"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Burcu Yakut Çakar: “Yeni nesil belediyecilik kapsayıcı ve sürdürülebilir olmalı”

  • 25 Temmuz 2022
Bağımsız Araştırmacı Doç. Dr. Burcu Yakut Çakar Belediye Gazetesi’ne değerlendirmelerde bulundu.

“Yeni Nesil Belediyecilik,” kavramsal genişliği ve yerel yönetimlerdeki etki alanı bağlamında son yıllarda üzerinde önemle durulan bir konu. Yeni yerel yönetim anlayışının ve yerel demokrasinin güçlendirilmesine yönelik sosyal/ekonomik politikalar sizce hangi kriterler göz önünde tutularak hazırlanmalı?

BURCU YAKUT ÇAKAR:
Yeni nesil belediyecilik yaklaşımları aslında uzun süredir Türkiye’deki yerel yönetimlerin gündeminde. Bunun ilk aşamasının kurumsal web sitelerinin oluşturulması, kimi hizmetlerin e-devlet platformu aracılığıyla ya da doğrudan kendi web sitelerinden erişilebilen uygulamalar üzerinden elektronik ortamda gerçekleştirilmesi olduğunu söyleyebiliriz. Son dönemde bu uygulamaların genişletilmesiyle birlikte vatandaş katılımı, demokratik katılım, yenilikçilik, dijitalleşme gibi birçok önceliğin gündeme geldiğini görüyoruz. Bu tür gelişmeler aslında kentleşmenin ve kentsel nüfus artışının etkisiyle dünya üzerinde sayısız kent için de hizmetler açısından önemli bir gündem oluşturuyor. Covid-19 pandemisiyle birlikte böyle bir gündemin afet, salgın hastalık vb. gibi beklenmedik durumlar açısından önemi daha net biçimde ortaya çıktı. Bu yaklaşımın genel olarak dijitalleşmeye ve yeni teknolojilerin kullanımına indirgenmesinden kaçınmak gerekiyor. Bu açıdan tam anlamıyla hayata geçirilebilmesi için üç temel unsurun gözetilmesi önemli. Bunlardan ilki, kapsayıcılık. Kapsayıcılık, yeni nesil belediyecilik çerçevesinde yerelde sunulan hizmetlere tüm yurttaşların eşit şekilde erişebilmesine, yurttaş katılımı için gerekli mekanizmaların inşa edilmesine, kullanılabilir kılınmasına ve güvenli bir kentsel yaşamın tesis edilmesine karşılık geliyor. İkinci unsur, sürdürülebilirlik. Bu anlayışla kısıtlı kaynakların en verimli şekilde kullanılmasının yanı sıra genel olarak iklim adaleti, doğal hayatın ve çevrenin korunması gibi hedeflere yönelik faaliyetlerin tesis edilmesi ve sürdürülebilir kılınması önceliklendiriliyor. Üçüncüsü ise, uyum sağlama becerisi ya da dirençlilik. Burada yerel yönetimlerin iklim değişikliği, göç akımları, doğal afetler vb. koşullar karşısında hazır bulunabilen ya da kolaylıkla yanıt verebilecek hizmetleri ve politikaları uygulamaya koymasını kastediyoruz. Bu temel unsurları gözetmeksizin yeni teknolojilere ya da dijitalleşmeye yönelik atılacak adımların kimi noktalarda kadük kalması kaçınılmaz. Yeni nesil belediyeciliğin her aşamasında, hizmet ve politika geliştirmek amacıyla atılan her adımda özellikle kapsayıcılığın tekrar tekrar sorgulanmasının ve bu çerçevede kurgulanmasının çok önemli olduğunu hatırlatmak isterim. Örneğin, yerel yönetimler otopark hizmeti sundukları alanlarda engelli bireylere ya da çocuklu ailelere ait binek araçlar için yer ayırıyor olabilir ya da pazaryeri alanına engelli tuvaleti ve/veya bebek bakım odası koymuş olabilir. Ancak ilgili alanda ve çevresinde erişilebilirlik standardına uygun rampa, asansör vb. mevcut değilse bu tür hizmetlerin ne derece kapsayıcı olduğu tartışılır. Bir başka örnek de yurttaş katılımına ilişkin verilebilir. Bugün pek çok yerel yönetim, kamusal alanlarla ilgili gerçekleştirilmesi planlanan değişiklikler için ön elemeden geçen çeşitli projeleri yurttaş oylamasına sunarak hayata geçirmeye başladı. Bu oylamalar da çoğunlukla internet üzerinden yapılıyor. Gelir eşitsizliğinin, web okuryazarlığının, internete erişimin ve internet kullanımındaki eşitsizliklerin de temel belirleyicisi olduğu bir ortamda bu tür bir katılımcı mekanizmanın kapsayıcılığı da tartışmalı. Bir yandan bu tür bir dijitalleşmeden söz edilirken, diğer yandan sosyo-ekonomik gelir düzeyi düşük olan bir mahalleye yapılması planlanan park, bahçe ya da sosyal etkinlik alanları için mahallede yapılacak toplantılarla mahalleliden görüş ve önerilerin alınması, yereldeki ihtiyaçların gözetildiği bir tasarımın ortaya çıkarılmasını önemli kılıyor.

Toplumsal cinsiyet eşitliği, yeni nesil belediyeciliğin bileşenlerinden biri. Sizin de bu konuda çalışmalarınız var. Yerel yönetimlerin politikaları ve bütçeleri kentsel/kamusal hizmetlerin toplumsal cinsiyete duyarlı olması amacıyla nasıl yapılandırılmalı?

BURCU YAKUT ÇAKAR
: Aslında toplumsal cinsiyet eşitliğini bir önceki soruda değindiğim temel bileşenlerin üçü açısından ortak bir kesen olarak düşünebiliriz. Bu nedenle kentsel hakların ve hizmetlerin bütününe yönelik olarak toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinin içselleştirilmesi son derece önemli görünüyor. Yerel yönetimlerin politikaları ve bütçeleri açısından toplumsal cinsiyete duyarlı bir yaklaşımın hayata geçirilebilmesi için “toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme” bize farklı yöntemler ve araçlar sunan bir çerçeve. Bu çerçeve temel olarak planlamada, bütçelemede ve uygulamada toplumsal cinsiyet eşitliğini hedefleyen bir yaklaşımı temel alıyor. Uygulamada ise, toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeterek değişimi teşvik etmeyi, katılımcı bir yaklaşımla uzun vadede toplumsal eşitlik hedefine katkı sunmayı önceliklendiriyor. “Nasıl yapılmalı?” sorusuna yanıt olarak tek bir reçete söz konusu değil tabii ki. Yöntem ve araçlar açısından yerel yönetimlere geniş bir yelpaze sunan bir yaklaşım. Uygulanabilmesi için olmazsa olmaz önkoşullar, siyasi irade ve bürokrasinin taahhüdü. Bunlarla birlikte cinsiyet eşitliği politikasının kurumsal olarak içselleştirilmesi ve organizasyon yapısının, yetkilerin ve sorumlulukların yeniden düzenlenmesi önemli. Örneğin, yerel yönetimlerde eşitlik/toplumsal eşitlik birimlerinin kurulması, stratejik planlama sürecinden itibaren koordinasyonu sağlayacak bir koordinasyon grubunun oluşturulması (Edirne, Gaziantep), belediye meclisinde faal bir eşitlik/cinsiyet eşitliği komisyonunun bulunması gibi kurumsal yapılanma unsurları bu yaklaşımın kurumsallaşabilmesi açısından yararlı. Yereldeki sivil toplum inisiyatiflerinin yer aldığı platformların katkısı da sürecin planlama, bütçe tahsisi, izleme/değerlendirme ve bir sonraki dönem için geribildirim açısından katılımcı niteliğini pekiştiriyor. Yerel yönetimlerin hizmetlerinin ve politikalarının toplumsal cinsiyet eşitliği açısından değerlendirilebilmesi, eşitliğe dair hedeflerin kurgulanabilmesi, bu hedefleri gerçekleştirmeye yönelik faaliyetlerin ve programların uygulanması, bu uygulamaların etkinliğinin ve etkisinin cinsiyet eşitliği merceğinden irdelenebilmesi için en önemli bileşen, ilgili tüm verilerin öncelikle cinsiyet kırılımında kayıt altına alınabilmesi. Örneğin, kadınların ekonomik yaşama katılımını artırmayı hedefleyen bir yerel yönetim için ne tür meslek edindirme kurslarının düzenleneceği kadar mevcut kurslardaki katılımcıların yaş, cinsiyet, medeni durum vb. özellikler açısından değerlendirilmesi gerekir.  Bununla birlikte örnekteki yerel yönetimin kendi bünyesindeki istihdam yaklaşımını da eşitlikçi bir çerçeveye oturtması beklenmeli. Her düzeyde ve her tür istihdam biçiminde cinsiyet eşitliğinin gözetilmesi önemli. Yerel yönetimler nezdinde sadece beyaz yakalı ya da idari kadro düzeyinde değil, yerel hizmetlerde aktif olan personel (tramvay sürücüsü, gezici sokak temizlik personeli vb.)  için de bunun dikkate alınması iyi bir adım olur. Mevcut yerel yönetimlerde bu tür politikaları hayata geçirmeye başlayan belediye sayısı gün geçtikçe artıyor, bu da daha iyisi için umut verici.

Demokratik katılımı, çoğulculuğu, çevreye duyarlılığı, inovatif, dijital ve bütünleşik hizmetleri odağına alan yeni nesil belediyeciliğin kentsel hizmetlerin sürdürülebilirliği ve toplumsal dönüşüm açısından etkileri nelerdir?

BURCU YAKUT ÇAKAR:
İlk sorunuzda da değindiğim üzere yeni nesil belediyecilik, kapsayıcı, sürdürülebilir ve uyum sağlayabilen nitelikteki hizmetleri ve politikaları hayata geçirebildiği ölçüde toplumsal dönüşüme katkı sunabilir. Burada özellikle veri, verinin derlenebileceği altyapının oluşturulması, izleme, değerlendirme ve analize dayalı çalışmaların önemi dijitalleşme kadar toplumsal eşitlik tahayyülüne yönelik hedeflere ulaşmanın da temelini oluşturuyor. Bir örnekle açıklamak gerekirse, yerel yönetimlerin sunduğu hizmetlerden yararlananların memnuniyetini ölçmek yeni nesil belediyecilik açısından yeterli olmaz. Bu hizmetlerden yararlananlara ilişkin hizmet temelli ve sosyo-demografik her türlü verinin derlenmesi, yararlanamayanlar varsa bu grubun hem nitelikleri hem de yararlanamamasına neden olan unsurlar açısından irdelenmesi, hizmet ve faaliyetlerin çevresel etkilerinin yanı sıra değişen koşullara ya da kuraklık, sel, deprem vb. doğal afet türü veya pandemi gibi beklenmedik durumlara uyum potansiyeli açısından değerlendirilmesi gibi birçok boyutun sürece dahil edilmesi gerekir. Bunlar, bütünlüklü ve veri temelli bir yaklaşımla hayata geçirildiğinde toplumsal eşitlik, dönüşüm ve sürdürülebilirlik açısından olumlu etkilere yol açacaktır.

Yeni nesil belediyecilik uygulamalarını güçlendirmek ve çeşitlendirmek için yerel yönetimler hangi inisiyatifleri almalı?

BURCU YAKUT ÇAKAR:
Bugünün toplumsal ve ekonomik koşullarında yeni nesil belediyecilik uygulamalarını güçlendirmek için en temel unsur, insan odaklı ve hak temelli bir yaklaşım. Yerel yönetimlerin toplumun tüm kesimlerinin maruz kaldığı (salt cinsiyet değil) yaş, sosyo-ekonomik düzey, etnik köken, medeni durum, mekân vb. unsurlar temelinde farklılaşan ve (çoğu zaman) iç içe geçen toplumsal eşitsizlikleri gözeterek hizmet ve politika üretmesi ve uygulaması, bu eşitsizlikleri ortadan kaldırmaya yönelik bir tutumla hareket etmesi son derece önemli. Bu noktada kurumsal taahhütleri güçlendirebilecek uluslararası çerçeve belgelere imza atmak fark yaratan bir etkide olabiliyor. Örneğin, Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Konseyi’nin (CEMR) 2006’da kabul ettiği Yerel Yaşamda Kadın Erkek Eşitliği Şartı, yerel yaşamın tüm düzeylerinde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik somut önlemler almayı teşvik ve taahhüt ediyor. Türkiye Belediyeler Birliği web sitesinde yer alan en güncel bilgiye göre* , Ağustos 2021 itibarıyla Türkiye’de bu şartın imzacısı olan sadece 35 belediye var, bunların sadece yedisi büyükşehir, beşi il belediyesi. Türkiye’de toplam 1.391 belediye**  olduğunu düşününce, mevcut taahhüdün ne kadar sınırlı olduğu anlaşılıyor. Dahası, burada fark yaratacak olan, dijitalleşmenin en sofistike biçimde kullanılmasından ziyade yereldeki ihtiyaçların, eksikliklerin, değiştirilmesi gerekenlerin yerelin katılımıyla tespit edilmesi, dönüşüme ilişkin inisiyatiflerin de yukarıdan aşağı değil, döngüsel bir yaklaşımla (daimî bir uygulama, değerlendirme, geribildirim, yeniden düzenleme) hayata geçirilmesidir. Burada aslında kent hakkından söz ediyoruz. Yurttaşların bir yandan kentsel hizmetlere eşit ölçüde erişmesini ve yararlanmasını sağlamak, diğer yandan da kendi ihtiyaçlarına göre kentsel kamusal alanları dönüştürme ya da düzenlemeye yönelik haklarını hayata geçirmek gerekiyor.

BURCU YAKUT ÇAKAR KİMDİR?

Lisans ve yüksek lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde, doktora eğitimini Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü’nde tamamladı. 2004-2011 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu’nda araştırmacı, 2012-2016 yılları arasında Kocaeli Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yaptı. Temel ilgi alanları, sosyal politika ve politik ekonominin kesiştiği kamu politikası analizi, toplumsal cinsiyet ve işgücü piyasaları, yoksulluk ve sosyal dışlanma gibi konulardır. Sosyal politikada dönüşümler, yoksulluk, gelir dağılımı, toplumsal refahın kavramsallaştırılması ve ölçümü, toplumsal cinsiyet ve sosyal politika, toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme, sosyal yardım mekanizmaları, sağlık politikaları konularında ulusal/uluslararası düzeyde araştırmaları ve yayınları bulunmaktadır. International Association for Feminist Economics (IAFFE), Kadın Emeği Çalışan Feminist Araştırmacılar (KEFA) ve Kalkınma Analitiği Araştırma ve Eğitim Derneği (Development Analytics) üyesidir. Dirlik Temelli Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme konusundaki ortak kitabı “Kadınsız Kentler”, 2017 Sedat Simavi Sosyal Bilimler Ödülü’ne layık görüldü.


-----------------------------------------------

*https://www.tbb.gov.tr/Tr/icerik_cemr-avrupa-yerel-yasamda-kadin-erkek-esitligi-sarti_304 (Erişim tarihi: 22.07.2022).

**https://www.e-icisleri.gov.tr/Anasayfa/MulkiIdariBolumleri.aspx (Erişim tarihi: 22.07.2022).


Önerilen Haberler