YÜKLENİYOR
CHP Ankara Milletvekili Nihat Yeşil Belediye Gazetesi’ne değerlendirmelerde bulundu.
Sizi tanıyabilir miyiz? Siyasete giriş nedeniniz neydi?
NİHAT YEŞİL: 1957 yılında Tunceli Hozat’ta doğdum. İlk ve ortaokulu Hozat’ta, liseyi Elazığ Atatürk Lisesi’nde tamamladım. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi mezunuyum. Siyasete girmek için hayatın kendisi bir nedendi. Toplumsal duyarlılık, siyasete dahil olmayı gerektirir. Kimi bu çarpık düzenden, kimi de demokrasiden, barıştan, emekten, kardeşlikten ve insan haklarından yana olur. Bu ülkenin devrimcileri, yurtseverleri, aydınları, emekçileri, gençleri, kadınları, kısacası ezilen ve sömürülen insanlar haksızlığa karşı tavır alır ve ülkesini savunur. Ben de 12 Mart faşizminin karanlık döneminin sonunda öğrenci hareketinin ve halkın emek mücadelesinin içinde olmaya çalıştım. Halkevleri, gençliğin siyasal mücadelesine önderlik eden DEV GENÇ ve CHP üyesi oldum. 12 Eylül faşist darbesinden önce üniversiteden mezun oldum. Azimle, kararlılıkla, özlemle görev beklerken, faşist düzene karşı geldiğim için darbeciler tarafından Mamak zindanlarına atıldım. Uzun mahpusluk ve sürgün yıllarım oldu. Cezaevi ve yasak süreçlerinden sonra SODEP ve Halkçı Parti birleşmesinde SHP gençlik yapısı içinde yer aldım, parti üyesi oldum, uzun bir süre Altındağ İlçe Başkanlığı yaptım. 2015 genel seçiminde CHP Ankara 2. Bölge milletvekili oldum. Siyaset hayatım boyunca elimden geldiğince ülkeme, insanlığa faydalı olmaya çalıştım, çalışmaya da devam edeceğim. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde parti örgütlerimizle birlikte Türkiye’de demokrasiyi, hukuku ve adaleti yeniden inşa etmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
Restorasyon ve mimari çalışma alanlarınız arasında yer alıyor. Somut/soyut kültürel mirasın korunması, gelecek nesillere aktarılması amacıyla yerel yönetimlerin alması gereken insiyatifler nelerdir? Mevzuatta hangi değişiklikler yapılmalı?
NİHAT YEŞİL: Tarihe ve kültürel mirasa ilgim vardı. Mimarlık üzerine eğitimler aldım, restorasyon işine başladım. Restorasyon, insan organizması gibidir. Bir ameliyatta en ufak sinir ucunu kaçırırsanız, o insan felç olur. Restorasyon da öyledir. Restorasyonda amaç, insanlık tarihine mal olmuş değerleri topluma yeniden kazandırmaktır. Restorasyon doğru yapılmazsa, geçmişi ve tarihi yok edersiniz. Restorasyon, incelik ve hassasiyet ister. Bu alanda tarihçiler, arkeologlar, mimarlar, yani çok nitelikli insan gücü var. Dünyayla yarışan, övünç kaynağı olan müteahhitler de var. Önemli olan, bu değerli insan kaynağını kullanmak. Dünyadaki kültürel değerlere sahip çıkılmalı, bu değerler yaşatılmalı. Ülkemiz kültürel miras açısından zengin. Tarihe ve kültürel mirasa sahip çıkmamız gerekiyor. Çünkü Mezopotamya ve Anadolu, medeniyetlerin beşiği.
Kent belleği, toplumsal bütünleşmeye ve sosyal faydaya dayalı olmalı. Kültür odaklı kentsel gelişim anlayışı benimsenmeli. Restorasyon gerektiren yapılarda kentin ruhuna dokunmadan mekânsal iyileştirme yapılmalı. Bu çalışmalar yapılırken, mekânsal hafıza korunmalı. Kentin unutulan, gözden kaçırılan değerlerini kent halkına hatırlatmak için sergiler düzenlenmeli, farkındalık çalışmaları yürütülmeli. Kent belleğini oluşturan alanların ve mekânların haritası çıkarılmalı. Kenti kent yapan varlıkların, somut olmayan kültürel miras öğelerinin, çağdaş sanat eserlerinin korunması için yasal düzenlemeler yapılmalı.
Tarihî dokusuna zarar vermeden birçok eseri restore ettim. Bu eserler arasında birinci ve ikinci meclis binaları, Ankara’nın eski tarihî yapılarından Türk Ocağı, adliye ve Sayıştay binaları, Mimar Sinan’ın eserleri, Hacıbektaş Veli Türbesi, Çanakkale Şehitliği, Edirne tabyaları, müzeler, Darüşşafaka binası yer alıyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki eserleri aslına uygun olarak yeniledik. Bu çalışmalara katıldığım için gurur duyuyorum.
Yeni nesil belediyecilik, yerel yönetim algısını değiştirdi, hizmet kapsamını genişletti. Yerel demokrasinin gelişmesi açısından yeni nesil belediyecilik uygulamaları sizce nasıl geliştirilebilir?
NİHAT YEŞİL: Yeni nesil belediyecilik, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda, tek adam zihniyetinin karşısında, halka hizmet gayesi taşıyan, cumhuriyete ve demokrasiye saygılı, bilimi, teknolojiyi, eğitimi ve çevreci anlayışı önceleyen bir yönetim anlayışı. Belediye başkanları ve diğer yerel yöneticiler, halka hizmet anlayışından uzaklaşmamalı. Ülke yönetiminde tek adam zihniyetine karşı olduğumuz gibi, yerel yönetimlerde de tek adam zihniyetini desteklemiyoruz. CHP’li belediyelerde halkı ilgilendiren kararları sadece belediye başkanı ve belediye meclis üyeleri vermiyor. O bölgenin halkına da soruyoruz, kamuoyu yoklaması yapıyoruz. Halkın talep ettiği hizmetleri hayata geçiriyoruz. Böylece halkı da yönetime dahil ediyoruz. CHP’li belediyelerin her biri yeni nesil belediyecilik örneğidir.