YÜKLENİYOR
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş Belediye Gazetesi’nin sorularını yanıtladı.
2022 yılı turizm sezonu için yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? Kentiniz yeni sezona hazır mı?
LÜTFÜ SAVAŞ: Kentimizin millî, manevi, tarihî, kültürel, turistik ve gastronomi zenginliği açısından değerlerini araştırıp, gün yüzüne çıkararak bu değerleri yurtiçinde ve yurtdışında tanıtmak amacıyla yapılan birçok projeye öncülük ettik. Ayrıca kentimizin zenginliklerini ve değerlerini ulusal/uluslararası platformlarda tanıtmak için çeşitli fuarlara, festivallere, konferanslara, seminerlere ve çalıştaylara katıldık. Dünyanın en büyük organizasyonlardan biri olan EXPO’ya ev sahipliği yaparak, kentimize gelen yerli/yabancı turist sayısını artırarak bölgemizdeki günlük konaklama süresinin üstüne çıkmayı başardık. Gastronomi turizmine yatırım yaptık, bu kapsamda projeler ürettik. 2017 yılında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil edilerek gastronomi alanında Hatay mutfağını tescil ettirdik. Deniz turizmini canlandırmak amacıyla sahil/plaj temizliği ve güvenliği için çalışmalar başlattık. Hatay Deniz Otobüsleri’yle (HADO) ilk seferimizi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gerçekleştirdik. Mersin ve Lübnan limanlarını da destinasyon ağımıza katarak deniz turizmini daha aktif hâle getirmeyi amaçlıyoruz.
Yeni sezon projelerimiz arasında kentimizdeki tarihî ve turistik noktaları ön plana çıkarmak, paydaşlarımızdan biri olan TÜRSAB yetkilileriyle görüşerek yerli/yabancı turistlerin ilgisini çalışmalar yapmak yer alıyor. Kentimizin tanınırlığını ve bilinirliğini artırmak amacıyla reklam/tanıtım çalışmalarına ağırlık vermeyi ve bölgemizin potansiyelini ortaya çıkarmayı hedefliyoruz. “Türkiye’nin Lezzet Köşesi” projesiyle gastronomi alanında nitelikli personel yetiştirmek, Hatay yemeklerinin kent dışındaki tanıtımlarında daha hijyenik ve tariflerine uygun şekilde yapılması için çalışmalar başlattık. Kentimizin turizm potansiyelini artırmak amacıyla altyapı ve üstyapı eksiklerini kısa sürede tamamlamayı ve kentimizi yeni sezona hazır hâle getirmeyi amaçlıyoruz.
Ekonomik kriz, pandemi, iklim krizi nedeniyle yeni sezonda bölgenizdeki turizm hareketliliği açısından beklentiniz nedir? Alternatif turizm türlerini yaygınlaştırmak, yerli/yabancı turistlere bölgenizdeki destinasyonları tanıtmak, turizm sektörünün mevcut durumunu iyileştirmek için projeleriniz var mı?
LÜTFÜ SAVAŞ: Pandemi, ekonomik kriz, iklim krizi ve 2011 yılından bu yana devam eden Suriye savaşı maalesef bölgemizi etkiledi. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde Hatay hâlâ güvenli olmayan bölge (kırmızı bölge) olarak görünüyor. Bu sorunların üstesinden gelebilmek, kentimizi hareketlendirmek ve canlandırmak için önemli projeler üzerinde çalışıyoruz. Bunların bazılarından bahsetmiştik (EXPO’21 Hatay-HADO-Gastronomi vb.).
Ayrıca on bir büyükşehir belediyesinin turizm şube müdürlükleriyle koordineli çalışıyoruz. Kentimizde turizm hareketliliğini artırmak için Hatay, Adana, Mersin, Antalya üzerinden rotalar oluşturarak ortak bir destinasyon ağı oluşturmayı hedefliyoruz. Bu sayede kentimizi belirlenen rotalara eklemeyi ve konaklama süresini uzatmayı planlıyoruz.
Tescilli gastronomi kentlerinden biri olan Hatay’da gastronomi turizmini canlandırmak amacıyla festivaller ve denize kıyısı olan ilçelerimizde sadece bölgemizdeki balık çeşitleri üzerinden balık/balıkçılık etkinlikleri düzenlemek için çalışmalar yapıyoruz.
İnanç kültürü açısından köklü bir geçmişi olan kentimizde inanç turizmini geliştirmek, yerli/yabancı turistleri Hatay’a çekebilmek için üç büyük dinin ibadethanelerini eşit derecede ön plana çıkararak tanıtım yapmayı, altyapı, bakım ve yenileme çalışmalarını tamamlamayı hedefliyoruz.
TÜRSAB gibi paydaşlarımızla yaptığımız görüşmeler neticesinde kentimizdeki turizm potansiyelini ön plana çıkarmak için üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Turizm yetkililerinin talep ve önerilerini dikkate alarak, güvenlik, nitelikli hizmet, park sorunu vb. gibi konularda hızlı çözümler üreterek iyileştirme çalışmaları yapıyoruz.
Bölgemizde doğa yürüyüşü, su sporları, bisiklet, kamp, yamaç paraşütü, kuş gözlemciliği, agro turizm vb. turizm türlerini yaygınlaştırmak için rotalar oluşturduk. Bu bölgelerde altyapı, ulaşım vb. çalışmalar yaptık. Kentimize gelecek turist sayısını artırmak amacıyla alternatif turizm ağı geliştirdik.
Sürdürülebilir turizmi geliştirmek için yerel paydaşlarınızla, sivil toplum kuruluşlarıyla, derneklerle, meslek odalarıyla işbirliği yapıyor musunuz? Turizm stratejileriniz ve politikalarınız doğrultusunda eylem planı hazırladınız mı?
LÜTFÜ SAVAŞ: Kentimizde turizm hareketliliğini artırmak amacıyla üzerimize düşeni yapmak, eksiklerimizi görmek ve kentimizin turizm potansiyelini ortaya çıkarmak amacıyla paydaşlarımızla, sivil toplum kuruluşlarıyla, meslek odalarıyla sık sık bir araya geliyoruz. Kentimizi diğer kentlerden ayıran (inanç, gastronomi, deniz ve doğa turizmi vb.) konulara ve projelere öncelik verdik. Bu kapsamda belediyemizin Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı’na bağlı olarak Turizm ve Tanıtım Şube Müdürlüğü’nü kurduk.
Yerel yönetimlerin turizm sektöründeki konumunu güçlendirmek, kaynakları ve turizme ayrılan bütçeyi artırmak amacıyla mevzuatta hangi değişiklikler yapılmalı?
LÜTFÜ SAVAŞ: Turizm potansiyelinin iyi yönetilebilmesi için tüm paydaşların özveride bulunması, turizm bölgelerinin merkezî yönetim ve yerel yönetimler tarafından koordineli yönetilmesi gerekiyor. Yerel yönetimler, altyapı/üstyapı, imar ve şehircilik çalışmalarının yanı sıra destinasyon geliştirmede, pazarlamasında ve yönetiminde daha fazla rol üstlenebilir. Çünkü belediyelerin kamu kaynaklarına sahip olmasının getirdiği avantajlar turizmin bölgesel gelişiminde fark yaratır. Turizm Teşvik Kanunu’yla yerel yönetimlerin sınırları içinde yer alan yeme-içme, eğlence ve mesire alanları, konaklama tesisleri, plajlar dahil olmak üzere turizmle ilgili alanlar Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredildi. Yerel yönetimlerin öz kaynaklarını oluşturan turizm gelirlerin kaybı kentimizi de olumsuz etkiledi. Yerel yönetimlerin turizm bütçesini artırmak amacıyla bu kanunun değişmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Turizm, gelir yaratan önemli bir sektör, ancak turist için çekici olan çoğu destinasyon yerleşik nüfusu ve gündelik hayatı olan bir alan. Bu alanların yaşam kalitesi hem kent sakinleri hem de ziyaretçiler açısından önemli. Altyapı, yol, enerji, su, temizlik, atık, peyzaj, ulaşım, denetleme vb. gibi hizmetler genellikle o destinasyonun idari sorumlusu olan yerel yönetim birimleri tarafından karşılanıyor. Bu nedenle turisti kabul eden, ağırlayan ülkelerin ya da destinasyonların doğrudan, o bölgelerde yaşayan yerel halkın ise dolaylı olarak yararlandığı bazı özel vergiler, turistlerin neden olduğu maliyetin bir karşılığı olarak görülmektedir. ABD’de ve diğer birçok Avrupa ülkesinde “city tax” (konaklama vergisi) yerel yönetimlere aktarılmaktadır. Ülkemizde bu tür vergilerin yerel yönetimlere verilmemesi, bölgeye ayrılan turizm bütçesinin yetersiz kalmasına neden olmaktadır.