YÜKLENİYOR
Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen Belediye Gazetesi’nin sorularını yanıtladı.
Yeni nesil belediyecilik uygulamalarınızdan bahseder misiniz? Yurttaş odaklı kamu yararını tesis etmek için yönetim anlayışınızda değişiklik yaptınız mı?
ALPER TAŞDELEN: Göreve başladığımızda vizyonumuzu “yeni nesil belediyecilik” olarak belirlemiştik. Vatandaşların kamu yönetiminden beklentilerinin değişmesi, yerel yönetimlerin hizmeti sunma anlayışını da değiştirdi. Kaynaklarımızı etkin kullanarak vatandaşlara kaliteli, ucuz ve hızlı hizmet sunmak, sorunlara çözüm üretmek için yönetim anlayışımızı dönüştürdük. E-belediye gibi dijital platformda sunduğumuz vatandaş odaklı hizmetlerle vatandaşların belediyeyle ilgili işlemlerini kolaylaştırdık. Vatandaşların yaşam kalitesini olumlu yönde etkileyecek dijital hizmetleri etkin bir şekilde uygulamaya başladık. Birçok projede ve hizmette zaman/maliyet tasarrufu sağlayan yöntemleri uyguluyoruz. Halk Kart başvurularını, kurs, sınav gibi hizmetlere başvuruları dijital ortamda alıyoruz. E-belediye hizmeti üzerinden vergilerin kolaylıkla ödenmesini sağlıyoruz. Bu sayede sadece yerel halka değil, belediyemizle bağı olan her vatandaşa uzaktan hizmet imkânı sunuyoruz. Vatandaş odaklı hizmet anlayışımızı 7/24 sürdürüyoruz. Vatandaşların ruhsat, mali hizmetler, imar bilgilendirme, vezne gibi işlemlerini bürokrasiden uzak, dört dakika gibi kısa bir sürede çözüme ulaştırdığımız Halk Masası da zaman tasarrufu sağlayan diğer hizmetimiz.
İyi yönetişimin, demokratik katılımın ve çoğulculuğun bir aracı olan yeni nesil belediyecilik kapsamında inovatif, bütünleşik, kolay yönetilebilir ve güvenli kentsel sistemler oluşturmaya yönelik çalışmalarınız var mı?
ALPER TAŞDELEN: Çankaya, Ankara’nın merkezinde yer alıyor. Başkent nüfusunun özellikle gün içinde Çankaya’da yoğunlaşması, birçok alanda değişimi zorunlu kıldı. Vatandaşların beklentilerinin değişmesi, yerel yönetimlere daha fazla sorumluluk yükledi. Bilgi iletişim teknolojilerinden yararlanmak zorunlu oldu. Sorunların çözülmesi, sorunların altında yatan nedenlerinin tespit edilmesi, gelişmiş bir teknolojiyi ve kent paydaşlarının etkin yönetişimini gerekli kıldı. Farklı beklentileri olan paydaşların sürdürülebilir bir çevrede yaşam kalitesini yükseltmek için ortak akılda buluşarak oluşturdukları platformlar kentsel sistemlere önemli katkılarda bulundu. Bilginin hızlı yayılması ve teknolojinin kullanımı sayesinde sorunlara hızlı çözümler sunma yöntemi de kentlerde bütünleşmeyi sağladı.
İlçenizin tüm değerlerine sahip çıkmak, çözüm odaklı projeler üretmek ve hizmet sunumunu farklılaştırmak amacıyla yeni nesil belediyeciliğin ve yerel yönetişimin hangi niteliklerinden daha fazla yararlanıyorsunuz?
ALPER TAŞDELEN: Yerel yönetimler, vatandaşların refahını artırmak, belediye kaynaklarına ve imkânlarına eşit ölçüde erişilmesini sağlamak açısından sorumluluğu olan kurumlardır. Çevre, eğitim, ekonomi, sağlık, sosyal hizmetler, kültür-sanat, spor gibi birçok alanda ortaklıkları ve toplumun güçlenmesine yönelik girişimleri hayata geçirmektedir. İlçemizin değerlerine sahip çıkmak için mahalle ve bölge bazlı oluşumlarla işbirliği yapıyor, geçmişe ve geleceğe karşı sorumluluğu vatandaşlarla birlikte üstleniyoruz. Örneğin, Bahçelievler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’yle işbirliği yaparak, önemli isimlerin yaşadıkları binalara o kişilerin hayatını anlatan kare kod uygulamasının da olduğu tabelalar astık. Geleceğimiz için önemli olan geri dönüşüm projelerini önemsiyoruz. Kıyafetten ayakkabıya, elektronik eşyadan atıklara kadar her şeyi değerlendirme imkânı sunuyoruz. Bu süreçlere vatandaşların katkıda bulunması için farkındalık yarattık. Atıkların toplanması için süreci dijital açıdan kolaylaştırdık.
Muhtarlarla işbirliği yapıyoruz. Muhtarlar, demokrasinin yapıtaşı. Vatandaşların ve mahallelerin neye ihtiyacı olduğunu en iyi muhtarlar bilir. Bu nedenle muhtarlarla iletişim kuruyoruz, projelerimizi paylaşıyoruz ve birlikte karar alıyoruz. Bazı hizmet ve projelerimizde referandum yapıyoruz. Hayata geçirmek istediğimiz projeyi “proje demokrasisi” anlayışıyla önce o bölgenin halkına anlatıyor, soruyor, ihtiyaçları belirliyor ve birlikte karar veriyoruz. Katılımcı demokrasinin en güzel örneklerinden biri, Çankaya Kent Konseyi. Konsey, katılımcı ve çoğulcu demokrasiyi ilçemizde etkin hâle getirmek için gençlerle, kadınlarla, sivil toplum kuruluşlarıyla, muhtarlarla ve vatandaşlarla birlikte hareket ediyor.
Yerel demokrasiyi güçlendirmek ve yeni nesil belediyecilik uygulamalarını çeşitlendirmek için yerel yönetimlerin yaptığı/yapacağı çalışmaların önündeki engeller nelerdir? Denetim sürecinde ve mevzuatta hangi düzenlemeler yapılmalı?
ALPER TAŞDELEN: Yerel yönetimler, demokrasiyle yönetilen ülkelerde demokratik yapılanmanın ön koşuludur. Yerel yönetimlerin, karar alma süreçlerine katılıma olanak tanıyan yönetim birimleri olarak görülmesi bizim için oldukça önemli. Demokrasinin koşullarından biri olan halk katılımı ve çoğulculuk, seçmene hesap verme sorumluluğunu da beraberinde getiriyor. Kamusal hizmetlerin yürütülmesinde birinci rolü üstlenen yerel yönetimler, karar alma süreçlerine vatandaşların katılmasını sağlayarak güçlü bir demokrasi zemini oluşturmaktadır. Kamuoyu yoklamalarıyla belediyemizin hizmetlerinin çeşitliliğini, verimliliğini, çevreye, sosyal ve kültürel hayata katkısını, ihtiyaçlara karşılık verip vermediğini ölçüyor, stratejilerimizi bu yönde belirliyoruz. Denetim sürecinde temel ilkemiz, şeffaflık. Kamu İhale Kanunu kapsamında mal ve hizmet satın alma sürecinde eşitlik ve açıklık ilkesiyle hareket ediyoruz. İhaleleri sosyal medya hesaplarımızdan canlı yayınlıyoruz. Belediye meclis toplantılarımızı da sosyal medya hesaplarımız aracılığıyla vatandaşların bilgisine sunuyoruz. Denetim mekanizmalarının genişletilmesini, vatandaşların yararına olacak yasal düzenlemeleri destekliyoruz. Demokrasi, halk içindir. Demokrasinin işlemesi amacıyla gerekli olan düzenlemelerin vatandaşların refahı ve mutluluğu için yapılması gerektiğine inanıyoruz.