"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Fazla çalışmalar ve ücretleri

  • 26 Eylül 2022
SODEMSEN Toplu İş Sözleşmesi Avukatı Merve Nur Gök “Fazla çalışmalar ve ücretleri” üzerine yazdı.

4857 Sayılı İş Kanunu, fazla saatlerle çalışmanın nedenleri konusunda 1475 Sayılı İş Kanunu’ndan farklı bir düzenleme getirmemekte, fakat fazla saatlerle çalışma kavramını esnek çalışma ilke ve yöntemlerini dikkate alarak, eski yasadan tamamen değişik bir biçimde düzenlemektedir. Eski kanunun aksine, günlük çalışma süresinin aşılması değil, haftalık çalışma süresinin aşılması fazla saatlerle çalışma olarak kabul edilmektedir. Belirtilen nedenle fazla saatlerle çalışmanın ortaya çıkabilmesi için işçinin fiilen çalıştığı ve İş Kanunu’nun 66. maddesine göre fiilen çalışılmış sayılan sürelerin yasal haftalık çalışma süresini aşması gerekir. Fazla saatlerle çalışmayı belirleyen ölçütü düzenleyen kuralın mutlak emredici nitelikte olması nedeniyle taraflarca sözleşmelere konulan hükümlerle bu ölçütün kaldırılması ve yerine başka bir ölçütün getirilmesi mümkün değildir. Buna karşın, iş ilişkisinin niteliği ve işçinin korunması ilkesinin bir gereği olarak kanunun emredici olarak düzenlediği bir hükme aykırı yapılan çalışmanın hukuki bakımdan da bir yaptırımı olması gerekir. Aynı esasın günlük üst sınırı aşan çalışmalar için de benimsenmesi uygun olacaktır. Şu hâlde, kanuna aykırı şekilde çalıştırılan işçiye, yaptığı çalışmanın karşılığı olarak fazla çalışma ücreti ödenmelidir.

4857 sayılı İş Kanunu’ndaki hükümler çerçevesinde gerek fazla çalışma gerek fazla sürelerle çalışma yapan işçi, öngörülenden daha fazla fiziksel güç harcamak durumunda kalmaktadır. Bununla birlikte fazla çalışma yapan işçi, normalde hayatına ayrılan sürede yaptığı bu çalışmayla bir anlamda bu süreden feragat etmektedir, işverene ekstra bir menfaat sağlamaktadır. Söz konusu menfaatin bölüşülmesi ve işçinin dinlenmeye ayırdığı zamanın işgali anlamında fazla çalışmanın karşılığının normal çalışma süresi ücreti olacağının kabulü, genel olarak adalet ve hakkaniyet, özel olarak da işçinin sağlığı ve korunması prensiplerine aykırı olacaktır.

Fazla çalışmanın karşılığı işçiye iki şekilde verilebilecektir. Bunlardan ilki, işçiye fazla çalışma karşılığının yasada ya da sözleşmede belirtilen oranlar çerçevesinde artırılarak, zamlı ücret olarak ödenmesidir. Diğeri ise, 4857 sayılı kanunda ilk kez düzenlenen, fazla çalışılan sürenin yasada ya da sözleşmede belirtilen oranlarda artırılmış miktarının işçiye serbest zaman olarak verilmesidir. 1475 sayılı kanun zamanında fazla çalışma karşılığı olarak işçiye serbest zaman verilmesi şeklinde bir düzenlemeye yer verilmemesine rağmen yargı kararlarında, toplu iş sözleşmesinde öngörülmüş ve işçinin kabul etmiş olması şartıyla işçiye serbest zaman verilmesi uygulama alanı bulmuştur.

İş Kanunu’nun m. 41/II uyarınca, “Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.” Fazla sürelerle çalışmalarda işçilere ödenecek ücret de aynı maddenin III. fıkrasında düzenlenmiştir. Belirtilen hüküm uyarınca, “Fazla sürelerle çalışmalarda her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmi beş yükseltilmesiyle ödenir.

Fazla çalışma ücreti tam olarak ödenmeyen işçi, dava açmak suretiyle bunu işverenden talep edebilir. Fazla çalışma ücreti alacakları da, normal ücret alacakları gibi İş Kanunu’nun m. 32/VII hükmü uyarınca beş yıllık zamanaşımı süresine tabidir.

4857 sayılı kanunda işçinin fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması amacıyla dinlenme hakkının sağlanarak fazla çalışmalar süre bakımından sınırlandırılmış, bunun yanında kimi işler ve işçiler bakımından yasaklar getirilmiştir. İş hukukunun doğuşunu ve gelişimini belirleyen en önemli etken, işçinin kişisel ve ekonomik bağımlılığı nedeniyle korunması ihtiyacıdır. Buna göre, bir günde yapılabilecek fazla çalışma 11 saatle sınırlandırılmıştır. Bununla birlikte, her ne kadar haftalık 48 saatlik sınırlama kanunda yer almasa da, fazla çalışma süresinin yılda 270 saatten fazla olamayacağı düzenlenmiştir. Ancak fazla çalışma, işçinin onayı bulunmadığında yaptırılamayacağı gibi, fazla çalışma için kanundaki nedenler mevcut olmadığında yaptırılamayacaktır. Fazla çalışma, işçinin sağlığı, sosyal hayatı ve ekonomik hâli, işverenin işletmesi ve ülkenin istihdam politikaları üzerinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle fazla çalışmaya ilişkin esaslar, işçinin korunması göz önünde tutularak düzenlenmelidir.


*4857 Sayılı İş Kanunu Bağlamında Çalışma Süresinin Aşılması: Fazla Çalışma, Doç. Dr. Ali Cengiz Köseoğlu, Sibel Kabul, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/97926.


Önerilen Haberler