"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Büyükerşen: “Kentsel direnci artıracak projelere önem verdik”

  • 6 Mart 2023
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen Belediye Gazetesi’ne “dirençli kentler” politikalarını aktardı.

Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen iki büyük depremin ardından “dirençli kentler” yeniden önem kazandı. Kentinizde doğal afetlerin etkilerini en aza indirmek için yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

YILMAZ BÜYÜKERŞEN:
1999 yerel seçimlerinden sonra göreve başladık. Yol haritamızı belirleyip çalışmalara başlamak üzereydik ki, üç ay sonra 17 Ağustos depremini yaşadık. Hâliyle projelerimizi askıya aldık, belediyemizin tüm imkânlarını deprem bölgesine yönlendirdik. Daha sonra projelerimize başladık. Eskişehir’in içinden geçen, tüm atıkların deşarj edildiği, dünyanın zehirli akarsuları listesinde yer alan Porsuk Çayı’nın kent içinden geçen sekiz kilometrelik kısmıyla kent içinde kalan sulama kanallarının ıslah çalışmalarını ivedilikle tamamladık. Porsuk’un üzerindeki taşıt köprülerini yeniledik, deprem riskini göz önünde bulundurarak yaya köprülerini yeniledik. Şehiriçi ulaşım bağlantısını güçlendirmek için yeni çelik köprüler yaptık. 2012 yılında yürürlüğe giren 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’la birlikte yapı stoku eski olan ve zemin sıvılaşma riski taşıyan sekiz mahalleyi içeren 17 hektarlık alan talebimiz doğrultusunda 2013 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla riskli alan ilan edildi. Eskişehir Riskli Alan Projesi’nin hazırlanması amacıyla İstanbul Teknik Üniversitesi’yle 10.03.2014 tarihinde protokol imzaladık. Eskişehir Riskli Alan Projesi, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin farklı bölümlerinde görev alan, alanında uzman öğretim üyelerinden ve yardımcı teknik ekipten oluşan deneyimli bir akademik ekip tarafından hazırlandı. Proje, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Mekânsal Planlar Dairesi tarafından incelendikten sonra alanın 56 hektara çıkarıldı, revize edilmesi için belediyemize geri gönderildi. Bakanlık, revize edilen projeleri sürekli geri çevirdi. Bu sürecin sonunda bir vatandaş tarafından riskli alan sınırı ilanına ilişkin açılan davada yürütmenin durdurulması kararı gerekçe gösterildi. Proje, belediyemize iade edildi. Daha sonra bakanlıktan yapılan açıklamayla eski imar planı doğrultusunda ilçe belediyeleri tarafından inşaat ruhsatları verilmeye başlandı. İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan planların ve projelerin bütünlüğü bozuldu, parsel bazındaki iptal kararıyla Bakanlar Kurulu’nun riskli alan kararı hukuki açıdan yara aldı. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 73. maddesi kapsamında belediyemizin meclisinin kararlarıyla ilan edilen Gündoğdu-1, Gündoğdu-2, Gündoğdu-3, Porsuk-1 ve Porsuk-2 kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarındaki çalışmalar belediyemizin öz kaynaklarıyla, şehir plancılarının çalışmalarıyla yürütülüyor.

Afet yönetimine ilişkin belediyenizde ayrı bir birim oluşturdunuz mu? Afet risklerine karşı kentsel direnci artırmak, fiziksel, ekolojik ve toplumsal açıdan kent planlamasının sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla eylem planı hazırladınız mı?

YILMAZ BÜYÜKERŞEN:
Afet yönetimine ilişkin çalışmalar, belediyemizin ilgili birimlerinin koordinasyonuyla sürdürülmekteydi. Belediyemiz bünyesinde Kentsel Dönüşüm Dairesi Başkanlığı kurduk. 2021 yılında Eskişehir Valiliği, İl Afet Acil Durum Müdürlüğü tarafından hazırlanan İRAP (il afet risk azaltma planı) kapsamında belirlenen 223 eylemin 40’ında gerçekleştirici, 65’inde destekleyici kurum olarak görev aldık. Plan dahilinde belediyemizin ilgili birimleri tarafından yürütülen çalışmalar, altı aylık periyotlarla Eskişehir Valiliği’ne raporlanıyor.

Risk yönetimi, altyapının mekânsal planlaması, yeşil altyapı destek sistemleri, ulaşım sistemi, arazi kullanımı ve yenilenebilir enerji kaynakları kapsamında hangi uygulamaları hayata geçirdiniz? Bu konuda yeni projeleriniz var mı?

YILMAZ BÜYÜKERŞEN:
Belediyemizin ilgili birimleri gerekli çalışmaları (inşaatlarda C20 yerine C25 betonu kullanılması şartı dahil olmak üzere) yapıyor. Valilik koordinesinde hazırlanan “İl Afet Risk Azaltma Planı” kapsamında görevlerimizi yerine getiriyoruz. Şehiriçi ulaşım sistemini düzenledik. Eskişehir’i ikiye bölen Porsuk Çayı üzerindeki araç ve yaya köprülerini yenileyerek, olası bir depremde kentin iki parçaya ayrılmasını önledik. Eskişehir’in zemini alüvyonal yapıya sahiptir. Belli yerlerde aktif fay hatları da var. Bu nedenle zemin etüdü çalışmaları çok önemli. Binaların temel ve diğer taşıyıcıları bu etütlere göre belirleniyor. Bu süreçte en önemli aşama, denetim firmalarının inceleme aşamasıdır. Denetimler eksiksiz ve sürekli olursa sorunlar en başta çözülür. Eskişehir, ikinci ve üçüncü deprem kuşağında olduğu için C20 betonu kullanılabilir. Ancak inşaatlarda C25 betonunun kullanılmasını zorunlu hâle getirdik. Özellikle 2000 yılından sonra yapılan yapılarda daha az sorun yaşanacağını varsayabiliriz.

Yenilenebilir enerji konusunda da çalışmalar yaptık. 2017 yılında entegre katı atık dönüşüm ve enerji üretim tesisini hizmete sunduk. Tesis, 95.000 hanenin elektriğini karşılayabilecek enerjiyi üretiyor. Elektrik üretimi sırasında açığa çıkan ısıyla tesisteki seralarda bitki yetiştiriyoruz. Önümüzdeki süreçte devletin, hükümetlerin ve yerel yönetimlerin afetlere bakışı değişecektir. Her kurum, bu konuya hassasiyet göstermek zorundadır. Bu kadar insanın yaşamını yitirmesi, çok daha fazlasının kötü şartlar altında hayata tutunmaya çalışması, afetler ve riskler açısından yeni düzenlemeler yapılmasını zorunlu kılıyor. Denetim, ahlak ve merhamet de çok önemli.

Afet yönetimine yönelik çalışmalarınızda mevzuat, bütçe ve kaynak açısından zorluklarla karşılaştınız mı?

YILMAZ BÜYÜKERŞEN:
Kentsel dönüşüm çalışmaları, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 73. maddesi kapsamında yürütülüyor. Ancak nedenini anlayamadığımız uygulamalarla CHP’li belediyelerin kentsel dönüşüm projelerinin önü kesiliyor. 17 hektarlık afet riskli alan belirledik. Bakanlık, alanın 56 hektara çıkarılmasını istedi, projeler tamamlanamadı. Revize ettiğimiz her plan belediyemize geri gönderildi. Afet riskli alan, bölgede yaşayan vatandaşın açtığı dava neticesinde Bakanlar Kurulu kararıyla iptal oldu. Bu durum karşısında ne yapacağımızı bakanlığa sorduk. İlçe belediyeleri, bakanlık görüşü doğrultusunda inşaat ruhsatı vermek zorunda kaldı. Kentsel dönüşüm gelişim ve proje alanlarının ilanıyla gerçekleştirilecek projelere ilişkin esaslar belirlenmiş olsa da, özellikle uygulamaya ilişkin detaylar belirlenmediği için hukuki süreçte sorunlar yaşanıyor. Kentsel dönüşüme ilişkin mevzuatın, 5393/73 sayılı yasa başta olmak üzere yeniden ele alınması gerekiyor. İnşaat maliyetlerinin artması ve öngörülemeyen gayrimenkul fiyatları nedeniyle devam eden projelerin fizibilite çalışmaları sekteye uğruyor. Belediyelerin bütçeleri, kıt kaynakları ve kısıtlı finansman yaratma yöntemleri, yeni projeler için yetersiz kalıyor.


Önerilen Haberler