YÜKLENİYOR
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç Belediye Gazetesi’ne görüşlerini aktardı.
Belediyenizin kültür-sanat alanındaki çalışmalarından bahseder misiniz? Belediyeniz bünyesinde Kültür İşleri, Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü gibi birimler var mı?
AHMET ATAÇ: Belediyemiz bünyesinde Kültür İşleri Müdürlüğü ve Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü bulunuyor. Bu müdürlüklere bağlı birimlerimizle ilçe merkezinin yanı sıra kırsal mahallelerde de vatandaşlara hizmet sunuyoruz. “Belde Evleri” ve “Deneyimli Kafeler” aracılığıyla kaliteli hizmet anlayışımız kente yayılıyor. Bu merkezlerimizde vatandaşlar hem sosyalleşiyor hem de eğitim faaliyetlerine katılıyor. Üstelik, her hizmet noktası da belediyemize açılan bir kapı.
Sürdürülebilir kültürel ve kentsel kalkınma kapsamında kültür-sanat etkinliklerini planlarken hangi kriterleri göz önünde tutuyorsunuz? Kültür-sanat etkinlikleri ve projeleri için ayrı bir bütçeniz var mı?
AHMET ATAÇ: Uluslararası ölçekte geleneksel hâle getirdiğimiz birden fazla etkinlik var. Bu etkinlikleri planlarken bağlılık, gelişim, yaygınlık, ulaşılabilirlik gibi kriterleri göz önünde tutuyoruz, her projemiz için ayrı bütçe oluşturuyoruz.
İlçenizde kültürel gelişmeye katkıda bulunmak, ilçenizin kültürel değerlerini korumak için sivil toplum kuruluşlarıyla, derneklerle, sanat kurumlarıyla, ulusal/uluslararası kuruluşlarla, sanatçılarla, yazarlarla işbirliği yapıyor musunuz?
AHMET ATAÇ: Kültür-sanat alanında Türkiye’ye örnek olacak işler yapıyoruz. Eskişehir’in sanatla anılan, sanat yapılan, sanatçıya sahip çıkan bir kent olmasında katkımız olduğuna inanıyorum. Özellikle Venezuela’daki El-Sistema modelini örnek alarak 2015 yılında kurduğumuz Türkiye’nin ilk Çocuk Senfoni Orkestrası’yla gurur duyuyorum. Herhangi bir yetenek sınavına girmeden, ücret ödemeden sadece ilgisi ve isteğiyle orkestraya katılan çocuklar var. Amacımız, çocukları sokağın kötülüklerinden korumak, gülümseyen, dans eden, birbirlerinin eksiklerini kapatmaya çalışan, farklı gelir gruplarından, kültürel donanımdan, sosyal koşullardan gelen çocukların bir arada kardeşçe zaman geçirmesini sağlamak.
İki Elin Sesi Var Çocuk Senfoni Orkestrası: Elde ettiği başarılarla ünü Türkiye sınırlarını aşan İki Elin Sesi Var Çocuk Senfoni Orkestrası ve Koroları, başarılı konserlere imza attı. Çocukları kötü alışkanlıklardan uzaklaştırmak ve sanata yönlendirmek amacıyla hayata geçirdiğimiz bu proje kapsamında 7-17 yaş arasındaki çocuklar ücret ödemeden, yetenek sınavından geçmeden müziğin dünyasıyla tanışıyor. Akranlarıyla birlikte müzik yapan çocuklar, saygı, anlayış ve farklılıkları kabullenme gibi kavramları öğreniyor. Bağışlarla toplanan enstrümanlar ve 40 çocukla çalışmalarına başlayan orkestrada şimdiye kadar 2.500 çocuk müzik yaptı. Orkestra, yurtiçinde ve yurtdışında birçok ödüle layık görüldü, bugüne kadar 27 konser verdi. Çocuklar, Fazıl Say, Şefika Kutluer, Rengim Gökmen, Gülsin Onay, Efdal Altun gibi önemli ustalarla aynı sahneyi paylaştı. Türkiye’de türünün ilk örneği olan orkestrayı Eskişehirliler, “muhteşem çocuklar” diye anıyor. Biz de çocuklarla gurur duyuyoruz.
Uluslararası Sanat Çalıştayı: Üç sanat branşında düzenlediğimiz uluslararası organizasyonlar yıllardır devam ediyor. Uluslararası Sanat Çalıştayı’nı 11. kez düzenlemenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bugüne kadar ülkemizden ve dünyadan 290 sanatçıyı ağırladık, 400’e yakın eseri belediyemizin koleksiyonuna ve kent belleğine dahil ettik.
Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması: Kültür-sanat etkinliklerimizden biri, bu yıl 10. kez düzenledik. Etkinlik kapsamında bugüne kadar 33 farklı ülkeden 75, ülkemizden 231 olmak üzere toplam 306 şairi Yunus Emre’nin kentinde vatandaşlarla buluşturduk. Önceki etkinliklerimizde Türk şiirinin ustaları Özdemir İnce, Enis Batur, Cevat Çapan, Ataol Behramoğlu, Eray Canberk, Ahmet Telli, Tuğrul Tanyol, Metin Cengiz, Şükrü Erbaş ve Lale Müldür’ü onur konuğu olarak ağırladık.
Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu: 13 kez düzenlediğimiz Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu’yla yerli/yabancı 132 sanatçının 170 eserini kentimize kazandırdık. Bu eserler belediye binasında, açık alanlarda, parklarda, bahçelerde sergileniyor. Böylelikle Eskişehir bir açık hava müzesini andırıyor.
Kültürel belediyeciliği güçlendirmek için yerel yönetimlerin alması gereken inisiyatifler sizce nelerdir? Kültür-sanat politikalarına, çalışmalarına yönelik bütçe, mevzuat ve yasal düzenlemeler yeterli mi?
AHMET ATAÇ: Bir belediyenin kültür-sanat etkinliklerine ağırlık vermesinin, vatandaşlara moral, motivasyon kaynağı olmasının, yerleşim yerlerine ruh katabilmesinin önemli olduğuna inanıyorum. Uluslararası düzeyde üç farklı branştaki sanat organizasyonlarını on yılı aşkın süredir gerçekleştiren bir belediye başkanı olarak bu konuda fazlasıyla deneyim sahibi olduğumu belirtebilirim. Kültür-sanat etkinlikleri için belediyelere ödenek ayrılmalı. Yerel yönetimler arasındaki koordinasyon güçlendirilmeli. Kalıcı ve sürekliliği ön planda olan çalışmalara öncelik verilmeli.