Erdoğan: “Kadın istihdamını artırmayı amaçladık”

Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan Belediye Gazetesi’ne değerlendirmelerde bulundu.

Belediyenizin kadınlara yönelik hizmetleri nelerdir? Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı projeler, kadınların güçlendirilmesine ilişkin politikalar kapsamında belediyenizde ayrı bir birim oluşturdunuz mu?

İLKAY GİRGİN ERDOĞAN: Yerelde kalkınma vizyonundan hareketle ilçemizin üç merkez mahallesinde ve on üç köyde önemli projelere imza atıyoruz. Kadınların emeğini değerlendirmek ve ailelerin ekonomisine katkıda bulunmak amacıyla çalışmalar yapıyoruz. Ekonomik kriz ortamında ailelerin bütçesinin desteklenmesi çok önemli. Kadınların emeği bu süreçte ana odak. Kadınların güçlü ve ekonomik açıdan özgür olmasını istiyoruz. Yarımada bölgesindeki köylerde üreten kadınlara her konuda destek oluyoruz. Eğlenhoca gibi köy meydanlarında belediyemizin temin ettiği tezgâhların kullanımı için tarımsal kalkınma kooperatifleriyle protokoller yapıyoruz, bu sayede kadınlara satış yapma imkânı sunuyoruz. Bodrum mevkisindeki gece pazarında da yaz dönemi boyunca kadınlar ürünlerini gelire dönüştürdü. Nergis Festivali de kadınlar sayesinde uluslararası bir marka oldu. Belediyemizin uhdesindeki zeytinliklerden elde edilen yağın gelirinin %10’luk kısmını zeytin hasadını gerçekleştiren kooperatiflere vererek gelir modeli yarattık. 415 kilometrekarelik Karaburun, coğrafi açıdan İzmir’in en büyük ilçelerinden, ancak 12.200 yerleşik nüfusuyla demografik olarak küçük bir ilçe. Yerleşik nüfus, belediyemizin aldığı pay ve ödeneklerde belirleyici oluyor. Dolayısıyla yerel yönetim mevzuatı çerçevesinde belediyemizin bazı müdürlüklerinin kadrosunu kurmak açısından mali olarak rahat değiliz. Buna rağmen kadın istihdamında eşitlikçi yaklaşımı önemsiyoruz ve uyguluyoruz.

“Kadın dostu kent” yaklaşımı dahilinde çalışmalarınız var mı? Varsa, bu çalışmaların içeriğinden, ilçenize ve kadınlara katkılarından bahseder misiniz?

İLKAY GİRGİN ERDOĞAN: Karaburun Yarımadası, yüzyıllar önce “insanlık ve eşitlik” mücadelesiyle tarihe geçmiş, BM’nin 2006 yılında hayata geçirdiği “kadın dostu kent” programını başlatmış. Biz de planlama ve programlama süreçlerine toplumsal cinsiyet eşitliğini dahil ederek, kadın sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkilerin ve işbirliği olanaklarının güçlendirilmesi için yol haritası belirledik. Belediyemiz bünyesindeki Mimas A.Ş.’de 16, Personel A.Ş.’de 34, memur kadrosunda 6, sözleşmeli 9 kadın personel çalışıyor. Kadın istihdamını ön planda tutmaya devam edeceğiz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonu, kadınların işgücüne katılımını doğrudan etkiliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası Şube Müdürlüğü’nün istiridye mantarı yetiştiriciliği kursu, belediye arazilerinde nergis dikimi ve üretimi, nergisin ve hurma zeytininin markalaşması gibi çalışmalarda ortak amaç, üreten kadınlara destek olmak. Mordoğan’daki seramik atölyesi, “Masal Evi” ve kreş, çalışan kadınların işlerine devam etmesi ve kariyerlerinin sürekliliğini sağlaması açısından kadın dostu çalışmalarımızın en önemlileri arasında yer alıyor. Çocukların eğitimlerini sağlayacak insan kaynağı tercihini de kadınlardan yana yaptık. Çocuk gelişimi uzmanı, anaokulu eğitmeni, psikolog kadrolarında kadınları istihdam ettik. Kreşler her açıdan kadınlara fayda sağladı. Tarımsal ve hayvansal ürünler eksenli festivaller düzenledik. Kösedere Üzüm Festivali, Karaburun Batı Köyleri Mandalina Şenliği, Mordoğan Gece Levrek Avı Şenliği, Karaburun Yemek Festivali, Eğlenhoca Hurma Festivali, Yayla Köyü Kırkım Şenliği, Mordoğan Denizle Buluşma ve Gençlik Festivali’nde stantların hâkimi kadınlar oldu. Yakın zamanda hizmete sunacağımız Karaburun Belediyesi Gençlik Merkezi’nde, çocuklara ve gençlere yönelik kültür-sanat aktivitelerinin yanı sıra kadınlar için eğitimler, kurslar, atölyeler, seminer ve paneller, kişisel gelişim organizasyonları düzenleyeceğiz.

Yerel siyasette kadınların temsil oranının yükselmesi, kadın haklarının korunması, eşit, adil ve kapsayıcı sosyal politikaların yaygınlaştırılması amacıyla neler yapılmalı? Kadınları toplumsal yaşamın her alanına dahil edecek hizmet modelleri nasıl planlanmalı?

İLKAY GİRGİN ERDOĞAN: Parlamentolar Arası Birlik ve BM Kadın Birimi verilerine göre Türkiye, parlamentolar arasında kadın temsil oranında 188 ülke arasında 129. sırada. İlk kez kadınların oy kullandığı TBMM 5. dönem seçimlerinde 17’ye, ara seçimlerde 18’e ulaşan kadın milletvekillerinden bu yana ne kadar ilerledik? İçişleri Bakanlığı’nın 2019 yerel seçim verilerine göre, 1.389 belediye başkanından 41’i kadın. Bu, %3’lük temsil oranı anlamına geliyor. Bu tabloyu değiştirmek için kadınların ekonomik özgürlüğünü sağlayacak genel politikaların hayata geçirilmesi ve siyaset dilindeki eril söylemin değiştirilmesi gerekiyor. Bu nedenle Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayımız ve Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Başlıyoruz” sözü, Türkiye siyasetinde kadınların söz sahibi olmasını sağlamak açısından da kıymetli bir başlangıç olacak. Yerelden genele bütünleşik bir politika geliştirmeye imkân verecek, kamucu, denetlenebilir, hesap sorulabilir, şeffaf, adil ve demokrasiye riayet eden yeni bir dönem başlayacak. Böylece kadınları toplumsal yaşamın her alanına dahil edecek adımlar güçlenecek.  Hepimiz aynaya bakmak ve yüzleşmek zorundayız. 1933’te Artvin Yusufeli Kılıçkaya Başkanı seçilen ilk belde kadın belediye başkanı Sadiye Hanım’dan 1950’de Mersin’de ilk il kadın belediye başkanı Müfide İlhan’a bakarak, o günden bugüne nerede yanlış yaptığımızı bulmalıyız ve özeleştiri yapabilmeliyiz. Siyasette kadın temsilinin az olması, toplumsal dengeyi de etkiliyor. Kadınlara yönelik çalışmalar kapsamında kadın dostu aile ve kent oluşturulabilir, güçlü sosyal politikalar üretilebilir, kadın istihdamı teşvik edilebilir, kadın istihdamı için işverenlere şartlı destekler (banka kredi temininde şart koşulması, ihracat teşvikleri ve ödemelerinde destek için özel şartlar getirilmesi vb.) verilebilir. Bu doğrultuda sivil toplum kuruluşlarıyla, kadın örgütleriyle, yerel yönetimlerle, sendikalarla işbirliği yapılabilir, ortak projeler kampanyaya dönüştürebilir ve siyaset kurumuna rehberlik edecek çalışmalar gerçekleştirilebilir.

Yerel eşitlik eylem planı hazırladınız mı? Toplumsal cinsiyet eşitliği dahilindeki çalışmalarınızda kadın dernekleriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapıyor musunuz?

İLKAY GİRGİN ERDOĞAN: Toplumsal cinsiyet eşitliği eksenli çalışmalarımızda sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapıyoruz. Karaburun Kadın Platformu, Karaburun Kent Konseyi, Karaburun Acil Durum Afet Koordinasyon Kurulu ve Karaburun Afet Dayanışma Platformu gibi kurumlarla işbirliğinde kadınları önceliyoruz. Komisyon, komite, eşgüdüm kurulu gibi tüm yapılardaki kadın temsilinde adaleti önemsiyoruz, yol haritamızı bu doğrultuda belirliyoruz. Yerel eşitlik eylem planını hayata geçirmek için İzmir Kadın Kuruluşları Birliği ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’yla iletişim hâlindeyiz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin meclisinde aldığımız karar ve Yerelde Kadın Politikaları Çalıştayı’nda alınan kararlar doğrultusunda toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik çalışmalarda diğer ilçe belediyeleriyle eşgüdümlü ilerliyoruz. Sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, kadın dernekleri ve kooperatifleriyle iletişim kuruyoruz, çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ardından ilçemizdeki kadınların pişirdiği ekmekleri “Karaburun Ekmeğini Bölüşüyor” diyerek, Malatya Doğanşehir Hastanesi’nin çevresindeki aşevine ve bölgedeki dağ köylerine gönderdik. Kadınlar, belediyemizin Mordoğan’daki hizmet binasında eşofman ve pijama dikti.  AKUT’la yaptığımız protokol, ilçemizdeki her vatandaş için afet bilinçlendirme semineri düzenlememize imkân tanıdı.