YÜKLENİYOR
SODEMSEN İdari ve Mali İşler Müdürü Ata Alkan Yerel Yönetimler başlığında yazdı.
Türkiye’nin siyasi ve idari yapısında önemli bir rol oynayan yerel yönetimler, kentlerin yönetimini üstlenen, halka en yakın karar alma birimleridir. Yerel yönetimler, bir ülkenin merkezî yönetiminden bağımsız olarak belirli bir bölgenin (kent, kasaba, köy) yönetiminden doğrudan sorumlu olan idari birimlerdir. Bu birimlerin, kentin günlük işleyişini düzenlemek, altyapıyı geliştirmek, çevre düzenlemeleri yapmak ve sosyal hizmetleri sağlamak gibi bir dizi görevi bulunmaktadır.
Yerel yönetimlerin sosyal belediyecilik yaklaşımı sadece fiziki altyapıyı düzenlemekle kalmamalıdır, aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm üretmeyi hedeflemelidir. Dezavantajlı grupları desteklemek, eğitim ve sağlık hizmetlerini güçlendirmek, kültürel etkinlikleri teşvik etmek gibi çalışmalar toplumun her kesiminin refahını yükseltme amacı taşımalıdır.
Merkezî yönetimin engellemelerine, ilgisizliğine ve projeleri desteksiz bırakmasına karşın özellikle büyük kentlerdeki sosyal demokrat yerel yönetimler, şikâyet etmeden, yılmadan, yorulmadan sosyal demokrat belediyecilik anlayışıyla hizmet üretmiştir. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere tüm belediyelerimiz başarılı uygulamalarıyla adlarından söz ettirmiştir. Altyapı projelerinden çevre düzenleme çalışmalarına, ulaşım politikalarından sürdürülebilir kalkınma projelerine, kültürel yaşamdan sosyal yardım projelerine kadar birçok alanda toplumsal yaşama dokunmuşlardır. Akılcı, adil, liyakatli, vizyoner ve katılımcı yönetim anlayışıyla hizmet sunan birbirinden değerli sosyal demokrat belediyelerimiz, hizmet sunumuyla, yönetim anlayışıyla sosyal demokrat belediyeciliğin gücünü göstermektedir.
Hızla gelişen teknoloji sayesinde her geçen gün değişen dünyada yerel yönetimlerin sorumlulukları sadece fiziki altyapıyı düzenlemekle sınırlı değildir. Yerel yöneticiler, kent sakinlerinin sosyal ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurmalıdır. İnsan odaklı bir yaklaşımı benimseyerek dezavantajlı grupları desteklemeli, eğitim ve sağlık hizmetlerini güçlendirmeli, kültürel etkinlikleri teşvik etmelidirler. Yerel yöneticiler, kentlerin sosyal dokusunu güçlendiren sosyal liderler olmalıdır. Eğitim ve kültür projeleriyle toplumsal bilinci yükseltmek, çevre dostu uygulamalarla kent yaşamını sürdürülebilir kılmak, belediyelerin yönetim ilkeleri olmalıdır.
Önümüzdeki dönemde şeffaf yönetim anlayışıyla hareket eden, yurttaş katılımını teşvik eden ve sürdürülebilir kentsel kalkınma için stratejik planlar yapan yerel yöneticilerle yerel demokrasi daha da güçlenecektir. Bu gelişim ve değişim, ülke yönetimine de örnek olacaktır.