YÜKLENİYOR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Belediye Gazetesi’nin sorularını yanıtladı.
Belediyenizin kültür-sanat alanındaki çalışmalarından bahseder misiniz? Belediyeniz bünyesinde Kültür İşleri, Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü gibi birimler var mı?
TUNÇ SOYER: Kültür-sanat alanındaki çalışmalarımızı belediyemiz bünyesindeki Kültür ve Sanat Dairesi Başkanlığı yürütüyor. Kültürel miras ve bellek çalışmaları kapsamında Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı’nın da faaliyetlerini bu alanda değerlendirmek mümkün. Kültür ve Sanat Dairesi Başkanlığı, “Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi”, “Etkinlik ve Organizasyon”, “Şehir Tiyatroları”, “Kültürpark”, “Kültür ve Sanat”, “Kütüphaneler” olmak üzere altı şube müdürlüğüyle faaliyetlerini yürütüyor, yıl boyunca İzmir genelinde konser, tiyatro gösterimi, sergi, sanat eğitimleri, festival, film gösterimleri ve benzeri yüzlerce etkinlik düzenliyor. Ayrıca İzmir’e yeni kültür-sanat merkezleri ve sanat eserleri kazandırmak için çalışıyoruz. Geçen yıl Mustafa Necati Kültür Merkezi’ni kullanıma açtık, yapımı hızla devam eden İzmir Opera Binası’nı 2023 yılında açmayı planlıyoruz. Ekim ayında İzmir Şehir Tiyatroları perde açtı, bu sayede 70 yıllık bir hayali gerçekleştirdik. İlk yılında üç yetişkin, bir çocuk oyunu sahneleyen tiyatromuz gelişecek.
Sürdürülebilir kültürel ve kentsel kalkınma kapsamında kültür-sanat etkinliklerini planlarken hangi kriterleri göz önünde tutuyorsunuz? Kültür-sanat etkinlikleri ve projeleri için ayrı bir bütçeniz var mı?
TUNÇ SOYER: Kültür, sürdürülebilir kalkınmanın en önemli unsurlarından biri. Kültür-sanat alanında yaptığımız çalışmalarda sürdürülebilir kalkınma amaçlarını gözetmekle beraber kültürün sürdürülebilirliği ve kalkınmaya katkısı hakkında da çalışmalar yapıyoruz. Bu doğrultuda UCLG Kültür Komitesi’nin yürüttüğü pilot kent çalışmasını başarıyla tamamladık, öncü kent programını da başarıyla yürütüyoruz.
2021 yılında İzmir’de ev sahipliği yaptığımız Dünya Belediyeler Birliği (UCLG) Kültür Zirvesi’nde Döngüsel Kültür Programı’nı anlattığımız İzmir Deklarasyonu’nu dünyaya duyurduk. Doğayla, geçmişle, değişimle ve birbirimizle uyum aşamalarından oluşan Döngüsel Kültür Programı’nı kentimizde uygulayarak dünya kentlerine de örnek oluyoruz. Kültür-sanat etkinliklerini planlarken doğayı, tarihî ve kültürel mirası, yenilikleri, gelecek nesilleri, kültürel diyaloğu ve diplomasiyi göz önünde bulunduruyoruz. Kültür-sanat alanında yapılan çalışmalar belleğimizi, gelecekle ilgili tahayyülümüzü ve birbirimizle olan ilişkimizi kapsamadığı sürece sadece birer etkinlikten öteye gidemez.
Kentinizde kültürel gelişmeye katkıda bulunmak, kentinizin kültürel değerlerini korumak için sivil toplum kuruluşlarıyla, derneklerle, sanat kurumlarıyla, ulusal/uluslararası kuruluşlarla, sanatçılarla, yazarlarla işbirliği yapıyor musunuz?
TUNÇ SOYER: Katılımcı ve kapsayıcı yöntemlerle kültürel yönetişimi sürdürmeye özen gösteriyoruz. Pandemi döneminde kültür-sanat için herhangi bir destek paketi açıklamadı. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun öncülüğünde başlayan kültür-sanat üreticileri toplantısını ivedilikle İzmir’de de yaptık, kültür-sanat emekçileriyle, akademisyenlerle, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle, kültür-sanat kurumlarının yöneticileriyle İzmir’de dirençli bir kültür-sanat yapısı oluşturmak için toplantılar yaptık. Bu toplantılar sonucunda pandemi döneminde Kültür-Sanat Destek Stratejileri Belgesi’ni oluşturduk ve uyguladık.
“İzmir Balkan Festivali”, “Film ve Müzik Festivali”, “İzmir Akdeniz Bienali” ve daha birçok büyük etkinliği kentimizin kültür-sanat kurumlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde yapıyoruz, kültür-sanat üreticilerinin yaptığı etkinliklere ve festivallere de destek veriyoruz.
Kültürel üretimde işbirliğinin kültürel haklara erişimi artırdığını bilerek çalışmalarımıza devam ediyoruz. Dijital ve interaktif bir kültürel oluşumu, İzmir Art’ı hayata geçirdik, etkinlik takvimi açık bir platform olarak tasarladık. İzmir’deki tüm kültür-sanat kurumları ve sanatçılar İzmir Art’ta “akredite üyelik” oluşturarak etkinliklerini yayınlayabiliyor, etkinlik merkezlerini ve atölyelerini haritaya işleyebiliyor. Kültürel mirası ortaya çıkarmak ve korumak için üniversitelerle, bakanlıkla işbirliği yapıyoruz, İzmir’deki 14 kazıya destek veriyoruz. 2021’de verdiğimiz 8 milyon TL desteği bu yıl artırdık.
Kültürel belediyeciliği güçlendirmek için yerel yönetimlerin alması gereken inisiyatifler sizce nelerdir? Kültür-sanat politikalarına, çalışmalarına yönelik bütçe, mevzuat ve yasal düzenlemeler yeterli mi?
TUNÇ SOYER: Kültür-sanat emekçileriyle, vatandaşlarla birlikte düşünerek çalışmalarımızı yürütüyoruz. Kültür-sanat faaliyetlerimizi artırmak, hizmetlerimizi yaygınlaştırmak ve güçlendirmek için altyapı yatırımları yapıyoruz. Bu doğrultuda 2022 yılında 500 milyon TL’ye yakın bütçe ayırdık. Toplam bütçemizin %4’ü oranında kaynağı kültür-sanat alanındaki çalışmalarımıza ayırıyoruz. 2022 yılı için Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın genel bütçeden aldığı oranın %0.3 olduğunu da söylemeliyim. Kültür-sanat alanında acil olarak yasal düzenlemeler yapılması gerekiyor. Bunun en önemli göstergesi pandemi dönemi oldu. Türkiye’de kültür-sanat alanının krizlere hazırlıklı olmadığı ortaya çıktı. Sanatçılara destek olmaya çalışan belediyelerin faaliyetleri de engellendi. Biz, pandemi döneminde yerel kültür-sanat üreticilerine 10 milyon TL’nin üzerinde destek verdik.