YÜKLENİYOR
Akhisar Belediye Başkanı Besim Dutlulu “dirençli kentler” hakkındaki uygulamalarını Belediye Gazetesi’ne aktardı.
Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen iki büyük depremin ardından “dirençli kentler” yeniden önem kazandı. İlçenizde doğal afetlerin etkilerini en aza indirmek için yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
BESİM DUTLULU: Deprem ülkesinde yaşıyoruz. Türkiye topraklarının %96’sı aktif deprem kuşakları üzerinde yer alıyor, ülke nüfusunun %98’i bu alanlarda yaşıyor. Ne yazık ki, bunu depremle acı tecrübeler yaşadıktan sonra öğrendik. Ancak öğrendiğimiz bir başka bilgi de şu: “Deprem öldürmez, tedbirsizlik öldürür.”
Depremlere engel olabilmek mümkün değil, ancak olası zararları en aza indirmek, hatta tamamen ortadan kaldırabilmek elbette mümkün. Kendimizi, sevdiklerimizi, ailemizi, evimizi ve ülkemizi depremden korumanın en etkili yolu, tedbir almak.
22 Ocak 2020’de Akhisar’da 5.4 büyüklüğünde bir deprem ve ardından binlerce artçı deprem oldu. Birkaç metruk bina dışında herhangi bir yıkım yaşamadık. Bu depremin sonrasında deprem öncü işaretlerini izleme istasyonları kurduk. Vatandaşların deprem hakkında bilinçlenmesini sağlamak, Akhisar’ı dirençli hâle getirmek için ilçemizdeki sivil toplum kuruluşlarının (Mimarlar Odası, Mühendisler Odası vb.), çeşitli üniversitelerden jeofizik uzmanlarının ve sismologların katılımıyla seminerler düzenledik. Belediyemizin kısıtlı imkânlarıyla gerekli tedbirleri aldık. Mevcut yapı stokunu tespit etmek için çalışmalara başladık. İmar planı revizyon çalışmalarına devam ediyoruz. Tam anlamıyla bir dirençli kent oluşturmak için devletin ve ilgili bakanlıkların yerel yönetimleri yönlendirmesi, bu konuya bütçe ayırması ve köklü bir planlama yapması gerekiyor.
2011’de hazırlanan, 2012’de yayımlanan ulusal deprem stratejisi eylem planı kapsamında 2023 yılının Türkiye’de depreme hazırlık yılı olarak hedeflendiği ifade edilmiş. Ama stratejinin ve eylem planının yetersiz kaldığını, uygulanmadığını son depremlerle gördük. İlçemiz ve ilimiz deprem bölgesinde bulunuyor. Bunun bilincinde ve farkında olmamız çok önemli. Bu hakikati unutmadan depremle mücadele etmenin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Aklın ve bilimin yolundan ayrılmamamız gerekiyor.
Afet yönetimine ilişkin belediyenizde ayrı bir birim oluşturdunuz mu? Afet risklerine karşı kentsel direnci artırmak, fiziksel, ekolojik ve toplumsal açıdan kent planlamasının sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla eylem planı hazırladınız mı?
BESİM DUTLULU: Arama-kurtarma ve kriz yönetimi eğitimlerini tamamlayan acil müdahale ekibi oluşturduk. Ekibimiz, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında afet bölgesinde önemli çalışmalara imza attı. Belediyemizin imkânları dahilinde tüm afetlere etkin bir şekilde hazırlanabilmek, afetlerin etkilerini azaltabilmek ve etkilerini tespit edebilmek, kaynakları verimli kullanmak amacıyla afet ve acil durum yönetimi stratejik planları için çalışmalara başladık.
Risk yönetimi, altyapının mekânsal planlaması, yeşil altyapı destek sistemleri, ulaşım sistemi, arazi kullanımı ve yenilenebilir enerji kaynakları kapsamında hangi uygulamaları hayata geçirdiniz? Bu konuda yeni projeleriniz var mı?
BESİM DUTLULU: Göreve başlar başlamaz, yer sarsıntılarını ve sismik hareketleri ölçüp yorumlayan, tahminde bulunan “Deprem İzleme İstasyonları” kurduk. Toplanma alanları belirledik, bu alanların sayısını ve ulaşılabilirliğini artırdık. Yenilenebilir enerji kaynakları tüm ülkelerin önceliği oldu. Yenilenebilir enerji, çevreye zarar vermediği ve maliyeti daha az olduğu için önem kazandı. Sürekli yenilenen, hiç tükenmeyen bu doğal kaynakları kullanarak enerji üretmeyi hedefledik. İlçemize iki adet güneş enerjisi santrali kazandırdık. İlçemizdeki elektrik mühendisleriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla iletişim hâlindeyiz. Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili yeni projelerimiz üzerinde çalışmaya devam ediyoruz.
Afet yönetimine yönelik çalışmalarınızda mevzuat, bütçe ve kaynak açısından zorluklarla karşılaştınız mı?
BESİM DUTLULU: Afet yönetimine yönelik çalışmalarımızda mevzuat açısından zorluk yaşamasak da, bu konuda yerel yönetimlere daha fazla bütçe ve kaynak ayrılması gerektiğini düşünüyorum. Dirençli kent oluşturmak için devletin ve ilgili bakanlıkların yerel yönetimleri yönlendirmesi, afet yönetimine bütçe ayırması ve köklü bir planlama yapması gerekmektedir.
Şimdi ortak akılla planlı ve programlı hareket etme, uzun süreli kalıcı önlemleri uygulama zamanı. Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen iki büyük depremde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa diliyor, böylesi büyük acıları tekrar yaşamamak için “deprem değil, tedbirsizlik öldürür” sözünün altını bir kez daha çizmek istiyorum.