YÜKLENİYOR
Dünyadan yerel yönetimlerde kültür sanat etkinliklerine ilişkin örnekleri derledik.
FLORANSA
https://culturalheritageinaction.eu/feel-florence-experience-app/
“Feel Florence” Deneyim Uygulaması: Turist kalabalığı yönetimi Floransa’da önemli bir zorluk. Tarihi, kültürel ve doğal mirasıyla ilgi çeken Floransa’yı 2019 yılında 15.9 milyon kişi ziyaret etti. “Feel Florence”, kent merkezinde, mahallelerde ve metropolde alışılmadık güzergâhlar öneren, turistleri yerel deneyimlere yaklaştıran ve kentin merkezî bölgelerinde aşırı turizmden kaçınan bir uygulama. Deneyim uygulaması, turistleri aşırı kalabalık yerlerden kaçınmaları ve konaklamalarını daha iyi organize etmeleri konusunda uyarıyor. Uygulama aynı zamanda tek bir veritabanında bilgi toplayan entegre bir araç, iki ay boyunca 200 kullanıcı tarafından test edildi, Temmuz 2020’de kullanıma sunuldu. Ios ve Android sisteminde de mevcut. Uygulama, şehir ve büyükşehir belediyesi tarafından geliştirildi. Ardından 41 yerel belediyeye ulaşacak şekilde genişletildi. Uygulama üzerinde bakanlıklar arası bir belediye ekibi çalışıyor. Kamu/özel paydaşlar arasında da bir anlaşma imzalandı. Vatandaşlar, tur rehberleri ve tur operatörleri, yeni fikirler ve içerikler önerebiliyor.
HELSİNKİ
https://culturalheritageinaction.eu/the-cable-factory/
“Kablo Fabrikası”, Tarihî Binalar İçin Sürdürülebilir Yönetişim Modeli: Helsinki Belediyesi 1991 yılında Nokia Kablo Fabrikası’nı kültür merkezine dönüştürmek için KAAPELI’yi kurdu. Merkez, 130 atölyeden, iki bardan, 12 galeriden, üç müzeden, iki restorandan, çoklu etkinlik mekânlarından ve iki salonlu dans evinin kullandığı 63.000 metrekarelik bir alandan oluşuyor. Kablo Fabrikası’nda 2019 yılında yaklaşık 1.000 kişi çalıştı, etkinliklere 500.000’den fazla kişi katıldı. Helsinki Belediyesi’ne ait bir emlak şirketi olan KAAPELI, kültür merkezi olarak hizmet vermek üzere eski bir kablo fabrikası binasını yeniledi. Yenileme, kademeli yapıldı, kiracıların istekleri dinlendi. KAAPELI, merkezin yönetiminde küratörlük rolü üstlenmedi. Yalnızca binaları ve şirketi yönetti. Kiracılar, fabrikanın fikri mülkiyetini paylaştı.
Helsinki Belediyesi şirketi kurarken fabrika binasının mülkiyetini şirkete verdi. Böylece kalıcı kültürel kullanımını garanti etti, şirketin bilançosunu güçlendirdi ve finansal açıdan bağımsız hâle getirdi. Helsinki Belediyesi, model başarıyla test edildikten sonra diğer eski endüstriyel binaları KAAPELI’ye teklif etti. Şirket temkinli davrandı, yalnızca stratejisine ve vizyonuna uyan binaları kabul etti.
Kablo Fabrikası modelini aktarılabilir kılan temel özellikler şunlardır:
■ Gayrimenkul yoluyla bir kültür politikası yapılabilir.
■ Belediyeye ait bir şirket, bir kent departmanından daha çeviktir.
■ Binanın mülkiyetini vermek, işletmenin mali bağımsızlığı için esastır.
KAAPELI, eski bir gaz ve ilaç fabrikasını da devraldı. Kentin tarihî binaları için Helsinki 2030 Vizyon ve Emlak Stratejisi benimsendi. Tesislerde haftada 2.000 kişi çalışıyor. Tesisler yılda yaklaşık 1.5 milyon ziyaretçi çekiyor. Helsinki Belediyesi, yıllık bütçesinden hiçbir şey harcamadan KAAPELI aracılığıyla 100.000 metrekarelik uygun fiyatlı alanı güvence altına aldı.
DUBLİN
https://culturalheritageinaction.eu/dublin-ireland-conserving-story-history-and-architecture-discovering-300-years-of-history-within-four-walls/
Önce İnsan Metodolojisi İçin Aktarılabilir Bir Model-Dört Duvar Arasında 300 Yıllık Tarihi Keşfetmek
Buradaki zorluk, Gürcü mimarisinin, modern sosyal tarihin ve yerel yaşam hikâyelerinin kaybını önlemekti. 1970’lerin sonunda apartman sakinleri mimari ve sosyal açıdan bu önemli alanı terk ettikten sonra 14 Henrietta Caddesi’ndeki ev çürümeye başladı. Dublin’deki apartman yaşamının canlı hatıralarını ve yerel hikâyeleri yok olmadan önce korumak öncelikti.
2002 yılında bina korumaya alındı. Belediye miras ofisi burayı yerel, ulusal/uluslararası tarihin üç önemli döneminde sakinlerinin hikâyelerini anlatmak için bir alan olarak tanımladı. Müze, kişisel deneyimleri ve nesneleri binanın restore edilen dokusuyla harmanlayarak hikâyeler toplamaya devam ediyor.
Georgian Caddesi’ni kurtarmak için çalışmalar yapıldı. Bina, müzenin koleksiyonundaki ana eser oldu. Tarihçiler, konservatörler, mimarlar ve eski sakinlerle birlikte binanın tarihî katmanları ortaya çıkarıldı. Tur rehberleri, ziyaretçilerle, eski sakinlerle ve yerel toplulukla etkileşim kurmaya başladı. Eski sakinlerin hatıraları, binanın küratörlüğünü canlandırdı. Bu ortaklık modeli, yerel otoriteyi, Dublin’in kültür şirketini ve yerel toplumu bir araya getiriyor. Bu projeyle mirasın korunmasına ve sunumuna işbirlikçi bir yaklaşım getirildi. Sürdürülebilir programlama yoluyla insanlar, hikâyeler ve deneyimler yansıtıldı, bunlara yanıt verildi. Geliştirme aşamalarının her biri (restorasyon, koruma ve uygulama) için hiyerarşik olmayan çok paydaşlı yerel topluluk katılımı sağlandı.
VANTAA
https://culturalheritageinaction.eu/vantaa-finland-a-cultural-environment-programme-created-with-local-people/
Vantaa, Helsinki yakınlarında dinamik bir kenttir. Tarihsel ve kültürel çevreyi korumak, sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etmek, insanların yaşam kalitesini yükseltmek, sosyal ve kültürel uyumu güçlendirmek için önemlidir. Kültürel Çevre Programı (Vantaan kulttuuriympäristölinjaukset), 100’den fazla kent yetkilisiyle, 3.000 kent sakiniyle kültürel mirası ele alan bütünsel bir çevresel/kentsel program tasarlamak için yenilikçi bir metodoloji kullandı. Bu, yerel halkın yeni programı sahiplenmesini sağladı, ortak hedeflere ve eylemlere bağlılığı artırdı. Belediye başkan yardımcısı 2018 yılında Kültürel Çevre Programı’nı geliştirmek için kent yetkililerini (belediye mühendisleri, şehir plancıları, koruma uzmanları, mimarlar, arkeologlar, müze temsilcileri, emlak ve konut hizmetleri, eğitim, eğlence ve kültür hizmetleri, iş hizmetleri ve turizm) belirledi.
Seçilen kent yetkilileri bir yönlendirme grubuna katıldı. Kültürel Çevre Programı’nın amaçlarını ve faaliyetlerini belirlemek için sektörler arası tartışmalara katılmak üzere 100 kişiyi belirlendi. Belediye, beklentileri uyumlu hâle getirmek için kent sakinleriyle iletişim kurdu. Program, vatandaşlar tarafından yürütülen projeler ve sergiler, dijital araçlar (sosyal medya kampanyaları, mobil uygulamalar ve oyunlar), yerel gazete ve anketler aracılığıyla toplanan yerel kültürel çevrenin hikâyeleri, duyguları ve hatıraları dikkate alınarak geliştirildi. Kent yetkilileri ve vatandaşlar projenin sonunda tüm paydaşlar ve belediye başkanının yürütme komitesi tarafından onaylanan, 53 eylemi içeren Kültürel Çevre Programı’nı ortaklaşa hazırlamak için bir araya geldi. Belediye, uygulama için insan kaynakları ve finansman sağladı. Kültürel çevrenin korunması için oluşturulan komite izleme ve değerlendirme yaptı. Yönlendirme grubunda temsil edilen kent yetkilileriyle işbirliği içinde tasarım ve uygulama süreci yönetildi. Yönlendirme grubunun gözetiminde tam zamanlı bir proje koordinatörü işe alındı. Bölgedeki farklı paydaşları temsil eden 52 kooperatif de dahil olmak üzere birçok yerel kültür derneği girişime ortak oldu. Yerel halk ve yerel yönetim arasındaki kamu politikasının ortak tasarımı iyileştirildi. Yerel miras için hikâyeler ve anılar toplandı. Kentsel kültürel çevre ve doğal kaynaklar korundu ve değerlendirildi. Vatandaşların farkındalığı artırıldı, katılım güçlendirildi.
ŠİBENİK
https://culturalheritageinaction.eu/transforming-fortresses-into-a-major-cultural-hotspot/
St. Michael Kalesi, Šibenik’teki dört kalenin en eskisidir. Barone Kalesi, kentin tarihî merkezinin dışında, 17. yüzyılın ortasında inşa edilmiştir. Her iki kale de yüzyıllarca çürümeye bırakıldı, hiçbir işlevleri yoktu. Kültürel değerini artırırken ve ekonomik açıdan sürdürülebilir sosyal fayda sağlarken bu mirasa nasıl hayat verileceği üzerine düşünüldü. Projenin amacı iki yönlüydü: Sit alanlarındaki kültürel içeriklerin geliştirilmesiyle birlikte miras alanlarının yeniden canlandırılması ve değerlendirilmesi. Kaleler restore edildi, Hırvatistan’ın en fazla ziyaret edilen tarihî anıtlarından biri hâline geldi. Aynı zamanda çok sayıda performansa ve etkinliğe ev sahipliği yapan modern kültür/eğlence mekânlarına da dönüştü. St. Michael’s ve Barone Kaleleri 2014-2016 yıllarında yeniden canlandırıldı. Kamusal kültür kurumu “Šibenik Kültür Kalesi” 2016 yılında kuruldu. Kurum, Šibenik’in tahkimat sisteminin sürdürülebilir kullanımını yönetiyor ve teşvik ediyor. Yıl boyunca kültürel, eğitici ve eğlence etkinlikler (dans gösterileri, konserler, sinema geceleri, atölyeler, konferanslar vb.) düzenleniyor. Yeniden canlandırılan kültürel mirasla yerel toplumu birleştirmek için “Šibenik Kaleleri Dostları Kulübü” oluşturuldu. Kulüp, kale etkinliklerini teşvik ediyor, farkındalık yaratıyor ve yerel halk arasında sahiplenme duygusunu güçlendiriyor. Üyelik ücretinin bir kısmı kültürel programlara, bir kısmı da koruma ve araştırma çalışmalarına yatırılıyor. 60’ın üzerinde yerel mikro işletmelerin ürünleri sitelerde satışa sunuluyor. Kurum ayrıca kültürel sivil toplum kuruluşlarıyla, yerel medyayla, eğitim kurumlarıyla çalışıyor.
“Šibenik Kültür Kalesi”, yerel halkın ekonomik ve sosyal refahı için Šibenik'in tahkimat sistemini sürdürülebilir bir şekilde yönetiyor ve koruyor. Yerel toplulukla, sanatçılarla, işletmelerle güçlü bir ilişki kurmak için önemli kaynaklara yatırım yapıldı. Canlandırma projelerinin başarısı, ziyaretçi sayısının çokluğuna yansıdı. 2019 yılında yaklaşık 200.000 kişi ziyaret etmek veya bir etkinliğe katılmak için kalelere geldi. Ziyaretçi gruplarındaki ilgi arttı. Kaliteli programlarla birleşen tarihî ortam, kaleleri bölgenin en prestijli alanına dönüştürdü. 2019 yılında her iki kalede de (film, müzik ve sahne programları) 55 etkinlik gerçekleştirildi.