YÜKLENİYOR
Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş Belediye Gazetesi’nin sorularını yanıtladı.
Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen iki büyük depremin ardından “dirençli kentler” yeniden önem kazandı. İlçenizde doğal afetlerin etkilerini en aza indirmek için yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
BAHATTİN GÜMÜŞ: Bir kentin dirençli olmasının önündeki en büyük engel, planlamaya dair alınan hatalı kararlardır. Planlama çalışması aşamasında jeolojik-jeoteknik veriler esas alınmalıdır. Topoğrafik, jeolojik-jeoteknik, hidrojeolojik yapı özellikleri, arazi kullanımı, tarım ve orman alanları, içme suyu havzaları, sit ve diğer koruma alanları, hassas alanlar, kıyı, altyapı, doğal ve fiziki veriler analiz edilmelidir, eşik analizi yapılmalıdır ve plan kararları alınmalıdır.
Yetkimiz dahilinde yapılacak planlarda önceliğimiz, planlama alanının onaylı jeolojik-jeoteknik veya mikrobölgeleme etüt raporunun olması, genel planlama esasları kapsamında gerekli analizlerin hazırlanmasıdır. İlçemizin merkezindeki mikrobölgeleme etüt çalışmaları tamamlanmıştır, 26.12.2017 tarihinde mülga Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanmıştır. Plan, plan değişikliği ve revizyon çalışmalarında mikrobölgeleme etüt raporu temel altlıklarımızdandır. İlçemizdeki planlama çalışmalarında ilçemizin depremselliği de göz önünde bulundurularak beş katın üzerinde yapılaşmaya izin verilmemektedir.
6360 sayılı kanun kapsamında belediyemizin kuruluşundan itibaren plan kararı getirdiğimiz alanlarda da kentsel doku özelliklerini olumsuz yönde değiştirecek “ticaret-konut alanı” amaçlı kullanımlar yerine işlevlerin farklılaşmasını öngörecek şekilde “gelişme konut alanı” ve “ticaret alanı” kullanımını birbirinden ayıran imar adaları planladık. Bu sayede karma kullanım alanlarının neden olacağı statik problemlerin önüne geçtik. Sağlıklı kentleşme, nitelikli yapılaşma, kültürel ve tarihî değerlerin, doğal çevre değerlerinin korunarak geliştirilmesi, vatandaşlara daha nitelikli teknik hizmet sunulabilmesi için Türk Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği’ne bağlı meslek odalarının temsilcileriyle ortak mesleki faaliyet denetimi ve teknik işbirliği protokolü imzaladık. Protokolün amacı, sağlıklı kentleşme ve nitelikli yapılaşma için gerekli olan planlama, mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin ilgili mevzuata, bilimsel esaslara ve mesleki kurallara uygun olmasını sağlamaktır. Bilimsel/teknik işbirliği doğrultusunda farklı paydaşlarla, meslek gruplarıyla bilgi paylaşılmış, kontrol mekanizmaları artırılmıştır.
Afet yönetimine ilişkin belediyenizde ayrı bir birim oluşturdunuz mu? Afet risklerine karşı kentsel direnci artırmak, fiziksel, ekolojik ve toplumsal açıdan kent planlamasının sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla eylem planı hazırladınız mı?
BAHATTİN GÜMÜŞ: Afet yönetimine ilişkin belediyemizde ayrı bir birim yok, ancak sivil savunma için müdür görevlendirdik. TAMP (Türkiye afet müdahale planı) kapsamında yerel düzeyde afet nakliye çalışma grubunun operasyon planında yer alan personel bilgileriyle kurumumuza ait araç bilgileri güncellenmektedir. Görevlendirilen personele bilgi verilmiştir. TAMP dahilinde hasar tespit, enkaz kaldırma, altyapı hizmet gruplarına ilişkin personel ve araç görevlendirmesi yapılmıştır, görevlilere tebliğ edilmiştir.
Risk yönetimi, altyapının mekânsal planlaması, yeşil altyapı destek sistemleri, ulaşım sistemi, arazi kullanımı ve yenilenebilir enerji kaynakları kapsamında hangi uygulamaları hayata geçirdiniz? Bu konuda yeni projeleriniz var mı?
BAHATTİN GÜMÜŞ: Yukarıda bahsedilen uygulamaların hayata geçirilebilmesi için bilimsel temele dayanması, diğer disiplinlerin bilgisinden yararlanması, kapsamlı ve bütüncül olması gerekmektedir. Büyükşehir belediyeleri, bakanlıkların il müdürlükleri, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları arasında bilimsel/teknik işbirliği yapılmalıdır. Bu konuyla ilgili altyapı kuruluşlarıyla düzenli toplantılar gerçekleştiriyor ve düzenleme yapıyoruz.
Belediyemizin imkânları elverdiği ölçüde yaya ve bisiklet yolları oluşturuyoruz, aktif yeşil alanları planlıyoruz, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili çalışmalar yapıyoruz. İlçemizin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanları planlıyoruz. Mülki sınırlarımız dahilinde kişi başına düşen açık ve yeşil alan miktarı 10.75 kişi/hektardır. 6360 sayılı kanun kapsamında belediyemizin kuruluşundan itibaren planlanan güneş enerjisi santrali alanının yaklaşık yüzölçümü 45.35 hektar, planlanan rüzgâr enerjisi santrali alanının yaklaşık yüzölçümü 46.77 hektardır. Mülki sınırlarımızdaki 41 adet afet toplanma alanının toplam yüzölçümü de 36.76 hektardır. Ayrıca afete dirençli yerleşim alanları oluşturabilmek için yeterli büyüklükteki toplanma alanlarına ve sosyal alanlara erişim mesafesine göre planlama yapıyoruz.
Afet yönetimine yönelik çalışmalarınızda mevzuat, bütçe ve kaynak açısından zorluklarla karşılaştınız mı?
BAHATTİN GÜMÜŞ: 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un hükümleri uyarınca emsal değeri değiştirilmeden, imar hakkında bir iyileştirme yapılmadan bina ve alan bazlı gerçekleştirilen kentsel dönüşüm uygulamaları vatandaşların amacına ve düşüncesine uygun olmamakla birlikte hak sahiplerini ekonomik açıdan zorlayıcı bir süreçtir. Dolayısıyla konut politikasının sağlıklı yürütülebilmesi ve kentsel dönüşümün gerçekleştirilebilmesi için yürürlükteki mevzuat ve kaynak politikaları dışında yeni finansman kaynaklarının oluşturulması gerekmektedir.
Göç ve nüfus artışı nedeniyle arsa ve konut talebi hızla artmaktadır. İmara, yapılaşmaya, kentsel arsa ve konut üretimine ilişkin yasaların ve politikaların kaynaklarla yeterince desteklenmemesi, planlama sürecinde kurum görüşlerinin gecikmesi, afet dirençli kentlerin gelişimini yavaşlatmaktadır. 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu çerçevesinde belediyemizin çalışmaları devam etse de, yapı denetim kuruluşlarındaki personel yetersizliği, kontrol mekanizmalarının doğru çalışmamasına sebep olmamaktadır. Ayrıca kimi yapı denetim firmalarında “imzacı” teknik personelin bulunması, denetimin tam anlamıyla yapılmadığını göstermektedir. Yapı denetim firmalarının denetlenmesine yönelik mevzuatın düzenlenmesi gerekmektedir.
3194 sayılı İmar Kanunu’na göre ruhsatlandırılan ve kullanım izni verilen yapıların dahi projeye aykırı olması ve bina denetim süreci afet yönetiminde oldukça önemlidir. Bu nedenle mevzuat düzenlenmelidir. TMMOB tarafından yapılan mesleki denetim uygulamalarıyla kentsel mekânların, altyapı sistemlerinin ve yapılaşmanın yeniden geliştirilmesine yönelik mevzuat düzenlemesi, plan/proje müelliflerinin daha nitelikli işler üretebilmesine olanak tanıyacaktır.