YÜKLENİYOR
Dünyadan yerel yönetimlerin dirençli kentler çalışmalarını derledik.
SENDAİ, JAPONYA
https://sendai-resilience.jp/en/bosaikankyo/
Afete Dirençli ve Çevre Dostu Bir Kent: Sendai
Sendai, gelecekteki felaketlere ve iklim değişikliğinin etkilerine karşı afete dirençli ve çevre dostu kent olma yolunda ilerliyor. Sendai’de altyapının dayanıklılığını artıracak çalışmalar yapılıyor, enerji kaynaklarına önem veriliyor. Afetlerin risklerini azaltmaya yönelik faaliyetleri destekleyecek uygulamalar benimseniyor. Kentsel kalkınma teşvik ediliyor. Dirençli bir kent yaratmak, çevreye ilişkin konuları her politikaya dahil etmek hedefleniyor. Kentin yaşam ortamı korunuyor. Yüksek düzeyde güvenlik esas alınıyor. Büyük Doğu Japonya depreminden edinilen deneyimin gelecek nesillere aktarılması için çalışmalar devam ediyor. Belediye, yerel topluluklar, sivil toplum kuruluşları, işletmeler ve araştırma kurumları tarafından yürütülen çalışmalar, ulusal/uluslararası ağlardan yararlanarak aktarılıyor.
Sendai’de Yaşanan Afetler ve Afetlere Karşı Alınan Önlemler
Yaklaşık her kırk yılda bir kentin kıyılarında 7 büyüklüğünde büyük bir deprem meydana geliyor. Bu nedenle depreme hazırlığa önem veriliyor. Sendai, 1978’de 7.4’lük Miyagi-ken-oki depreminin ardından Japonya'da ilk kez afete dirençli kent ilan edildi. 12 Haziran, “Afet Önleme Günü” olarak belirlendi. Daha güvenli bir kent yaratmak için önlemler alınıyor (eski binaların depreme dayanıklılığını artırmak, beton blok duvarları kaldırmak ve afet eğitimlerini geliştirmek vb.). Ocak 1995’teki Hanshin-Awaji depremi sonrasında gönüllü organizasyonları geliştirildi, okul binaları da dahil olmak üzere kentteki binaların depreme dayanıklılığı artırıldı, afet riskinin azaltılması için farkındalık yaratıcı çalışmalar yapıldı.
Sendai, Japonya’nın kuzeyindeki Sanriku kıyısı açıklarında 11 Mart 2011 tarihinde meydana gelen 9.0 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Tsunami, Sendai’nin doğusundaki kıyı bölgelerini harap etti. Kentin tepelik kuzeybatı bölgeleri ve çevresi, yerleşim alanlarına zarar veren toprak kaymasına maruz kaldı. Yaklaşık 140.000 bina hasar gördü, bazı binalar tamamen yıkıldı. Depremden sonra zorluklarla yüzleşildi (kent nüfusunun %10’luk kısmına tekabül eden, 100.000’den fazla kişinin kaldığı tahliye merkezlerinin işletilmesi, afetten sonra evlerine dönemeyen ve mahsur kalan yolcular için kısa süreli barınma sağlanması, yaşlılarla engellilerin ihtiyaçlarının karşılanması vb.)
BM’nin afetlerin azaltılmasına ilişkin uluslararası stratejisi dahilinde, kentleri dirençli hâle getirme kampanyası kapsamında Sendai, afet riskinin azaltılması ve insanların güçlendirilmesi konusunda örnek kent olarak kabul edildi. Kampanya, kentleri dirençli hâle getirmek için yerel yönetimlerin aktif olmasını amaçlamaktadır. Sendai’de vatandaşlarla birlikte yeniden inşa faaliyetlerinde bulunuldu, afet risklerini azaltacak çalışmalar teşvik edildi.
GUATEMALA
https://www.worldbank.org/en/results/2013/10/08/promoting-proactive-disaster-risk-management-in-Guatemala
Guatemala, volkanik faaliyetlerden, depremlerden, kasırgalardan ve toprak kaymalarından ciddi şekilde etkilendi. En kötü felaket, 23.000’den fazla insanın ölümüne neden olan, gayrisafi yurtiçi hasılanın %17.9’u kadar ekonomik zarara yol açan 1976 depremidir. Mitch ve Stan kasırgasıyla 2001 yılındaki kuraklık da kayıplara neden oldu. Doğal afetler, sosyal programların sürdürülebilirliğini tehdit etti. Sosyal programlara yönelik finansman kaynakları, afet müdahale faaliyetleri için kullanıldı. Guatemala hükümeti, afet yönetiminde daha proaktif olmak, afet riski azaltma ve finansman stratejileri belirlemek için önemli adımlar attı. Bu çalışmalar, Ulusal Afet Önleme ve Azaltma Programı’nın (NPDPM) kabul edilmesiyle sonuçlandı. “Guatemala Afet Risk Yönetimi Geliştirme Politikası Afet Ertelemeli Çekiliş Opsiyonlu Kredisi” (CAT DDO), Guatemala’nın ulusal afet risk yönetimi programının uygulanmasını desteklemek için tasarlandı. Afete müdahaleyi ve afet sonrasında iyileştirmeyi finanse etmeye yönelik geleneksel araçların aksine CAT DDO, acil durum ilanından hemen sonra acil ihtiyaç duyulan kaynakları kullanıma sunmaktadır. Kredi, hükümetin, felaketlerin etkisiyle başa çıkmasına ve proaktif afet risk yönetimi stratejilerini uygulama kapasitesini geliştirmesine yardımcı oldu. Diğer ortakların çabalarıyla çeşitli alanlardaki iyileştirmeler desteklendi:
• Ulusal risk izleme ve tahmin kapasitesi geliştirildi.
• Hidro-meteorolojik ve sismolojik izleme ağları iyileştirildi ve genişletildi (%57 artış). Veri toplama süreci daha doğru uyarılar yapılmasına olanak tanıdı ve tehlike haritalarının güncellenmesinde kullanıldı.
• Kamu binalarının depreme karşı yapısal kırılganlığı değerlendirildi ve azaltıldı. Güvenlik endeksi kullanılarak deprem hassasiyeti değerlendirmesi tamamlandı. Hükümet, yeni sismik standartları onayladı. Binalar, bu standartları karşılayacak şekilde onarıldı ve güçlendirildi.
• Afet riski bilgisi, ulusal düzeydeki ve belediye düzeyindeki planlama araçlarına dahil edildi. Ulusal ajanslar, afet risk analizini kamu yatırım projelerine ve kalkınma planlamasına dahil etmek için araçlar geliştirdi ve bu araçları yürürlüğe koydu. Afet riski değerlendirmesi, belediye imar planlarının %96’sına dahil edildi.
• Risk değerlendirmesi, olumsuz doğa olaylarının mali sonuçlarının daha iyi anlaşılmasını sağladı. Orta Amerika olasılıklı risk değerlendirmesi (CAPRA) girişimi, olası kayıpları tahmin etti.
ŞİLİ
https://www.archdaily.com/920131/why-should-we-invest-in-mitigation-instead-of-reconstruction-chiles-resiliency-is-a-good-example
Şili, doğal afetlere olduğu kadar yeniden inşa sürecine de alışkın bir ülke. İçişleri Bakanlığı’na göre, 1960 yılından bu yana Şili’de kaydedilen tüm doğal afetlerin %43’ü, 2014 ve 2017 yılları arasında meydana geldi. Hükümet, ülke genelindeki yeniden inşa sürecine dahil oldu. Doğal afetlerle ilgili görevlere odaklanan devlet kurumu ONEMI, yeni bir devlet bakanlığı oldu. Ulusal Risk Azaltma ve Yeniden Yapılandırma Müdürü Bernardita Paúl, gelecekteki doğal afetlerin etkisini azaltmak için 32 yeni kentsel proje açıkladı. Paúl, projeleri açıklarken, “Zarar azaltmaya yatırılan her bir peso (yerel para birimi) yeniden inşada altı peso tasarruf sağlıyor,” dedi.
Doğal afetler tekrar yaşanacak, bu bir gerçek. 2015’te Şili'de olduğu gibi aynı anda ya da üst üste gerçekleşecekler. 2015 yılında Villarica ve Calbuco volkanları patladı, ülkenin en kurak üç bölgesi alüvyonlarla kaplandı, gel-git dalgaları, limanları ve su kenarlarını vurdu, Coquimbo’da bir deprem meydana geldi. Şili, çok etkili afet yardım altyapısı sayesinde depremlerden neredeyse hiç zarar görmedi. 1939 Şili, 1960 Concepcion ve 1985 San Antonio depremi, geçtiğimiz yüzyıl boyunca Şehircilik ve İnşaat Yasası’nda aşamalı yapısal değişiklikleri zorunlu kılmakla kalmadı. Merkezî yönetim, bölgesel planlamanın tanımlanmasında aktif bir rol üstlendi. ONEMI gibi afet yardım kurumları kuruldu. Her büyük deprem, sismik ulusal düzenlemelerin güçlendirilmesi ve sürekli gözden geçirilmesi anlamına geldi. Yeni yüzyıl sadece ulusal ve yerel yönetimleri değil, mimarları, geliştiricileri ve vatandaşları da hafifletme, dayanıklılık ve proaktiflik konusunda yeniden düşünmeye zorluyor. Çünkü iklim acil durumu daha agresif, hatta yeni doğal afetlerin yaşandığı bir dünyayı şekillendiriyor: Fransa’da 45.1°C (113.18F) ile kaydedilen en yüksek sıcaklığın görüldüğü hafta, Meksika’nın Guadalajara kentini 150 cmç (4.9 feet) buzla kaplayan bir dolu fırtınası yaşandı. PRES Constitucion, 2010 yılında meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki Şili depremi ve ardından tsunami sonrasında konut yapım sürecinde eleştirilmiş olsa da, Constitución kentinin yeniden yapılanması için ana plan olarak kabul edildi. PRES Constitucion, ormancılık firması Arauco tarafından finanse edildi, Alejandro Aravena’nın ELEMENTAL’i tarafından denetlendi, yerel yönetimden ve konut bakanlığından devlet desteği aldı. Bu proje, başlangıçta riskli bölgelere yerleşen sakinlerin yer değiştirmesini zorunlu kıldı. Mağdurlardan bazıları, ELEMENTAL tarafından tasarlanan yarım evlerin de yer aldığı yeni bir mahalle olan Villa Verde’ye taşındı. Nehir Parkı, Constitución halkının yaşam kalitesini artırdı, yaklaşan ancak öngörülemeyen selleri ve tsunamiyi hafifletmeyi amaçlayan bir kamu tesisidir. Şili’de inşa edilen diğer sel azaltma parkları arasında Teodoro Fernández tarafından tasarlanan Copiapó’daki Kaukari Parkı, Pablo Allard ve José Rozas tarafından tasarlanan Santiago’daki Zanjón de la Aguada Sel Parkı, yerel yönetim ajansı SERVIU Biobio tarafından geliştirilen ve tasarlanan ödüllü Dichato Parkı yer almaktadır.
Dünyanın dört bir yanındaki kentler büyüyüp yoğunlaştıkça, zarar azaltma ve yeniden inşa süreçlerinin de daha karmaşık hâle geldiğini belirtmek gerekir. 2014 yılındaki Valparaiso yangınından sonra bazı mağdurlar, evleri riskli bölgelerde ve vadilerde yer aldığı için yeniden inşa sübvansiyonlarına başvuramadı. Yoğun kentsel bölgelerdeki azaltım planları, büyük ölçüde iklim acil durumları tarafından şekillendirilecek. Deniz seviyesi yükseldikçe veya doğal afetler risk bölgeleri oluşturdukça, tüm mahallelerin yeniden konumlandırılması gibi yeni zorluklar ortaya çıkacak.
VANCOUVER, KANADA
https://vancouver.ca/files/cov/resilient-vancouver-strategy.pdf
Kanada’nın sürdürülebilir geleceği, yıkıcı depremler ve deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle tehdit altındadır. Dirençli Vancouver, Vancouver Belediyesi’nin kısa, orta ve uzun vadede doğal afetlere karşı direncin artırılması için öncelikli alanları, hedefleri ve eylemleri ortaya koyan kapsamlı bir stratejidir. Dayanıklılığı artırmak, doğal afet sürecini bütünsel olarak ele almak anlamında gelir. Bireyden bölgeye, kamu sektöründen özel sektöre ve kâr amacı gütmeyen sektörlere kadar her düzeyde katılım, herkes için dirençli bir geleceğin inşa edilmesi için şarttır. Vancouver, kapasite oluşturmak, stratejik açıdan altyapıya yatırım yapmak ve dayanıklılığa ilişkin süreçleri geliştirmek için insan merkezli bir yaklaşımı destekliyor. Güçlü bir temel üzerine inşa edilen bu strateji, toplumu güçlendirmeyi ve herkese hizmet eden bir kent yaratmayı amaçlıyor. Dirençli Vancouver stratejisi, kent sakinlerinin, kuruluşların, işletmelerin, kurumsal ortakların ve kent yönetiminin paydaşlığına dayanıyor. Stratejinin amacı, doğal afetlerin risklerini azaltmaya yönelik çalışmaları geliştirmek, toplumsal faydayı ön planda tutan çalışmalara yatırım yapmak ve paydaşları teşvik etmek. Strateji, gelecekteki koşulları öngörmeye, bu doğrultuda planlama yapmaya odaklanıyor ve beş ilke üzerine inşa ediliyor.
Uzlaşma: Binlerce yıldır Vancouver’de yaşayan Musqueam, Squamish ve Tsleil-Waututh halklarının kültürlerinin tanınması, karşılıklı ilişkilerin devam etmesi açısından uzlaşmaya önem veriliyor.
Eşitlik ve Kesişimsellik: Doğal afetlerin etkileri her insan için eşit değildir. Sömürgeleştirme, ırkçılık, cinsiyetçilik ve sınıfçılık gibi baskı sistemleri, insanları etkileri. Dayanıklılığı artırmak, sistematik olarak dışlanan insanları desteklemek anlamına gelir. Bu, tüm çalışmalarda eşitliğe ve kesişimselliğe öncelik vererek yapılabilir.
Sürdürülebilirlik: Sosyal, ekonomik ve çevresel sürdürülebilirlik, bir dizi kent stratejisi ve girişimi aracılığıyla savunulan uzun vadeli değerlerdir. Gelecekteki risklere dayanma kabiliyeti, nesillerin sağlığına ve refahına, doğal sistemlerin korunmasına ve yenilenmesine, iklim değişikliğinin azaltılmasına, biyolojik çeşitliliğin korunmasına ve kapsayıcı ekonomik kalkınmaya bağlıdır. Dayanıklılığı artırmaya yönelik girişimler, sürdürülebilirlik ilkesine bağlı kalmalıdır. Sosyal, çevresel ve ekonomik sürdürülebilirliğe yönelik yenilikler ve eylemler devam etmelidir.
Toparlanma: Kent sakinlerinin ve ziyaretçilerin sağlığını, sıhhatini, güvenliğini korumak ve kolaylaştırmak hedeflenmektedir. İyileşme, doğal afetler karşısında müdahaleye ve hayatta kalmaya odaklanmanın ötesine geçmek anlamına gelir. Esnek, uyarlanabilir fiziksel/sosyal sistemlerin ve yapıların planlanması, krizlerde yenilenmeyi planlamak anlamına gelir. İyileşmeye odaklanmak, planlamanın yanı sıra afet sonrası şokun etkisini ve stresi azaltan yaklaşımları da içerir.
Yeniden Yapılandırma: Bu, ortaklıklar üzerine inşa edilen bir stratejidir. Yerel bilgi ve küresel ağlar tarafından desteklenir. Güçlü, güvene dayalı ilişkiler ve farklı bakış açıları, sorunların çözümü açısından önemlidir. Dayanıklılık çabasını güçlendiren ortaklıklar desteklenir. Toplumsal kapasiteyi geliştirmek için fırsatlardan yararlanılır. Kenti daha iyi bir yer hâline getirmek için gruplar ve bireyler tarafından katkıda bulunulan kaynaklar tanınmalıdır ve bu kaynaklara değer verilmelidir.