Yetişkin: “İmar planlarını revize ettik”

Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin Belediye Gazetesi’ne “dirençli kentler” politikalarını aktardı.

Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen iki büyük depremin ardından “dirençli kentler” yeniden önem kazandı. İlçenizde doğal afetlerin etkilerini en aza indirmek için yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

İSMAİL YETİŞKİN: Seferihisar, aktif fay hattının başlangıç noktası. Bu nedenle depreme yönelik tedbir amaçlı çalışmalar her zaman gündemimizde. Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamındaki operasyon planlarını güncelleme, takip ve koordinasyon süreci, idari ve bürokratik işlemler, afet ve acil toplanma alanlarıyla ilgili çalışmalar belediyemizin Sivil Savunma Uzmanlığı tarafından yürütülüyor. Aynı zamanda kültürel miras alanlarında iklim değişikliğinin etkilerine ve doğal afetlere yönelik çalışmaların yapılması, kültürel mirasın korunması ve gerektiğinde yeniden inşası için farklı ölçeklere uygun, çok boyutlu, veriye dayalı ve topluluk temelli çözümleri araştıran, AB tarafından sürdürülen “SHELTER” projesinin partneriyiz, iklim değişikliğine ve doğal afetlere karşı dirençli olabilmek için kapasite artırıcı çalışmalar yapıyoruz.

Afet yönetimine ilişkin belediyenizde ayrı bir birim oluşturdunuz mu? Afet risklerine karşı kentsel direnci artırmak, fiziksel, ekolojik ve toplumsal açıdan kent planlamasının sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla eylem planı hazırladınız mı?

İSMAİL YETİŞKİN: Sivil Savunma Uzmanlığı, belediyemiz bünyesinde 2019 yılında kuruldu. Afet ve acil durumlarla ilgili valilik nezdindeki ve TAMP kapsamındaki tüm işlemler, afet ve acil durum planları, sivil savunma planlarının koordinasyonu ve organizasyonu Sivil Savunma Uzmanlığı tarafından yürütülüyor. Seferihisar genelinde yürütülen çalışmalarda Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamındaki operasyon planları esas teşkil ettiği için doğrudan TAMP planına dahil oluyoruz. Özellikle Kahramanmaraş depreminin ardından afetlere hazırlıklı olmak amacıyla Seferihisar’daki sivil toplum kuruluşlarıyla, siyasi parti temsilcileriyle, özel işletmelerle, kamu kurumlarıyla koordinasyonu sağlayabilmek için görüşmelere başladık. Acil bir durum söz konusu olduğunda afet koordinasyonundaki tarafların alacakları sorumluluklar hakkında istişare toplantılarına devam ediyoruz.

Risk yönetimi, altyapının mekânsal planlaması, yeşil altyapı destek sistemleri, ulaşım sistemi, arazi kullanımı ve yenilenebilir enerji kaynakları kapsamında hangi uygulamaları hayata geçirdiniz? Bu konuda yeni projeleriniz var mı?

İSMAİL YETİŞKİN: Belediyemizin İmar ve Şehircilik Müdürlüğü, proje müellifleriyle, fenni mesul kişilerle binaların kontrolü ve depreme dayanıklılığı hakkında toplantı yaptı. İnşaat aşamasındaki binalarla ilgili ara raporlarla belediyemizi bilgilendirmelerini istedik. İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’ndeki inşaat mühendislerinin sayısını artırdık ve arazi kontrollerini sıklaştırdık. Binaların yapı denetimli olmasını istiyoruz, bu nedenle binaları kontrol ediyoruz. Görevini yerine getirmeyen şantiye şefleri hakkında tutanak tutuyoruz, ceza işlem uyguluyoruz, konuyu meslek odalarına bildiriyoruz. Belediyemizin Fen İşleri Müdürlüğü, iki adet motopomp iki adet dalgıç pompa, üç adet kamyonet, iki adet kamyon, bir adet tır, iki adet ekskavatör, dört adet kazıcı yükleyici, bir adet greyder ve 40 personelle doğal afetlere anında müdahale ediyor. Belediye binasının yanındaki pazaryerinin çatısında güneş enerjisi sistemi var. Üç pazaryerinin çatısına da güneş enerjisi sistemi kurmayı planlıyoruz. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu gereği altyapı çalışmaları büyükşehir belediyesi sorumluluğunda olduğu için İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği altyapı çalışmalarına destek oluyoruz. İmar planlarında en fazla dört kata izin veriyoruz. 2020 yılındaki depreminin ardından yeni imar planlarını iki katlı olacak şekilde hazırlıyor, bu planları uygulatmak için çalışıyoruz.

Afet yönetimine yönelik çalışmalarınızda mevzuat, bütçe ve kaynak açısından zorluklarla karşılaştınız mı?

İSMAİL YETİŞKİN: Seferihisar, yüzölçümü nedeniyle merkez ilçelere göre oldukça geniş bir alana yayılıyor. Köylerde aktif bir yaşam var. Bununla birlikte yazlık olarak kullanılan yerleşimler de birbirinden farklı alanlara yayılmış durumda. Kışın nispeten birbirine yakın olan yerleşik nüfus, yaz aylarında bambaşka bir durumda oluyor. Ayrıca yaz tatili için Seferihisar’ı tercih eden yüz binlerce insan var. Kış mevsiminde yerleşik nüfusumuz 53.000 civarındayken, yaz mevsiminde bu sayı yaklaşık 400.000’e ulaşıyor. İlçe belediyelerinin bütçesi de yerleşik nüfusa göre yapılıyor ve tanzim ediliyor. Biz de kısıtlı bütçeyle hem yaz hem kış burada olan hemşerilerimize hizmet sunmaya çalışıyoruz. Afet yönetimine yönelik çalışmalarımızı da bu bütçeyle yapmaya çalışıyoruz. Bu çalışmalar sadece toplanma alanı belirlemek gibi basit çalışmalar değil elbette. İlçemizin hem dirençli hem de afete hazır olması demek. Afetin hangi mevsimde olacağını seçemiyoruz. Bu nedenle kıyı belediyelerine afet destek bütçesinin ayrılması gerektiğini düşünüyorum.