YÜKLENİYOR
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç Belediye Gazetesi’ne değerlendirmelerde bulundu.
Çocuk Ağız Diş Sağlığı Merkezi Projesi’nden bahseder misiniz? Projenizin amacı nedir?
AHMET ATAÇ: Koruyucu hekimlik çalışmalarımızın en başarılı örneklerinden biri olan Şirintepe Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’ni, Eskişehirli çocukların ağız ve diş sağlığı için hayata geçirdik. Ücret talep edilmeyen, Türkiye’de dördüncü, Eskişehir’de ilk olan merkezde, 2013 yılından bu yana 70.025 çocuk ağız ve diş sağlığı taramasından geçti. Merkezde, 34.261 çocuk tedavi edildi, 15.835 çocuğa flor uygulaması yapıldı, 25.489 çocuğa ağız ve diş sağlığı eğitimi verildi, 3.494 çocuğa da 4.899 kez psikolojik destek sağlandı. Belediyemiz bünyesinde eğitim alan engelli bireyler de merkezden yararlanabiliyor.
Projenin hazırlık süreci, kapsamı, içeriği, hedef kitlesi, bölgeye ve Tepebaşı’na katkısı hakkında bilgi verir misiniz?
AHMET ATAÇ: Ben olaylara sadece belediye başkanı gözüyle değil, hekim gözüyle de bakarım. Uzun yıllarını diş hekimliği yaparak geçirmiş biri olarak ağız ve diş sağlığı üzerine yeterince düşülmediğini biliyorum. Bizim nesil de bu konuda çok şanssızdır, hemen herkesin ağzında çürük bir dişi vardır. Ama çocukların bu olumsuzluğu yaşamamasını istedik ve bu merkezi hayata geçirdik. Ulaştığımız ve hizmet verdiğimiz çocuk sayısı 70.000’den fazla. Sanırım sadece bu rakam bile merkezin Tepebaşı halkına sağladığı katkıyı anlatmak için yeterlidir.
Merkezdeki eğitim salonuna Prof. Dr. Nusret Fişek’in adını verdik. Nusret Fişek’in 1961’de hazırladığı sosyalizasyon yasasının temelinde koruyucu hekimlik var. Siyasiler, son yirmi yıldır koruyucu hekimliğin adını bile anmadı. Onlar vermese de, biz koruyucu hekimliğe değer veriyoruz. Merkezde verilen eğitimde koruyucu hekimliğin esasları anlatılıyor, çocuklarla, aileleriyle bilgi paylaşılıyor. Eğitimden sonra ağız muayenesi yapılıyor, muayene sonucu bilgi işleme aktarılıyor ve çocuklara randevu veriliyor. Tedavi bitinceye kadar süreci takip ediyoruz. Yılda iki defa çocukları merkeze davet ediyoruz, kontrollerini yapıyoruz. Şimdiye kadar merkezden 70.000 çocuk yararlanmış. Merkezde yapılan işlemler karşılığında ücret alınmıyor. Nasıl ücretli olsun? Aileler, daha uygun fiyata ekmek alabilmek için kuyruğuna giriyor. Aile, bir çocuğun dolgusunu ya da tedavisini ekonomik açıdan zorlanmadan nasıl yaptırabilir? Bunun cevabı yok. Bu, sosyal belediyeciliğin en önemli konularından biri. Merkeze gelenlerin memnuniyeti %100. İlçemizin çocuklarının örnek bir projeyle sağlıklı gülüşe kavuşması tarif edilemez bir mutluluk. Burada sadece diş tedavisi yapılmıyor. Merkezde psikolog da var. Psikolog, merkeze korkarak gelen çocuklara destek oluyor.
0-12 yaş arasındaki çocuklar için koruyucu ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin güçlendirilmesi amacıyla Eskişehir, Kırşehir ve Karabük’te Sağlık Bakanlığı’nın 2022 yılının Ağustos ayında “Aile Diş Hekimliği” modelini pilot uygulama olarak başlattığını belirmek gerekiyor.
Tüm çocukları merkezimize davet ediyorum. Eskişehir’in çocuklarına koruyucu hekimlik hizmetini ücretsiz sunmaktan dolayı çok mutluyuz. Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ardından belediyemizin öncülüğünde deprem bölgesine gönderilen mobil diş kliniği aracı, mart ayından bu yana Hatay Samandağlı 2.150 depremzedeye hizmet verdi. Aracımız bölgede hizmet vermeye devam edecek.
Projeyi planlarken bütçe, yatırım, kaynak ve mevzuat açısından herhangi bir zorluk yaşadınız mı? Yaşadıysanız, bu zorlukları aşmak için hangi çalışmaları yaptınız?
AHMET ATAÇ: Bu proje, benim için en özel projelerden biri. Projeyi 2013 yılında hayata geçirdik. Merkezin kuruluş aşamasına çok emek verdim. “Bir diş hekimi olarak kendim nasıl bir ortamda çalışmak isterim,” diye düşündüm. Polikliniğin bu anlayış doğrultusunda kurulmasını sağladık. Esas amacımız, koruyucu hekimliği ön planda tutmak ve uygulamak. Bugün Türkiye’de on çocuğun dokuzunun çürük dişi, yedisinin diş eti hastalığı vardır. Çocukların ağız ve diş sağlığı için bu tür çalışmalar yapmak gerekiyor. Çocukları polikliniğe getirerek süreci yürütüyoruz. Her yıl dördüncü sınıf öğrencileriyle başlıyoruz. Dördüncü sınıf öğrencilerinin ağzında hem daimi dişler hem de süt dişleri oluyor, buna karışık dişlenme adını veriyoruz. Bu durumda anneler tedirgin ve dikkatlidir, sık sık çocuklarının ağzını açıp, dişlerine bakarlar. Çürük görürlerse çocuklarını diş hekimine götürürler. Çocuklar, koruyucu önlemlerle hayat boyu uygulanacak bir modele yönlendirilir. Bu süreçte elbette ki sorunlarla karşılaştık. Projeyle ulaşmak istediğimiz hedef bizi o kadar heyecanlandırıyordu ki, tüm engelleri aştık.