YÜKLENİYOR
Başkan Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin eğitime yönelik hizmetlerini Belediye Gazetesi’ne anlattı:
Ben aslında eğitimciyim. Eskişehir İktisadi Ticari İlimler Akademisi’nden mezun olduktan sonra asistan olarak akademide kaldım, farklı idari görevler üstlendim. Anadolu Üniversitesi’nin kurucu rektörlüğü görevinde bulundum. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla Türkiye’de gerçekleştirilen en büyük proje bence açıköğretim sistemidir. Bu sistemin kurucusu da benim. Zor ve uzun bir süreçten geçerek Açıköğretim Fakültesi’ni (AÖF) kurduk. 1999 yılından bu yana siyasetin içinde olsam da, hep “hoca” olarak kaldım. Eğitimin, bir ülkenin geleceği ve gelişimi açısından ne denli önemli olduğunu biliyorum. Meslek hayatımın neredeyse tamamı eğitimdeki sorunların çözülmesiyle, çocukların ve gençlerin nitelikli, çağın gereklerine uygun eğitim almasıyla ilgili projelere kafa yorarak geçti. 1999 yılında Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmemle birlikte belediye bütçesinin bir kısmını eğitim için kullanmaya karar verdim. Toplumun her kesiminin eğitime nasıl ulaşacağını planladık ve çalışmalara başladık. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla ESMEK’i hayata geçirdik. ESMEK kurs merkezlerinin beşi kentimizde, altısı da ilçelerde hizmet veriyor. 2001 yılında başlattığımız proje kapsamında bugüne kadar 200.000’den fazla kişiye farklı branşlarda eğitimler verdik, vermeye de devam ediyoruz. Yüz yüze eğitimlere katılamayanlar için online kurslar açtık. Öğrencilerin hem kaliteli zaman geçirmesi hem de yeni bilgiler öğrenmesi için Bilim Deney Merkezi’ni hizmete sunduk. Merkezde deprem simülatörü de bulunuyor. Bu sayede deprem anında neler yapılacağını öğrencilere anlatıyoruz. Öğrenciler, Sabancı Uzay Evi’nde özel olarak hazırlanmış görüntüler eşliğinde uzayın derinliklerine yolculuk yapıyor, Masal Şatosu’ndaki atölyelerde masal kahramanlarıyla keyifli zaman geçiriyor. Es Çocuk Evi, Zihinsel Engelli Gündüz Yaşam Merkezi ve Çocuk Hakları Birimi’nde, çocuklara, gençlere ve dezavantajlı gruplara yönelik çalışmalar yapılıyor, uygulamalı eğitimler veriliyor. Gençlik Sahnesi ve Gençlik Merkezi’ndeki atölyelerde gençler için uygulamalı kurslar düzenliyoruz. Ayrıca her toplumsal kesime katkıda bulunacak eğitimler veriyoruz.
Eğitimdeki sorunları belediyelerin tek başına çözebilmesi mümkün değil. Bu sorunların çözümü için daha fazla kaynak gerekiyor. Bunu da merkezî yönetim sağlayabilir. Sosyal belediyecilik anlayışıyla eğitime ancak sınırlı ölçüde destek verebiliyoruz. Ülkemizin gelecek yıllarda eğitim konusunda atılım yapacağına, çağdaş ve modern dünyaya ayak uydurabileceğine inanıyorum. Gençlerin başka ülkelerde değil, ülkemizde eğitim almasını sağlayacak kalıcı bir sistemi hep birlikte hayata geçirebiliriz.