musunuz?
ALPER TAŞDELEN: İlçemizin kültürel değerlerini korumanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu kapsamda çalışmalar yürütmenin, çalışma yapanlara destek olmanın ve onlarla işbirliği yapmanın yerel yönetimlerin görevi olduğuna inanıyoruz. İlçemizin kültürel değerleriyle ilgili çalışmalar yapan ulusal/uluslararası derneklerle, vakıflarla, sivil toplum kuruluşlarıyla, kültür kurumlarıyla, büyükelçiliklerle işbirliği yapıyoruz, sergiler, konferanslar ve söyleşiler düzenliyoruz. Kültürel değerler belleğin bir parçasıdır. Kentimizin ve ilçemizin belleğini canlı tutarak kimliğini korumaya katkıda bulunuyoruz. Çankaya’yı Çankaya, Ankara’yı Ankara yapan mekânsal, fiziksel, toplumsal ve kültürel bütünün korunması, tarihsel izlerin yok olmaması için projeler üretiyoruz. Yaşamış Şair ve Yazarlar Projesi, bu anlayışın bir ürünü. Bu projeyi çeşitli derneklere, vakıflara, sivil toplum kuruluşlarına, meslek odalarına ve alanda çalışma yürütenlere danışarak ilerletiyoruz. Projeyi, Ankara’da yaşamış, üretmiş, kentin sokaklarında, mekânlarında iz bırakmış, hatta kimi zaman bunlara dair öyküler ve şiirler yazmış, artık aramızda olmayan şair ve yazarlara duyduğumuz saygıyla kentin kültürel ayak izlerinin silinmemesi ve gelecek nesillere taşınması için yürütüyoruz. Belirlediğimiz isimlerin yaşadığı binalara plaka asıyoruz, plakalar üzerine yerleştirdiğimiz karekod uygulamasıyla vatandaşlar bu kişilerin biyografisine de ulaşabiliyor. Çalışma kapsamında kitap hazırlamayı ve sergi düzenlemeyi planlıyoruz.
Kültürel belediyeciliği güçlendirmek için yerel yönetimlerin alması gereken inisiyatifler sizce nelerdir? Kültür-sanat politikalarına, çalışmalarına yönelik bütçe, mevzuat ve yasal düzenlemeler yeterli mi?
ALPER TAŞDELEN: Kültürel belediyeciliği güçlendirmek için projeler üretmek, bu alanda çalışmalar yapan kurum ve kuruluşları desteklemek gerekiyor. Yerel yönetimler, kültür-sanat çalışmalarını destekleyecek, teşvik edecek, bu çalışmalara öncü olabilecek kurumlar. Kültür-sanat alanında çalışmalar yapan derneklerle, vakıflarla, sivil toplum kuruluşlarıyla, diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği artırılmalı, kültür-sanat çalışmalarına bütçe, kaynak ve zaman ayrılmalı. Kültür-sanat politikalarına ve çalışmalarına bütçe ayırıyoruz, işbirlikleri için kurum bazında gerekli yasal düzenlemeleri yapıyoruz. Ancak gerek bütçe gerek mevzuat açısından sınırlar söz konusu. Merkezî yönetimin kültür-sanat çalışmaları için doğru politikalar yürüttüğünü, mevzuatın ve yasal düzenlemelerin yeterli olduğunu düşünmüyoruz. Kültür-sanat, bireysel ve toplumsal iyilik hâlini destekler, sağaltır. Sanatla uğraşanlar özgür, özgün ve eleştirel olmak ister. Sanat, sansür, sınırlama, susturulma gibi engelleri kabul etmez. Sanat, özgür olmalıdır. Sanat, yaratıcılıktır. Yaratıcılık için engel değil, destek gerekir. Sansür ve sınırlama, iyilik hâline zarar verir, insan haklarını engeller. Kültüre ve sanata yönelik baskıcı, sınırlayıcı zihniyetin politika üreteceğini, bütçe ayıracağını ve yasal düzenleme yapacağını, yerel yönetimleri teşvik edeceğini düşünmek iyimserlik olur.