YÜKLENİYOR
Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin Belediye Gazetesi’nin sorularını yanıtladı.
Belediyenizin kültür-sanat alanındaki çalışmalarından bahseder misiniz? Belediyeniz bünyesinde Kültür İşleri, Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü gibi birimler var mı?
İSMAİL YETİŞKİN: Seferihisar’ın değerlerini bütün olarak ele alıyoruz, etkinlikleri de bu doğrultuda planlıyoruz. Yerel kültürü yaşatmak için köylerin gelişmesini önemsiyoruz. Her köyün kendine has bir özelliği var. Örneğin, Turgut Köyü’nün lavantası, Ulamış’ın karakılçık ekmeği kıymetli. Yerli halkın turizmden daha fazla yararlanabileceği, yerli üreticilerin ürünlerini tüketiciyle buluşturabileceği, tüketicilerin her açıdan memnun olabileceği bir model geliştirdik. Her yıl festivaller ve şenlikler (Mandalina Festivali, Ata Ekmeği ve Armola Şenliği, Lavanta Şenliği, Tohum Takas Şenliği, Zeytinyağı Müzayedesi) düzenliyoruz. Bu etkinliklerde üreticiler ürünlerini sergiliyor. Bu etkinliklere İzmir ve çevresinden binlerce kişi geliyor. Ürkmez Kadın Tiyatrosu yıllardır Türkiye’nin her yerinde oyunlar oynuyor. Yaz aylarında Seferihisar’ın her noktasını etkinliklerle donatıyoruz. Sığacık Kaleiçi’ndeki konserler, tiyatro oyunları, söyleşiler hem ilçemizde yaşayan vatandaşlara hem de ilçemize gelen misafirlere keyifli anlar yaşatıyor. Bu etkinlikler için elbette Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’ne ihtiyacımız var, müdürlük bünyesinde belediyemizin yetkin personeli çalışıyor.
Sürdürülebilir kültürel ve kentsel kalkınma kapsamında kültür-sanat etkinliklerini planlarken hangi kriterleri göz önünde tutuyorsunuz? Kültür-sanat etkinlikleri ve projeleri için ayrı bir bütçeniz var mı?
İSMAİL YETİŞKİN: Projelerimizin tamamını sürdürülebilir ve gelişime açık bir vizyonla tasarlıyoruz. Bu elbette kültür-sanat için de geçerli. Kültür-sanat alanındaki çalışmaları etkinlik düzenlemekle sınırlı görmüyoruz. Seferihisar, deniziyle, doğasıyla, gastronomisiyle, tarihiyle, kültür-sanat etkinlikleriyle önemli bir ilçe. Bu nedenle bütüncül anlayışla artı değer yaratmaya çalışıyoruz. Seferihisar, Türkiye’nin ilk sakin kenti. Burada bir markalaşma hikâyesi yazdık. Seferihisar’da tüm bileşenlerin değer gördüğü, ilgi çektiği bir turizm kültürü ortaya koyduk. Yani Cittaslow’u duyan ve merak eden insanlar Seferihisar’a yalnızca deniz turizmi için gelmemeye başladı. Buraya yerel üreticilerin ürünlerini almak, Kaleiçi’ni gezmek, Teos Antik Kenti’ni görmek, kültür-sanat etkinliklerini takip etmek, doğa yürüyüşleri yapmak için gelmeye başladılar. Herkesin zevkine ve ilgisine uygun bir Seferihisar alternatifi sunduk. Bütüncül yaklaşım stratejisi sayesinde belli bir noktaya yığılma olmadı ve her şey doğal akışında ilerledi. Aynı bakış açısı kentte kültür-sanat üretimi yapan kişilere ve kurumlara da yerleşti. Bu, kültür-sanat çalışmalarının da sürdürülebilirliğini sağlıyor.
İlçenizde kültürel gelişmeye katkıda bulunmak, ilçenizin kültürel değerlerini korumak için sivil toplum kuruluşlarıyla, derneklerle, sanat kurumlarıyla, ulusal/uluslararası kuruluşlarla, sanatçılarla, yazarlarla işbirliği yapıyor musunuz?
İSMAİL YETİŞKİN: Evet, yapıyoruz. Özellikle yaz sezonu boyunca Sığacık ve Ürkmez Mahalleleri’nde açtığımız kurslara (koro, tiyatro vb.) katılan vatandaşlar eserlerini sahneliyor. Seferihisar Abderalılar Derneği, Seferihisar Alevi Kültür Derneği, SEHAYDER, Seferihisar Gazeteciler Derneği ve ÇYDD’yle birlikte etkinlikler düzenliyoruz, projeler yapıyoruz. Uluslararası çalışmalarımız arasında 4. Uluslararası Resim Çalıştayı, 11. Yerel Tohum Takas Şenliği, Ürkmez Sanat ve Kültür Festivali yer alıyor. 3 Temmuz 2022 tarihinde Lavanta ve Ekinezya Hasat Şenliği yapacağız. Herkesi şenliğimize ve Seferihisar’a davet ediyorum.
Kültürel belediyeciliği güçlendirmek için yerel yönetimlerin alması gereken inisiyatifler sizce nelerdir? Kültür-sanat politikalarına, çalışmalarına yönelik bütçe, mevzuat ve yasal düzenlemeler yeterli mi?
İSMAİL YETİŞKİN: Türkiye gibi binlerce yıllık tarihiyle önemli kentleri olan bir ülkede kültür-sanat alanında yerel yönetimlere çok iş düşüyor. Biz de bu bilinçle başka belediyeleri de harekete geçireceğimiz ve onlara değer katacağını düşündüğümüz İyon Kentler Birliği Projesi’ne başladık. Geçmişin deneyimini gelecek nesillere aktarmak için kültürel mirasa sahip çıkmak gerektiğini biliyoruz. Seferihisar’daki Teos Antik Kenti, 12 İyon kentinden biri. Efes, Priene, Samos, Milet gibi kentlerde 3.000 yıl önce felsefenin, matematiğin, sanatın temelleri atıldı. Teos, bu kentler arasında sanatla ön plana çıktı. Bu projeyle kültür-sanat başkenti olmaya talibiz diyoruz. Bu 12 kent yoğun olarak ziyaret ediliyor. Ancak turizm faaliyetleri yalnızca tarihsel boyutta kalıyor. Antik kentlerin farklı güzellikleri de var. İyon kentlerine gelen turistler neden yalnızca ören yerlerini, antik kalıntıları görsün ki? Bu nedenle tüm antik kentlere değer kazandıracak bir proje hazırladık. İyon Kentler Birliği Projesi’yle içinde Samos’u ve Sakız’ı da kapsayan bir kültür rotası hazırlıyoruz. Kültürel rotalara özellikle Avrupalı turistler son yıllarda yoğun ilgi gösteriyor. Biz yalnızca rota hazırlamakla kalmayacağız, Ege kıyılarını kültür-sanat faaliyetleriyle donatacağız. Bunu belediyeler arasında kurduğumuz güç birliğiyle, birbirimize verdiğimiz destekle sağlayacağız. Bir arada, dayanışma içinde olmanın gerektiği günlerdeyiz. Bu nedenle bir arada olmayı önemsiyoruz.