"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

İmamoğlu: “İstanbul’un turizm potansiyelini güçlendireceğiz”

  • 18 Temmuz 2022
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Belediye Gazetesi’ne görüşlerini aktardı.

2022 yılı turizm sezonu için yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? Kentiniz yeni sezona hazır mı?

EKREM İMAMOĞLU:
Haziran 2019’dan bu yana turizmi öncelikli atılım alanı olarak değerlendiriyoruz. Hâlihazırda dünyanın en fazla ziyaret edilen on turizm kentinden biri olan, ancak turizm gelirleri açısından bu sıralamanın gerisinde kalan İstanbul’u hak ettiği yerlere taşımak önceliklerimiz arasında yer alıyor. İstanbul’u dünyanın en büyük üç turizm kentinden biri yapmak için devam eden çalışmalarımız pandemi nedeniyle sekteye uğradı. 2022’yi İstanbul için de başlangıç yılı kabul ediyoruz. Kuşkusuz, İstanbul gibi dev bir kentin turizm ekonomisi sadece yerel yönetimin çabasıyla ileri taşınmaz. İstanbul’da hem turizmi çeşitlendirecek hem de sektörün altyapısını güçlendirecek çalışmalar hazırlıyoruz, şehircilik hizmetlerini turizmi de dikkate alan bir bakış açısıyla sunmaya gayret ediyoruz.

Ekonomik kriz, pandemi, iklim krizi nedeniyle yeni sezonda bölgenizdeki turizm hareketliliği açısından beklentiniz nedir? Alternatif turizm türlerini yaygınlaştırmak, yerli/yabancı turistlere bölgenizdeki destinasyonları tanıtmak, turizm sektörünün mevcut durumunu iyileştirmek için projeleriniz var mı?

EKREM İMAMOĞLU
: Soruda belirttiğiniz üzere günümüzde turizm endüstrisinin ihtiyaçlarına yanıt vermek çok yönlü bir bakış açısını gerektiriyor. Örneğin, yeryüzündeki karbon gazı salımının %12’sine yakınını turizm sektörü üretiyor. Kültür mirası öğeleriyle birlikte geçmiş kuşaklardan miras aldığımız doğa hâlen en önemli turizm varlığımız. Bu nedenle Türkiye’nin en büyük turizm kenti olan İstanbul’a ilişkin tanıtımları, stratejimizi ve projelerimizi kısa, orta ve uzun vadeli etkileri değerlendirerek, bütün süreçleri dikkate alarak oluşturuyoruz. İstanbul’un turizm potansiyelinin getirileriyle yetinmeyip, bu potansiyeli güçlendirecek çalışmalar yapıyoruz. Son üç yılda eşzamanlı yaşanan çok sayıda sorun kent turizmine zarar verdi. Bu sorunların etkilerini nitelikli projelerle ortadan kaldırmayı, İstanbul’da turizmi eskisinden de iyi bir noktaya taşımayı umuyoruz.

Sürdürülebilir turizmi geliştirmek için yerel paydaşlarınızla, sivil toplum kuruluşlarıyla, derneklerle, meslek odalarıyla işbirliği yapıyor musunuz? Turizm stratejileriniz ve politikalarınız doğrultusunda eylem planı hazırladınız mı?

EKREM İMAMOĞLU:
Turizm, paydaşlarının çeşitliliği ve temas ettiği şehircilik hizmetlerinin çokluğu sebebiyle katılımcı bir yaklaşımı zorunlu kılan bir sektör. Biz de bu bakış açısıyla hareket ediyoruz.

2019 yılında kurduğumuz İstanbul Turizm Platformu (İTP), İstanbul Büyükşehir Belediyesi birimleri, sektör, dernek, vakıf ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle birlikte turizmde koordinasyon, entegrasyon, katılım, planlama, tasarım ve proje geliştirme işlevlerinin yerine getirilmesine katkıda bulunmayı, turizmin sorunlarını sektördeki kişilerden dinlemeyi, çözüm üretmeyi amaçlıyor ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne katkıda bulunan bir platform olarak çalışmalarına devam ediyor. 245 kurumdan 329 temsilciyi bünyesinde barındıran İstanbul Turizm Platformu, Danışma ve Koordinasyon Kurulları’yla 23 Turizm Komisyonu’ndan oluşuyor. İstanbul Turizm Platformu’nun yanı sıra sektör paydaşlarıyla da işbirliği yapıyoruz. Projelerimizin tamamında ya meslek kuruluşlarıyla ya da özel firmalarla ortak çalışmalara imza atıyoruz, yüksek nitelikli hizmetleri fazla sayıda vatandaşa sunmaya gayret ediyoruz.

Yerel yönetimlerin turizm sektöründeki konumunu güçlendirmek, kaynakları ve turizme ayrılan bütçeyi artırmak amacıyla mevzuatta hangi değişiklikler yapılmalı?
 
EKREM İMAMOĞLU:
Dünya genelinde turizmin itici gücü olan yerleşimler, kentsel alanlar. Bu durum ülkemiz için de geçerli. On bir büyükşehir, Türkiye’nin turizm ekonomisinin %70’ni oluşturuyor. İstanbul ise, özgün bir örnek. İstanbul, tek başına Türkiye turizminin üçte birini karşılıyor, ayrıca dünyanın en popüler on turizm destinasyonundan biri. Kentlerin turizm kapasitesinin geliştirilebilmesi için hem mevzuatın hem de maddi olanakların güçlendirilmesi önem taşıyor. Güncel durumun aksi yönde bir eğilime işaret ettiğini söylemek durumundayız.

Merkezî yönetim tarafından Temmuz 2021’de kabul edilen bir düzenlemeyle turizm tesislerinin belgeyle yetkilendirme sürecinde belediyelerin yetkisi alındı, bu yetkinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmesi kararlaştırıldı. Kanunun doğrudan yerel yönetimlerin bu alandaki yetkilerine müdahale, gelirlerine el koyma ve bu kentler üzerinden ülkenin turizm potansiyeline zarar verme özelliği söz konusu. Katılımcı olmayan yöntemlerle TBMM’den geçirilen kanun, ülkenin turizm alanlarını halk ve halkı temsilen belediyeler yerine merkezî yönetim aracılığıyla şahıslara teslim etme niteliğini taşıyor. Her şeyden önce turizme ilişkin yasal düzenlemeler ve bütçe planlaması, sektörün ve yereldeki ihtiyaçların ışığında katılımcı bir anlayışla belirlenmeli. Böyle bir bakış açısıyla alınan kararlar hukuki ve mali açıdan yerel yönetimlerin turizme katkısını artıracaktır.


Önerilen Haberler