YÜKLENİYOR
Siyasi iktidarın seçim sonrasındaki ilk uygulamalarından biri, vatandaşa hizmet götüren belediyeler arasında partizanlık yapmak oldu. Türkiye Belediyeler Birliği’nin yeni yönetimine Cumhuriyet Halk Partisi’nden tek bir belediye başkanı alınmadı. Yani ülke nüfusunun yarısından fazlasına hizmet eden belediyelerimiz, Türkiye Belediyeler Birliği’nde yok sayıldı.
Siyasi iktidarın seçim sonrasındaki ilk uygulamalarından biri, vatandaşa hizmet götüren belediyeler arasında partizanlık yapmak oldu. Türkiye Belediyeler Birliği’nin yeni yönetimine Cumhuriyet Halk Partisi’nden tek bir belediye başkanı alınmadı. Yani ülke nüfusunun yarısından fazlasına hizmet eden belediyelerimiz, Türkiye Belediyeler Birliği’nde yok sayıldı.
Bilindiği üzere, Türkiye Belediyeler Birliği, tüm belediyelere adil ve tarafsız destek olmak amacıyla kanunla kurulmuştur. Tüm belediyelerin doğal ve zorunlu üyesi olduğu birliğin bütçesi, belediyelerden kesilen paylarla oluşmaktadır. 2019 yerel seçimlerinden bu yana bütçenin %50’den fazlası sadece bizim belediyelerimizden kesilmektedir.
Ancak bizim belediyelerimizin kaynaklarıyla oluşan bütçe yıllardır partizanca kullanılmıştır. Bütçenin tamamına yakını sadece Cumhur İttifakı belediyelerine aktarılmıştır. Ülke nüfusunun %50’sinden fazlasını yöneten belediyelerimizin hakkı gasp edilmiştir.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak yıllardır bu hukuksuzluğa karşı mücadele ediyoruz. Neler yaptığımızı kısaca anlatmak isterim: Birlik yönetimi hakkında hukuki süreç başlattık. Birlik toplantılarına katılmayarak protesto kararı aldık. TBMM İçişleri Komisyonu’nu toplantıya çağırdık ve Sayıştay’ı ziyaret ederek inceleme talep ettik. Ancak talebimiz partizan yönetim ve hukuk tanımayan iktidar tarafından reddedildi.
Bu adaletsizliğin düzelmesini beklerken yeni bir skandalla karşı karşıya kaldık. Geçtiğimiz günlerde birliğin yeni yönetimi belirlendi. Daha önce birliğin 14 encümeninin dağılımı partilerin belediye başkanlığı sayısına göre yapılırdı. Partimizin dört encümen üyesi bulunuyordu. Ancak yeni 14 isim sadece Ak Parti ve MHP’li belediye başkanlarından oluşturuldu. Daha önce dört üyesi bulunan partimize üyelik verilmedi.
Şunu herkes bilsin ki, iktidarın genel seçimlerin ardından ülkeyi nasıl yönetmek istediği TBB seçimleriyle ortaya çıkmıştır. Bu durum, tam otoriter yönetim anlayışının ilk yansımasıdır. Bizim belediyelerimizden kesilen parayla bütçesini oluşturan birliğin belediyelerimizi yok sayması demokrasi ve adalet katliamıdır.
Siyasi iktidar yoluna bu şekilde devam edecekse, Türkiye Belediyeler Birliği’nin adını da Cumhur İttifakı Belediyeler Birliği olarak değiştirmelidir. Belediyelerimizin yok sayıldığı birliğe pay ödeme zorunluluğu da kaldırılmalıdır. Bu haksızlıklara karşı kimse bizden susmamızı beklemesin, susmayacağız. Belediyelerimizin hakkını bu partizanlığa yedirmeyeceğiz.