YÜKLENİYOR
Dünyadan yerel yönetimlerin enerji politikalarına ilişkin örneklerini derledik.
NORVEÇ
https://businessnorway.com/articles/renewable-energy-flows-through-norway
Norveç, Avrupa’nın en büyük hidroelektrik ülkesi. Ülkenin dört bir yanına yayılan geniş su kaynakları hem kentlerde hem de taşra bölgelerde elektrik tedarikinin ve sanayileşmenin temelini oluşturuyor. Norveç’te hidroelektrik üretimin %96’sı ülkenin kuzeyinden güneyine uzanan 1.500 santralde gerçekleştiriliyor. Bu santraller, Norveç'in enerji ihtiyacının yaklaşık %60’lık kısmını karşılıyor. Norveç, hidroelektrik alanındaki deneyimini daha da ileri taşıyarak nehir tipi santraller tasarlıyor. Bu santraller sayesinde baraj inşa etmeye gerek kalmıyor, tarımla uğraşan vatandaşlara ucuz ve temiz enerji sağlanıyor.
Kıyı rüzgârı, dünya çapında en önemli yenilenebilir teknolojilerden biri. Rüzgâr enerjisi üretimi, Norveç’in yenilenebilir enerji üretiminin küçük bir bölümü. Yaklaşık beş yıl süren inşaatın ardından Avrupa’nın en büyük kara rüzgâr enerjisi tesisi olan Fosen Vind, Norveç’te faaliyete başladı. Bu rüzgâr türbini, Norveç'in ana sanayi bölgelerinden Trøndelag bölgesindeki endüstriyel üretime yetecek kadar elektrik üretiyor. Açık deniz rüzgârı, verimliliği artırdığı ve maliyetleri azalttığı için daha çok tercih ediliyor. Su üstündeki tesisler, okyanusun kaynak potansiyelinin yaklaşık %80’lik kısmının bulunduğu derin sulara erişim sağlıyor. Bu durum, özellikle açık denizlerde rüzgâr gücü sebebiyle daha belirgin.
Güneş enerjisi çiftlikleri kurmak için geniş araziler gerekiyor. Geniş arazileri olmayan kentlerde güneş enerjisi santralleri kurmak zor. Su üzerinde güneş enerjisi üretmek bu soruna çözüm olabilir. Dünya çapında hidroelektrik santralleri inşa eden enerji şirketleri, yüzer güneş enerjisiyle enerji üretmek için hidroelektrik rezervuarlarını kullanarak üretimi artırabiliyor.
Bölgesel Isıtma
Bölgesel ısıtma, kentteki enerji kaynaklarını kullanıyor. Bölgesel ısıtma sistemi, merkezî bir yerde ısı üretiyor, çeşitli kaynaklardan gelen enerjiyi kullanarak hem konutlar hem de ticari binalar için alan veya su ısıtması için diğer yerlere dağıtıyor. Bu sayede yoğun nüfuslu bölgelerde elektrik şebekesi üzerindeki yük hafifletiliyor, fosil enerji kaynaklarının yerini alacak uygulamalara yardımcı olunuyor. Bölgesel ısıtma, Norveç’in büyük kentlerinde kullanılıyor, bazı küçük kentlerde de yeni altyapılar inşa ediliyor. Artan ısı, diğer sektörlerde kullanılabilir ve bu sektörlerin daha çevreci olmasına yardımcı olabilir. Olvondo Technology, atık ısıyı veya bölgesel ısıtmayı endüstride kullanılmak üzere yüksek sıcaklıkta buhara veya ısıya dönüştürmek için HighLift ısı pompasını geliştirdi.
İRLANDA
https://www.themayor.eu/en/a/view/breakthrough-for-offshore-wind-in-ireland-with-power-for-2-5-million-homes-11811
İrlanda, ilk açık deniz rüzgâr ihalesini gerçekleştirdi. Bu ihale, İrlanda’da yenilenebilir enerji için dönüm noktası oldu. Proje tamamlandığında yenilenebilir enerjiden %51’den fazla bir pay alınacak. Bu oranın artacağı da öngörülüyor. İrlanda’daki ev sahipleri önümüzdeki 20 yıl boyunca şu âna kadar ödediklerinden daha düşük tutarda bir fatura ödeyecek. Belediye yetkilileri, bu tutarın garanti altına alındığını ve 20 yıl boyunca artış yaşanmayacağını belirtti. İrlanda, ihale sonucunda enerji kaynaklarına dört açık deniz rüzgâr santrali ekledi. Yeni eklenen santral sayesinde yaklaşık 2.5 milyon eve enerji sağlanıyor. Bu ek enerji, ülkenin enerji dağılımında yenilenebilir enerjinin %51’den fazla bir paya sahip olmasını öngören İrlanda İklim Eylem Planı’nı da destekliyor.
Açık deniz rüzgâr santralleri, Açık Deniz Yenilenebilir Elektrik Destek Programı’na (ORESS) dahil oldu. İhale sürecinde tüketicilerin yenilenebilir enerjiye ulaşmak için ödeyecekleri tutara dikkat edildi. Süreç, teklif verenler arasındaki rekabeti artırmak ve tüketiciler için fiyatı en aza düşürmek üzere tasarlandı. İhale sonucunda yenilenebilir enerji için en düşük fiyatlardan biri belirlendi. İrlanda’da son bir yıldaki ortalama toptan elektrik fiyatı megavat başına 200 avronun üzerindeydi. Yenilenebilir enerjiyle bu fiyat 80 avroya düşürüldü. Santraller yılda 12 TW yenilenebilir enerji sağlayacak. Bu, İrlanda’nın enerji tüketiminin üçte birine ve 2030 yılına kadar öngörülen enerji tüketiminin dörtte birinden fazlasına eşdeğer. Yetkililer, bunun yaklaşık 2.5 milyon eve yetecek enerjiye ve 2030 yılında sera gazı emisyonlarında yaklaşık 1 milyon tonluk azalmaya eşit olduğunu belirtiyor.
DANİMARKA
https://www.hivepower.tech//blog/renewable-energy-in-denmark-what-you-should-know
Danimarka, enerjisinin tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamayı planlıyor. Sadece bir yılda rüzgâr enerjisi üretimi ve tüketimi %10 arttı. Süreç bu şekilde devam ederse tüm sektörler için %100 yenilenebilir enerji elde edilebilecek. Çünkü Danimarka, rüzgâr enerjisi ve türbin üretiminde dünya lideri bir ülke olmayı başardı. Kişi başına düşen rüzgâr enerjisi, diğer Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkelerinden daha fazla.
Rüzgâr enerjisi, Danimarka’da elektrik üretiminin birincil kaynağı. Rüzgâr türbinleri aracılığıyla elektrik üretiminde %56’lık artış sağlandı. Yenilenebilir enerji, ulaşım sektöründe de kullanılıyor. Fosil yakıtlardan ziyade biyoetanol ve elektrikli araçların gücünden yararlanılıyor. Danimarka, 2008 yılında “yeşil ulaşım” önerdi. 1973 yılında petrol kriziyle karşılaşan Danimarka, ilerleyen yıllarda yeşil enerji alanında yeni uygulamalar geliştirmeye çalıştı. Bu uygulamalar, iç hat uçuşlarında fosil yakıtları ortadan kaldırmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriği desteklemek amacıyla geliştirildi. Bu amaçla Başbakan Mette Frederiksen, “uçmayı yeşil hâle getirmek” istediğini belirtti, uçaklardan kaynaklanan karbon emisyonunu %70 oranında azaltacak yöntemleri uygulamaya koydu.
Danimarka’da üretilen enerjinin büyük bir kısmı rüzgâr türbinlerinden elde edilmektedir. Kişi başına düşen rüzgâr enerjisi kapasitesi de diğer OECD ülkelerinin üzerindedir. Danimarka’nın devam eden projelerinden bazıları:
• Kriegers Flak: Danimarka’nın Baltık Denizi’ne kıyısı olan en büyük enerji projelerinden biri. Yaklaşık 25 yıl boyunca 600.000’den fazla haneye yetecek kadar elektrik üretme kapasitesine sahip olan proje hayata geçirildi.
• Thor Açık Deniz Rüzgâr Çiftliği: En az 800 MW ve en fazla 1.000 MW kapasiteli, açık deniz rüzgâr çiftliğidir.
• Enerji Adaları: Dünyanın ilk enerji adaları Danimarka’da inşa ediliyor. Projeyle milyonlarca haneye ve komşu ülkelere enerji sağlanacak. Baltık Denizi’ndeki kaynaklardan yararlanılacak, enerji sistemlerinden ve açık deniz rüzgârından elde edilen enerji arasında bağlantı oluşturulacak, açık deniz rüzgâr çiftliklerine hizmet verilecek.
LÜKSEMBURG
https://www.themayor.eu/en/a/view/renewables-will-cover-energy-needs-of-all-luxembourg-households-this-year-11967
Lüksemburg Enerji Bakanlığı, ülkedeki güneş enerjisi tesislerinin nüfusun üçte birinin enerji ihtiyacını karşılayabildiğini açıkladı. Tesislerin kapasitesi 2022 yılında 317 MW’a ulaştı. Lüksemburg’daki rüzgâr ve hidroelektrik tesislerine eklenen güneş enerjisi kapasitesi zamanla ülkedeki evlerin enerji talebini karşılayabilecek. Bu, fosil yakıtlara bağımlılıktan kurtulma, enerji egemenliği ve daha temiz çevre planının da bir parçası. Lüksemburg’da, üretilen ve ithal edilen enerjinin yalnızca %12’si tüketiliyor. Bu nedenle sürdürülebilir enerjinin önündeki engellerin ve sektörlerin dikkate alınması gerekiyor. Güncellenen iklim planı kapsamında ülkenin yenilenebilir enerji tüketiminin 2030 yılına kadar artması ve toplam enerji tüketiminin %35’e yükselmesi gerektiği belirtiliyor.
ALMANYA
https://www.bmwk.de/Redaktion/EN/Dossier/renewable-energy.html
Almanya’nın elektrik arzı her geçen yıl daha “yeşil” hâle geliyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik tüketimindeki payı 2000 yılında yaklaşık %6 iken 2018 yılında %38’e yükseldi. 2020 yılı için belirlenen %35’lik hedefe daha erken ulaşıldı. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Yasası’nda belirlenen hedefe göre 2025 yılına kadar Almanya’da tüketilen enerjinin yaklaşık %45'i yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilecek.
Dönüşümü Destekleyen Enerji Kaynakları
Rüzgâr ve güneş enerjisi, yenilenebilir enerji kaynaklarının en önemlileri. Biyokütle ve hidroelektrik de enerji sistemi açısından oldukça önemli.
• Güneş Enerjisi: Fotovoltaik yöntemde güneş panelleri aracılığıyla güneş ışığı doğrudan elektriğe dönüştürülür. Güneş enerjisi sistemleri, en uygun fiyatlı yenilenebilir enerji teknolojileri arasındadır. 2018 yılının sonunda güneş enerjisi tesislerinin sayısı 1.6 milyona ulaştı, yaklaşık 45 GW’lık elektrik üretildi. Güneş enerjisi toplayıcıları, evde kullanılan sıcak su veya endüstriyel süreçler için ısı üretmek üzere güneşten gelen enerjiyi kullanmaktadır.
• Rüzgâr Enerjisi: Yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştırılmasında öncü güçtür. 2018 yılında kara ve deniz rüzgâr enerjisi tesisleri 52.5 ve 6.4 GW’lık kapasiteye ulaştı. Karadaki (90.5 TW) ve denizdeki (19.5 TW) tesisler yaklaşık 110 TW enerji üretti. Almanya’nın brüt elektrik tüketiminde rüzgâr enerjisinin payı %18.6’dır. Federal hükümetin planı doğrultusunda açık deniz rüzgâr enerjisi kapasitesinin 2030 yılına kadar 15 GW’a ulaşması hedeflenmektedir.
• Biyokütle: Elektrik, ısı ve biyoyakıt üretimi için kullanılmaktadır. Yenilenebilir elektrik enerjisi üretiminin yaklaşık %23’lük kısmını, toplam ısı ve soğutma tüketimindeki yenilenebilir enerjinin %86’sını ve ulaştırma sektöründeki nihai enerji tüketimindeki yenilenebilir enerjinin %88’ni oluşturmaktadır.
VİYANA, AVUSTURYA
https://www.themayor.eu/en/a/view/vienna-starts-drilling-for-geothermal-heat-in-residential-districts-11836
Avusturya’nın başkenti Viyana, 2040 yılına kadar iklim nötrlüğüne ulaşma sözü verdi. Ancak bu hedefe ulaşmak için çoğu kentten daha zor bir süreç yaşayacak. Çünkü kentte çok sayıda kentsel konut var. Bu konutlar, yeşil elektrik, sürdürülebilir ısıtma ve sıcak su seçenekleriyle donatılması gereken yaklaşık 200.000 birimden oluşuyor. Yerel yetkililer çeşitli önlemler almayı deniyor. Bu önlemlerden biri de jeotermal sondaj. Jeotermal ısı için kentte ilk derin sondajı başlatıldı. Derin sondaj, bölgesel ısıtma sistemine bağlanamayan binalar için çözüm olacak. 1950’lerin başında inşa edilen Deutschordenstrasse’deki kamuya ait iki bina için pilot proje kapsamında jeotermal sondaj ekipmanı kullanıldı. Proje, 277 dairenin ısıtmasını ve sıcak suyunu sürdürülebilir jeotermal enerjiyle karşılayacak. Belediye yetkilileri, 150 metre derinliğe inecek 18 sondaj makinesi yerleştirdi. Bu sayede topraktan ısı çıkarılacak ve bir ısı pompası sistemi aracılığıyla su ısıtılacak. Belediye, ısı pompalarının enerji ihtiyacını fotovoltaik bir sistemle karşılamayı planlıyor. Böylece kentte yaşayanların ısınma ihtiyacı %75 oranında azalacak. Viyana Belediyesi, doğalgazdan tamamen kurtulmak için 4.2 milyar avro yatırım yapmayı planlıyor.
HOLLANDA
https://www.euronews.com/green/2023/03/08/floating-solar-and-trash-mountains-how-the-netherlands-became-europes-solar-power-leader
Hollanda’nın kırsal kesiminde yer alan, evsel ve ticari atıklardan inşa edilen güneş enerjisi santrali dikkat çekiyor. Santralin üzerinde 23.000 güneş paneli yer alıyor. Güneş enerjisi geliştiricisi TPSolar, 8.9 MW’a kadar güç üretebilen bu santrali Hollanda’nın doğusundaki Armhoede’de açtı. Eski bir çöp sahası olan bu alanda yaklaşık 2.500 haneye yetecek elektrik enerjisi üretiliyor. Hollanda’da 48 milyondan fazla güneş paneli var. Hükümet, yenilenebilir enerji kapasitesini geliştirmek için uygun alanlar bulmaya çalışıyor. Solar Power Europe’a göre Hollanda, günümüzde kişi başı ortalama iki güneş paneline ve 1 kW’dan fazla enerji kapasitesine sahip. Dünyanın hemen her yerinde yenilenebilir enerji üretimi için arazi sıkıntısı yaşanıyor. Hollanda’da otoparklara, göllere, koyun otlatma alanlarına, çilek çiftliklerine, tren istasyonlarına ve havalimanlarına güneş enerjisi panelleri yerleştiriliyor. Bu projeler, yenilenebilir enerji üretiminin küresel açıdan daha verimli gerçekleştirilmesi için ilham kaynağı oluyor. Büyük güneş enerjisi santrallerini yöneten, ülkede en az 450.000 panel kuran Hollandalı güneş enerjisi geliştiricisi Solarfields’in koordinatörü Bernd Nijen Twilhaar, “Hollanda’da alanımız az olduğu için zemini birden fazla amaç için kullanmak önemli,” dedi.
PORTEKİZ
https://www.themayor.eu/en/a/view/more-than-half-of-portuguese-electricity-now-comes-from-solar-and-wind-11830
Portekiz, Avrupa’yı etkisi altına alan enerji krizi için 2022 yılında harekete geçmeye karar verdi, 0.9 GW’lık güneş fotovoltaikleri kurarak elektrik üretim kapasitesini toplam 2.5 GW’a yükseltti. Enerji üretim kapasitesine yapılan bu yatırım, elektrik enerjisinin %51’lik kısmının yenilenebilir iki kaynaktan, yani güneşten ve rüzgârdan elde edilmesini sağladı. Portekiz tarihinde ilk kez böyle bir orana ulaşıldı. Güneş enerjisi yoluyla yenilenebilir enerji üretiminin en güçlü olduğu dönemlerin yaz ayları olduğu düşünüldüğünde yaz mevsimi sonunda bu oranının yükseleceği öngörülüyor. Portekiz’in güneyi ve deniz kıyısı, güneşin ve rüzgârın gücünden yararlanmak için ideal. Güneş ve rüzgâr enerjisindeki başarı, Akdeniz’i etkisi altına alan ve hidroelektrik enerjiyi etkileyen kronik kuraklığa bağlanabilir. Ancak sudan üretilen elektrikteki düşüşe rağmen İspanya’dan elektrik ithalatı ve düşük talep nedeniyle bu sektör için fosil yakıt tüketiminde de düşüş yaşandı. Rüzgâr enerjisinden üretilen elektrik 5.6 GW. Portekiz, 2023 yılının başında ilk açık deniz rüzgâr türbini santralleri için ihale açtı. Yetkililerin amacı, açık deniz sektörünün 2030 yılına kadar 10 GW kapasiteye ulaşmasını sağlamak.