YÜKLENİYOR
Ceyhan Belediye Başkanı Hülya Erdem Belediye Gazetesi’ne “dirençli kentler” hakkında düşüncelerini aktardı.
Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen iki büyük depremin ardından “dirençli kentler” yeniden önem kazandı. İlçenizde doğal afetlerin etkilerini en aza indirmek için yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
HÜLYA ERDEM: 1998 yılında meydana gelen Ceyhan depreminde 145 vatandaş hayatını kaybetmişti. Bu üzücü afetin ardından uzun süre ilçemizde depreme ilişkin herhangi bir çalışma yapılmadı. Göreve geldiğimiz günden bu yana deprem bilinciyle hareket ediyoruz. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi’yle birlikte her yıl Ceyhan Deprem Anıtı önünde basın açıklaması yapıyoruz, seminerler, paneller ve sergiler düzenleyerek vatandaşları deprem konusunda bilinçlendiriyoruz. Deprem yönetmeliğine uygun olmayan binalara ruhsat vermiyoruz. Ceyhan’da kaçak ve imarsız yapılaşmanın önüne geçiyoruz. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ilçemizde hasar tespit çalışmalarını tamamlamak üzereyiz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ve İnşaat Mühendisleri Odası’yla yaptığımız çalışmalar neticesinde tespit ettiğimiz 35 ağır hasarlı bina için çalışmaları başlattık. İlçemizde güçlendirilmesi gereken binalarla ilgili hak sahiplerini uyardık. Depremlerin önlenemeyeceğini ancak güvenli ve bilimsel veriler doğrultusunda yapılan sağlam binalar sayesinde can kayıplarının önüne geçebileceğine inanarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Afet yönetimine ilişkin belediyenizde ayrı bir birim oluşturdunuz mu? Afet risklerine karşı kentsel direnci artırmak, fiziksel, ekolojik ve toplumsal açıdan kent planlamasının sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla eylem planı hazırladınız mı?
HÜLYA ERDEM: Belediyemizin İmar ve Şehircilik Müdürlüğü gerek kent estetiği gerek afet risklerine karşı kentsel direncin artırılması için yoğun uğraş veriyor. Toplumsal açıdan bakıldığında belediyemizin Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, Emlak ve İstimlak Müdürlüğü, Fen İşleri Müdürlüğü, Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü de İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’yle eşgüdümlü çalışıyor, vatandaşların daha güvenli ve konforlu bir hayat sürmesi için ilçemizin sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için çaba sarf ediyor. Kısa, orta ve uzun vadeli eylem planı kapsamında ekolojik yaşamı korumak ve gelecek nesillere daha sağlıklı bir Ceyhan bırakmak için girişimlerimiz devam ediyor. 1998 yılında meydana gelen Ceyhan depremi, yerleşim alanlarının seçiminde ve yapılaşmada bilimsel yöntemlere başvurulması gerektiğini ortaya koydu. Fay hatlarındaki birçok bölgedeki zemin etkisi, deprem hasarlarının azaltılmasına yönelik araştırmaların artması gerektiğine işaret ediyor. Biz de bu bilinçle hareket ediyoruz.
Risk yönetimi, altyapının mekânsal planlaması, yeşil altyapı destek sistemleri, ulaşım sistemi, arazi kullanımı ve yenilenebilir enerji kaynakları kapsamında hangi uygulamaları hayata geçirdiniz? Bu konuda yeni projeleriniz var mı?
HÜLYA ERDEM: Geoteknik konusunda uzman üniversite hocalarıyla ön görüşmelere başladık. Yapı stoku kalitesini belirleme ve Ceyhan’ın deprem esaslı jeolojik etüt çalışmaları da başladı. “Ceyhan Belediyesi Afet Birimi Çalışma Yönetmeliği” oluşturuyoruz. Bu konuda hukuki süreci başlattık. Depremlerle ilgili çalışmalar yürüten diğer belediyelerle işbirliği hâlindeyiz. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve daire başkanlarıyla eşgüdümlü çalışıyoruz. Vatandaşları çalışmalara dahil ederek, uzlaşma ve dayanışmayla sorunların üstesinden geleceğimize inanıyorum. Ceyhan’da üç bölgede toplanma alanları belirledik, yapılarıyla birlikte projelendirdik ve çalışmaları hızla ilerletiyoruz. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Ceyhan’da hasar tespit çalışmalarını tamamladık. Yıkılması ve güçlendirilmesi gereken binalar hakkında vatandaşlar ve uzman ekiplerle birlikte çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Afet yönetimine yönelik çalışmalarınızda mevzuat, bütçe ve kaynak açısından zorluklarla karşılaştınız mı?
HÜLYA ERDEM: Belediyelerin çoğu kaynak konusunda merkezî yönetimle sorunlar yaşıyor. Hiçbir bahaneye sığınmadan kısıtlı bütçemizle vatandaşların huzuru ve güvenliği için çalışıyor, vatandaşlara daha yaşanabilir ortamlar sunma gayreti taşıyoruz. Afet yönetimi kapsamında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Zemin etütleri, jeolojik-jeoteknik veriler ve bilimsel bilgi ışığında olası afetleri önleme ve kaliteli yapı stoku ilkelerini belirleme çalışmaları yürütüyoruz. Koordinasyon ve mevzuat açısından sorunlar yaşıyoruz. Son depremlerde de gerek arama-kurtarma gerek vatandaşların barınma, giyinme ve korunma ihtiyaçlarının karşılanması sürecinde merkezî yönetimin benmerkezci ve katı tutumundan dolayı büyük zorluklarla karşı karşıya kaldık. Bütçemizi şeffaf ve vatandaşlara açık şekilde yine vatandaşlar için kullanmaya gayret ediyoruz. Belediyemizin öz kaynaklarıyla hizmet üretmeye çalışıyoruz. Bütçe ve kaynak, önümüzdeki süreçte de sorun olacak. Olumsuzluklara rağmen vatandaşları önceleyen hizmetler üretiyoruz. Sosyal demokrat belediyecilik anlayışından taviz vermeyeceğiz, vatandaşlara hizmeti ilke edinmekten geri durmayacağız.
Depremin hemen sonrasında yaşanan koordinasyon krizinden Ceyhan da etkilendi. Kardeş belediyelerimizin desteğiyle ilçemize 11 tırlık insani yardım ulaştı. Ancak ağır hasarlı binalar nedeniyle depremden günler sonra bile vatandaşlar çadır ve konteyner bekliyor. Bu konuyla ilgili AFAD herhangi bir çözüm üretemiyor. Bilim insanlarının Adana ve Kıbrıs depremini işaret etmesi nedeniyle vatandaşlar güvende hissedemiyor. Kahramanmaraş depremlerinde yaşanan acıların benzerini Ceyhan’da yaşamamak için belediyemizin sınırlı yetkilerine rağmen kolları sıvadık. Ceyhanlı gönüllülerden oluşan arama-kurtarma ekipleri kurmak için gerekli adımları attık. Ancak binaların yenilenmesi ve güçlendirilmesi gibi yapı konularında, merkezî yönetimin yetkisi olan alanlarda maalesef yol alınamıyor.