YÜKLENİYOR
Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay Belediye Gazetesi’ne görüşlerini aktardı.
Belediyenizin kentsel dönüşüm projelerinden bahseder misiniz? İmar planlarına, kentsel yaşam alanlarına ve kentsel yenileme/dönüşüm projelerine ilişkin yasal düzenlemeler çalışmalarınızı ne ölçüde etkiliyor?
CEMİL TUGAY: Yasaların ve mevzuatın verdiği yetki ölçüsünde sağlıklı kentleşme için üzerimize düşeni yapma gayretindeyiz. Karşıyaka’da sağlıklı kentsel dokuya ilişkin problem yaşayan bölgelerde 2981 sayılı İmar Affı Kanunu’na göre oluşan ıslah parselleri ve küçük parsellerde kaçak yapılar mevcut. Bu bölgelerde sosyal donatı ve teknik altyapı alanları, yollar oluşturulamıyor. Cumhuriyet, İnönü, Zübeyde Hanım, Latife Hanım Mahalleleri bu açıdan sorunlu. Bu bölgelerde iki tür uygulama yapıyoruz. 3194 sayılı İmar Kanunu’na göre imar planı revizyonu ve 6306 sayılı kanuna göre riskli alanlarda kentsel dönüşüm yapmak. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 73. maddesine göre Örnekköy’de kentsel dönüşüm faaliyetleri yürütüyor. 6306 sayılı kanun kapsamında Cumhuriyet Mahallesi’nde taş ocağı bölgesi olarak bilinen yaklaşık 2.5 hektarlık alanda 400 konutluk kentsel dönüşüm projesi yürütüyoruz. Hak sahipleriyle uzlaşı içinde yerinde dönüşüm ilkesiyle hayata geçirilecek proje kapsamında bakanlıktan yetki ve plan onayı aldık. İmar planlarının revize edilmesi gerektiği için bazı problemler gün yüzüne çıktı. Bu nedenle yasal düzenlemelere ihtiyaç var. İmar Kanunu 1985 yılında çıktı, günümüz standartlarına göre revize edilmesi gerekiyor. İmar affıyla sorunlu alanlar yaratılmamalı. İmar affı beklentisi ortadan kaldırılmalı. Kentleşme, tutarlı bir idari ve hukuki anlayışla yürütülmeli. Birbirine alternatif olan ya da birbiriyle çelişen farklı yasal düzenlemeler olmamalı. Bazen aynı alan üzerinde hem İmar Kanunu’na hem 6306 sayılı kanuna hem de 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 73. maddesine göre farklı uygulamalar yapılıyor. Bu, uygulamanın sağlıklı yürütülmesi ve sürecin olumlu sonuçlanması açısından sıkıntı yaratıyor. Farklı kanunlar, farklı uygulamalara ve çelişkili yorumlara neden oluyor. İmar Kanunu revize edilmeli. Kentsel Dönüşüm Kanunu, iki kanun yerine tek kanuna dönüştürülmeli ve İmar Kanunu’yla uyumlu hâle getirilmeli.
Kentsel dönüşüm, toplumsal yaşamı doğrudan etkileyen çok boyutlu bir süreç. Stratejilerinizi, proje modellerinizi ve bütçenizi nasıl planlıyorsunuz? Yerel paydaşlarınızı, yurttaşları ve sivil inisiyatifleri sürece dahil ediyor musunuz?
CEMİL TUGAY: Öncelikle durum analizi yaptık, imar planı revizyonuna ve kentsel dönüşüme ilişkin hususları belirledik. Çalışmaları yürütebilmek için kadro oluşturduk, Karşıyaka’yı bölgelere ayırdık. Bölgelerde analitik etütler yaptırdık. Daha önce ilan edilen olan kentsel dönüşüm alanını yeniden gözden geçirdik, süreci tanımladık. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü kentsel dönüşüm çalışmalarına destek olduk. Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’ni, TMMOB Mimarlar Odası, TMMOB Şehir Plancıları Odası, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası, TMMOB Harita Mühendisleri Odası’yla diğer meslek odalarını, esnaf temsilcilerini, muhtarları ve vatandaşları sürece dahil ettik. İmar planı revizyon çalışmalarını belediyemizin Planlama Müdürlüğü bünyesindeki personelimizle yürüttük. Kentsel dönüşüm alanındaki inşaat işlerini Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’yle, kat karşılığı ihale yöntemiyle sürdürmeyi hedefliyoruz.
Belediyeniz bünyesinde fizibilite, harita, plan, jeolojik etüt, taşınmazların değer tespiti, ön hazırlık, imar planı taslaklarının hazırlanması, hak sahipleriyle görüşmeler vb. çalışmalar için ayrı bir birim oluşturdunuz mu? Finansman desteğine ihtiyaç duyuyor musunuz?
CEMİL TUGAY: 30 Ekim 2020 tarihindeki İzmir depremi birçok sorunu gün yüzüne çıkardı. Kentimizin ve binaların depreme dayanıklı olması için elimizdeki verileri gözden geçirdik, bu veriler doğrultusunda yeni hedefler belirledik. Depremden sonra İzmir’de ilk defa Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü kurduk. Bu müdürlüğün görevi, riskli yapıları tespit sürecini yürütmek, bakanlığın yetkisindeki uygulamaların belediyelere devredilmesiyle başlayan yeni sürece adapte olmak, kentsel dönüşüm çalışmalarını yürütmek (hak sahipliği, mülkiyet durumu, taşınmazların değer tespiti, imar uygulamaları, uzlaşma, projelendirme ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi). Etüt Proje Müdürlüğü de kurduk. Müdürlük, haritalandırma çalışmalarını, parselasyon planlarını ve imar uygulamalarını yürütüyor. Plan Proje Müdürlüğü’nü aktif hâle getirdik. Bu müdürlük, imar planı revizyonu, plan değişiklikleri, analitik etütler, tescilli yapı envanterleri, jeolojik ve jeoteknik etütlerin yapılması gibi çalışmaları yürütüyor. Yapı Kontrol Müdürlüğü’nü kurduk, denetim faaliyetlerinin yürütülmesini sağladık. Kamulaştırma işlemlerini ve diğer işlemleri de Emlak İstimlak Müdürlüğü yapıyor. İlçe belediyelerinin bütçesi kentsel dönüşüm projelerinde yetersiz kalıyor, Kentsel Dönüşüm Kanunu ve merkezî yönetim sürece destek olmuyor.
Kentsel dönüşüm projelerinin kapsamını belirleyen mevzuatta ve yasalarda değişiklik yapılması gerekiyor mu? Kentsel dönüşüm politikaları hangi kriterler doğrultusunda oluşturulmalı?
CEMİL TUGAY: Daha önce belirttiğim gibi, İmar Kanunu’yla birlikte iki farklı kentsel dönüşüm kanunu birlikte yürümüyor. İki farklı kanun tek bir kanuna dönüştürülmeli, uygulama yetkisi belediyelere verilmeli. Sadece denetleme yetkisi bakanlıkta kalmalı. İmar Kanunu, diğer mevzuata ve güncel yaşam standartlarına göre tekrar ele alınmalı. Kentsel dönüşümde neoliberal politikalar terk edilmeli, sosyal devlet anlayışındaki uygulamalar hayata geçirilmeli. İnsanların barınma hakkı asla ihmal edilmemeli, yaşam standartlarının herkes için adil ve ulaşılabilir olması temel önceliklerden olmalı. Kentsel dönüşüm sadece fiziksel bir dönüşüm gibi görülmemeli, sağlıklaştırma çalışması olarak düşünülmelidir. Çalışmalar, sosyal, ekonomik ve kültürel bütünlük içinde yürütülmeli. Bu kapsamda İmar Çözüm Ofisi kurduk, belirttiğim ilkeler doğrultusunda vatandaşlara hizmet veriyoruz. Unutulmamalıdır ki, vatandaşların destek vermediği hiçbir süreç başarıya ulaşamaz. Yerinde dönüşüm anlayışıyla kentsel değerlerin korunduğu, ranta odaklanmayan, şeffaf ve katılımcı bir süreç yürütülmeli.