"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Gürün: “Jeolojik ve jeoteknik çalışmalara başladık”

  • 27 Şubat 2023
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün Belediye Gazetesi’ne “dirençli kentler” hakkındaki çalışmalarını aktardı.

Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen iki büyük depremin ardından “dirençli kentler” yeniden önem kazandı. Kentinizde doğal afetlerin etkilerini en aza indirmek için yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

OSMAN GÜRÜN:
6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen iki büyük depremle büyük bir felaket yaşadık. 10 ilimizi etkileyen deprem felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa diliyorum. Bu süreçte tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, gönüllü vatandaşların desteğiyle yaraları sarmak için özveriyle çalıştık, çalışmaya da devam ediyoruz. Batı Anadolu’da tektonik olarak aktif bir bölgede konumlanan Muğla’da depreme dayanıklı güvenli yapılar ve alanlar inşa etmek, deprem stratejisi ve eylem planları oluşturmak, yerleşim alanlarını daha yaşanabilir kılmak, afetler sonrasında toplumsal bilinci yükseltmek amacıyla jeolojik ve jeoteknik çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalar kapsamında AFAD koordinasyonunda hazırlanan, afetlerin olası etkilerini en aza indirmek için afetler olmadan yapılacak çalışmaları eylemler biçiminde gösteren ve sorumluları tanımlayan İl Afet Risk Azaltma Planı’nda sorumluluğumuzdaki çalışmalar, belediyemizin daire başkanlıklarıyla Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün koordinasyonunda yürütülmektedir. Görev aldığımız 24 eylemin 13’ü tamamlandı.  11 eylem de devam ediyor. 2017 yılında Menteşe ilçe merkezinde (2.069 ha) ve 2022 yılında Milas, Ören-Türkevleri Mahalleleri’nde (1.500 ha) mikrobölgeleme çalışmalarını tamamladık. Fethiye’nin merkez mahallelerini kapsayan yaklaşık 8.300 ha alanda, Ula’nın Gökova ve Çıtlık Mahalleleri’nde yaklaşık 1.300 ha alanda, Ortaca’nın Sarıgerme Mahallesi’nde 250 ha alanda mikrobölgeleme etüt çalışmalarına 2023 yılındaki yatırım programı dahilinde başlayacağız, çalışmalara ilişkin ilgili kurumlardan görüş bekliyoruz. Yapı stokunun ve güvenliğinin deprem riski açısından değerlendirilmesi çalışmaları kapsamında iş sürecinde kullanılacak programa ilişkin beş üniversiteden teklif talep ettik. Belediyemizin Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı ve üniversiteler, programın kullanımı ve geliştirilmesi sürecinde ortak çalışma yürütecek. Mikrobölgeleme, yapı stoku, altyapı ve üstyapı çalışmalarının tamamlanmasının ardından sosyal hasar görebilirlik analizi çalışmalarına başlayacağız. Bu çalışmayla Muğla’daki dört ana fay segmentinin (Muğla-Yatağan, Milas, Gökova ve Fethiye) özelliklerinin, depremselliğinin, oluşturabilecekleri tehlikenin ve riskin belirlenebilmesi, depremsellik parametrelerinin araştırılması, deprem şiddet ve tehlike haritalarından yola çıkılarak deprem senaryolarının oluşturulması amaçlanıyor. Belediyemizin Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı, coğrafi bilgi sistemi (deprem bilgi sistemi) veri tabanı kurdu. Sistemde, “afete maruz bölge”ler, yapı verileri, toplanma alanları, acil durum toplanma alanları, sanat yapıları envanteri (menfez, köprü, altgeçit vb.), AFAD heyelan-kaya düşmesi, anlık depremler, tsunami haritaları, yol ağı, mekânsal adres kayıt sistemi yer alıyor, sahadan elde edilen veriler anlık olarak sisteme işleniyor.

Afet yönetimine ilişkin belediyenizde ayrı bir birim oluşturdunuz mu? Afet risklerine karşı kentsel direnci artırmak, fiziksel, ekolojik ve toplumsal açıdan kent planlamasının sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla eylem planı hazırladınız mı?

OSMAN GÜRÜN:
AKOM tarafından “Afet ve Acil Durum Planı” hazırlandı. Planda, belediyemizin daire başkanlıklarının, bu başkanlıklara bağlı kuruluşların afet ve acil durumlardaki görevleri ve sorumlulukları, birimlerin diğer birimlerle ilişkileri, afet ve acil duruma hazırlık ve müdahale süreçleri anlatıldı, afet ve acil durum anında etkin koordinasyon için gerekli olan yapılanma sunuldu.

Risk yönetimi, altyapının mekânsal planlaması, yeşil altyapı destek sistemleri, ulaşım sistemi, arazi kullanımı ve yenilenebilir enerji kaynakları kapsamında hangi uygulamaları hayata geçirdiniz? Bu konuda yeni projeleriniz var mı?

OSMAN GÜRÜN:
Sürdürülebilir Şehirler Projesi kapsamında Dünya Bankası’nın finansmanı ve İller Bankası’nın koordinasyonunda altyapı planlama çalışmalarına ve projelerimize devam ediyoruz. Muğla, 6360 sayılı yasayla birlikte büyükşehir statüsü kazandı, 1/25.000 ölçekli nazım imar planı belediyemizin meclisinde oybirliğiyle kabul edildi. 1/25.000 ölçekli nazım imar planı çalışmaları, ilçe belediyeleriyle koordineli yürütüldü, ilçe belediye başkanlıklarıyla yapılan görüşmeler neticesinde 15 farklı bölgede 1/5.000 ölçekli öncelikli nazım imar planı uygulanması zorunlu bölgeler belirlendi ve yaklaşık sınırlar 1/25.000 ölçekli nazım imar planına işlendi. Yenilenebilir enerji kapsamında Menteşe ve Bodrum otogar, Bodrum-Konacık idare binası, Menteşe mezbahası, Menteşe hayvan bakımevi ve Turgutreis Yaşam Merkezi’nde güneş enerjisi panelleriyle toplam 1.780.000 kWh elektrik üretiyoruz. Muğla’nın doğasını ve çevresini korumak için beş merkezde biyokütle enerji santralleri kurduk. Menteşe, Milas, Ortaca, Fethiye ve Marmaris’teki katı atık düzenli depolama alanlarındaki biokütle tesisleri sayesinde toplam 15 MW enerji elde edildi. Tarımsal sulamada, park ve bahçe aydınlatmada yenilenebilir enerji sistemleri kullanıyoruz. MUSKİ, Menteşe ilçesi, Denizova Mahallesi’ndeki 90 dönümlük alana 4.99 MW’lık güneş enerjisi santrali kurulması için çalışmalar yürütüyor. Teknik açıdan yeterli olan tüm idari binalarda güneş enerjisinden elde edilen elektrik enerjisinin kullanılmasını amaçlıyoruz ve bu yönde çalışmalar yürütüyoruz.

Afet yönetimine yönelik çalışmalarınızda mevzuat, bütçe ve kaynak açısından zorluklarla karşılaştınız mı?

OSMAN GÜRÜN: Bütçe açısından zorluklar söz konusu. Merkezî yönetimden gelen pay ve belediyemizin bütçesiyle vatandaşlara en iyi hizmeti vermek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ancak bazı kentlerin yerleşik nüfusuyla yaz mevsimindeki nüfusuna, turizm ve tarımdaki önemine ayrı bir parantez açılmalı ve o kentler daha fazla desteklenmeli.


Önerilen Haberler