YÜKLENİYOR
İzmir Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ “dirençli kenteler” hakkındaki faaliyetlerini Belediye Gazetesi’ne aktardı.
Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen iki büyük depremin ardından “dirençli kentler” yeniden önem kazandı. İlçenizde doğal afetlerin etkilerini en aza indirmek için yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
MUSTAFA İDUĞ: Kahramanmaraş merkezli depremlerin yarattığı büyük yıkımın etkilerini hep birlikte yaşıyoruz. Depremin ilk gününden itibaren bölgeye yardım tırları gönderdik. 12.000 kişilik çadır kentler kurmaya başladık. 2020 yılında meydana gelen İzmir depreminin ardından afet yönetimine ağırlık verdik. Kahramanmaraş depreminden ulusça alacağımız çok büyük dersler olduğunu düşünüyorum.
Doğal afetlerin etkilerini en aza indirmek amacıyla kentsel yenileme çalışmalarını başlatmıştık. Bölgesel dönüşümü gerçekleştirmek için planlama çalışmalarını sürdürüyoruz. İzmir depreminden sonra binalarını yenilemek isteyen vatandaşlara öncülük ediyoruz. Mülk sahiplerini, müteahhitleri, bankaları bir araya getirip destek oluyoruz. Küçükpark’ta başlattığımız pilot uygulama kapsamında inşaat çalışmaları sürüyor.
Depremden sonra vatandaşların barınma, ısınma, gıda, kıyafet, sağlık ve hijyen gibi ihtiyaçlarının hızlıca sağlanmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Bu ihtiyaçların ivedilikle karşılanabilmesi için çok iyi bir organizasyon yapısına ihtiyaç var. Deprem sonrasında hızlı aksiyon alacak şekilde hazırlıklarımızı yapıyoruz. Bornova genelindeki afet ve acil durum toplanma alanın sayısını 52’den 73’e yükselttik. Enkaz kaldırma alanları, tahliye yolları ve alanlarıyla ilgili çalışmalarımız da Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında AFAD ve İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere ilgili diğer kurumlarla birlikte koordineli şekilde devam ediyor.
Afet yönetimine ilişkin belediyenizde ayrı bir birim oluşturdunuz mu? Afet risklerine karşı kentsel direnci artırmak, fiziksel, ekolojik ve toplumsal açıdan kent planlamasının sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla eylem planı hazırladınız mı?
MUSTAFA İDUĞ: Göreve geldiğimiz ilk günden bu yana “Kurumsal Bornova” anlayışıyla hareket ediyoruz. İzmir’de 2020 yılında meydana gelen depremin ardından ilgili kurumlarla yapılan çalışmalara katıldık. Belediyemizin çalışanlarına afet öncesi, afet ânı ve afet sonrası eğitimleri verdik. Temel afet bilinci ve ilkyardım eğitimlerinin ardından acil durum deprem tatbikatı düzenledik. AKUT işbirliğiyle “Hızlı Müdahale Ekibi” kurulması için görüşmelerimiz ve risk azaltmaya yönelik eylemler konusundaki çalışmalarımız devam ediyor. Bornova’daki tüm binaların ve kentsel alanların üç boyutlu görüntülerini ölçülebilir şekilde aldık, çalışmalarımızda kullanabildiğimiz büyük bir veri bankası oluşturduk. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İnşaat Mühendisleri Odası işbirliğiyle yapılan proje inceleme ve saha çalışması neticesinde kentteki tüm binaların risk durumu envanteri çıkartılıyor.
Risk yönetimi, altyapının mekânsal planlaması, yeşil altyapı destek sistemleri, ulaşım sistemi, arazi kullanımı ve yenilenebilir enerji kaynakları kapsamında hangi uygulamaları hayata geçirdiniz? Bu konuda yeni projeleriniz var mı?
MUSTAFA İDUĞ: Bornova’da jeolojik-jeoteknik etüt raporu hazırlanan alanlarda imar planı revizyon çalışmalarına hız verdik. Örneğin, Altındağ-Çamdibi bölgesinde etaplar hâlinde plan revizyonuyla Kızılay Mahallesi’nde revizyon imar planı hazırladık. Bu plan, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylandı ve yürürlüğe girdi. Pınarbaşı bölgesinde de çalışmalar yürütüyoruz. Bornova’nın yerleşik alanlar bütününde 2022 yılında 282 hektarlık, 2021 yılında 525 hektarlık, 2022 yılında 952 hektarlık alanda jeolojik-jeoteknik etüt raporu çalışmalarını tamamladık. İzmir Büyükşehir Belediyesi Deprem Dairesi Başkanlığı, 9.200 hektarlık alanda bölgeleme etüt çalışmalarına başladı. Çalışmaların sonucuna göre ilçe sınırlarındaki projelerimiz şekillenecek. Yaşar Üniversitesi’yle yaptığımız protokol kapsamında iklim, çevre ve enerji alanlarında işbirliğini sürdürüyoruz.
Atatürk Mahallesi, Çamdibi, Evka-4, Doğanlar, Pınarbaşı ve merkez pazaryeriyle Fen İşleri şantiye binasının çatısına alüminyum konstrüksiyon, bir otoparkın üzerine çelik konstrüksiyon sistem kurduk. 2 MW gücünde fotovoltaik güneş enerjisi santrali kuracağız. Fotovoltaik güneş enerjisi sistemiyle kendi enerjimizi üreteceğiz, belediyemizin bütçesine katkıda bulunacağız. Olası doğal afetlerde kendi elektrik enerjimizi üretmenin avantajlarını yaşayacağımızı düşünüyoruz.
Afet yönetimine yönelik çalışmalarınızda mevzuat, bütçe ve kaynak açısından zorluklarla karşılaştınız mı?
MUSTAFA İDUĞ: Kentsel dönüşümün mevzuat açısından yarattığı problemler, imar barışı kapsamında verilen izinler, afet yönetimindeki güçlükler, kentsel dönüşüm, kentsel sağlıklaştırma gibi planlamaya esas konulara katılım açısından belediyelerle vatandaşları karşı karşıya getirebiliyor. Maliyetteki artış, yapıların güvenli hâle getirilmesini, inşaat sektörünü ve belediyelerin konuya dair çözüm önerilerini etkiliyor. 6306 sayılı yasada kentsel dönüşümü kolaylaştıran hükümler var. Ancak bu kolaylaştırıcı hükümler, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 73. maddesinde yer almıyor.