"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Kevser Üstündağ "Bütünleşik Ulaşım Sistemi Stratejik Gerekliliktir."

  • 31 Aralık 2024
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kevser Üstündağ, CHP Belediye Gazetesi’ne konuştu

Türkiye’de ulaşım politikaları ve planlaması yeterli mi? Mevcut uygulamalar ve sistemler ihtiyaçları karşılıyor mu?


KEVSER ÜSTÜNDAĞ: Ulaşım politikaları ve planlaması iki ayrı bileşen olarak ele alınmalıdır. Türkiye’de, çevresel sorunların artışı, ulaşım altyapısının gelişimi, sürdürülebilirlik ilkeleri ve ulaşım ihtiyaçlarının dengelenmesi gibi birçok faktör ulaşım politikalarının karar süreçlerinde önem kazanmaktadır. Bu faktörler öncelikle ulusal ölçekte kalkınma planları kapsamında değerlendirilerek politikalar üretilmelidir. Ulaşım planlarının detaylı kararlar üretmesi için ulaşım politikalarının ulusal ve yerel ölçekte birbirini takip etmesi, desteklemesi beklenmektedir. Mekânsal stratejik planlama yaklaşımıyla üst ölçek plan kararları örtüşmelidir. Bu süreçte kurumlararası bilgilendirme ve takip eşzamanlı olmalıdır. Ulaşım politikalarının planlama ve uygulama süreçleri şeffaf ve tartışılabilir olmalıdır. Özellikle çevre dostu ulaşım yaklaşımları benimsenmelidir. Ülke ölçeğindeki ulaşım politikaları, bölgelerarası, şehirlerarası ve şehiriçi trafik sistemlerinin çözümleri için her ölçekte tutarlı ve bütünleşik bir sistem yaklaşımıyla ele alınmalıdır.

 

Ulaşım sistemlerinin tüm modlar arasındaki ilişkisi, mevcut talepler ve ihtiyaç önerileri doğrultusunda değerlendirilmelidir. Taleplerin belirlenmesi için yerel yönetimlerin, katılım ve bilgi alışverişi kapsamında çeşitli toplantılar yapması gerekmektedir. Bugüne kadar gerçekleştirilen uygulamalarda, genel ulaşım politikalarında, “çevre dostu ulaşım politikaları”  ve planlama yaklaşımları gündeme gelmiş olmasına rağmen uygulamaların kurumsal ve idari süreçlerde, karar aşamalarında tıkandığı ya da bu aşamalarda veri güncelleme yetersizliği nedeniyle sorunların yaşandığı, uygulamaların temel politikalarla çelişen sonuçlarla hayata geçirildiği gözlemlenmektedir. Şehiriçi toplu taşıma projelerinin önceliklendirilmesi gerekirken, eşzamanlı olarak farklı bir kurumun aynı güzergâhta özel araçlara yönelik kapsamlı kavşak projelerinin çakışma olasılığı oldukça yüksektir. Bunun nedeni, eşgüdümlü olmayan uygulama süreçleridir. Sistemin bütününün ortak karar süreçleriyle ele alınması, etaplama çalışmalarının kısa ve uzun dönemli hedeflerle modellenmesi, yerel ve bölgesel verilerin harmanlanması, mevcut ihtiyaçların karşılanması, ulaşım problemlerinin anlaşılması ve çözülmesi açısından çok önemlidir. Ulaşım politikaları, bölgesel farklılıkları göz önünde bulundurarak yapılandırılmalı, yerel ihtiyaçlara uygun esnek planlama modelleriyle oluşturulmalıdır. Kentleşme oranı yüksek bölgelerde toplu taşıma altyapısının güçlendirilmesi önceliklendirilirken, daha kırsal alanlarda erişilebilirliği artırıcı çözümler geliştirilmelidir.

 

Sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda enerji tüketiminin ve karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik politikalar uygulanmalı, yenilenebilir enerjiyle çalışan ulaşım sistemlerine geçiş teşvik edilmelidir. Aynı zamanda, paydaşların (kamu, özel sektör ve toplum) katılımı sağlanarak, ulaşım politikalarının daha kapsayıcı ve uzun vadeli çözümler sunması sağlanmalıdır. Mevcut durumda trafik sorunlarının giderek artmasının ve çözümlerin yetersiz kalmasının en önemli nedenleri arasında bireysel ulaşımın karayolu yatırımlarıyla hâlâ desteklenmesi, karar alma ve uygulama süreçlerinde ulaşımın, erişilebilirliğin toplumsal bir hak olduğu konusunun gündeme gelmemesi sayılmaktadır.

 

Türkiye deniz ulaşımı açısından avantajlı bir konumdadır. Bu avantajın şehiriçi, bölgelerarası ve uluslararası yolculuklarda ve lojistik anlamda değerlendirilmesi önemlidir. Karbon salımının azaltılmasına yönelik çevre duyarlı ulaşım yaklaşımlarının uygulanması için bisiklet yollarının, toplu taşımanın, elektrikli araçların teşvik edilmesi önem kazanmaktadır. Ulaşım politikalarının ve planlamalarının etkili bir şekilde hayata geçirilmesinde, toplu taşıma altyapısındaki eksiklikler, mevcut sistemlerin entegrasyonundaki yetersizlikler, uygulama aşamasında eşgüdüm ve işbirliği eksiklikleri önemli sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca karar alma süreçleriyle finansman ve yatırım politikaları arasındaki uyumsuzluk, ulaşım ihtiyaçlarının yeterince karşılanmasını engellemektedir. Bu durum hem altyapı projelerinin etkinliğini azaltmakta hem de sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ulaşım sisteminin oluşturulmasını zorlaştırmaktadır.

 

Günümüzde ulaşım algısını şekillendiren faktörler ve ulaşımın sosyal boyutunun bileşenleri nelerdir?

 

KEVSER ÜSTÜNDAĞ: Günümüzde ulaşım algısını şekillendiren faktörler ve ulaşımın sosyal boyutunun bileşenleri, toplumların kültürel, çevresel, ekonomik ve teknolojik gelişmelerle birlikte şehirde nasıl yolculuk yaptığını ve nasıl etkileşimde bulunduğunu anlamamıza yardımcı olan önemli konulardır. Ulaşım sadece A noktasından B noktasına gitmekle ilgili bir eylem değildir, aynı zamanda sosyo-kültürel, ekonomik ve çevresel bir olgudur. Bu yüzden ulaşımın sosyal boyutunu ve algısını şekillendiren birçok faktör bulunmaktadır.

 

Erişilebilirlik ve Eşitlik: Ulaşımın herkese eşit ve adil bir şekilde sunulması, erişimin bir kentli hakkı olması,  sosyal adaletin sağlanması açısından önemlidir. Sosyo-ekonomik durum, engellilik durumu, yaşlılar, kadınlar, çocuklar gibi kırılgan grupların şehirde, çeperde, kırsalda olmaları, ulaşımda erişilebilirliği, güvenlik ve emniyet açısından ulaşım algısını etkileyen en önemli faktörlerdir.

 

Çevre Kirliliği ve Karbon Ayak İzi: Ulaşımın çevresel etkileri günümüzde önemli bir konudur. Fosil yakıtlarla çalışan araçların neden olduğu hava kirliliği ve karbon salımı, ulaşımda sürdürülebilir alternatiflerin aranmasına yol açmaktadır. Çevresel endişeler, elektrikli araçlar, bisiklet yolları, toplu taşıma ve yürüyüş yolları gibi çevre dostu ulaşım seçeneklerinin algısını artırmıştır.

 

Teknolojik Gelişmeler: Akıllı ulaşım sistemleri, akıllı telefonlar, GPS, navigasyon uygulamaları ve trafik yönetim sistemleri gibi teknolojiler ulaşım algısını önemli ölçüde değiştirmiştir. İnsanlar, trafik durumunu, toplu taşıma seferlerini, güzergâh bilgilerini ve ulaşım seçeneklerini anlık olarak öğrenebilmektedir. Elektrikli araçların yaygınlaşması, ulaşımın çevresel etkilerini ve güvenliğini sorgulayan yeni bir algı oluşturmuştur. Özellikle çevre bilincinin artmasıyla birlikte elektrikli araçlar daha fazla tercih edilmektedir. İnsan odaklı ve bütüncül bir ulaşım sistemi, bisiklet ve yaya dostu ulaşım planlarının geliştirilmesiyle desteklenmelidir. Türkiye’de “dolmuş’ gibi geleneksel ulaşım biçimlerini Uber, BiTaksi, araç ve bisiklet paylaşımı gibi uygulamalar dönüştürmüştür, insanların ulaşım algısını değiştirmiştir. Bu uygulamalar ulaşım ihtiyaçlarının daha esnek ve ekonomik karşılanmasına olanak tanımaktadır.

 

Ekonomik Faktörler: Ulaşımın maliyeti, bireylerin ulaşım tercihlerini etkileyen önemli bir faktördür. Benzin fiyatlarındaki artış, toplu taşıma ücretleri, araç satın alma ve bakım maliyetleri, ulaşımın yaya ve bisiklet ile bütünleştirilmesi ve toplumsal olarak daha ekonomik koşulların sağlanması için alternatiflere yönlendirmektedir.

Yatırımlar ve Altyapı: Ulaşım altyapısına yapılan yatırımlar, toplu taşıma sistemlerinin yaygınlaşması, insan öncelikli ulaşım yatırımları gibi faktörler, ulaşımın verimliliğini ve algısını doğrudan etkiler. Yeterli ulaşım ve toplu taşıma altyapısına sahip şehirlerde insanlar daha güvenli ve hızlı ulaşım olanaklarına sahip olmaktadır. Bu da ulaşım algısını olumlu yönde etkiler.

 

Sosyal Faktörler: Ulaşımın sosyal boyutları, insanların yaşam tarzlarına, iş yaşamına, aile yapılarına ve toplumsal ihtiyaçlara göre şekillenir. Bu ihtiyaçların belirlenmesi kapsayıcı bir ulaşım yaklaşımıyla mümkündür. Sosyal faktörler, yolculuk güzergâhlarının belirlenmesinde yerel halkın tercihleri doğrultusunda geliştirilebilir.

 

Kültürel ve Psikolojik Faktörler: Ulaşım araçlarının güvenli, konforlu ve zamanında olması çok önemlidir. Emniyet ve güvenlik kaygısı özellikle kırılgan grupların toplu taşıma kullanımını veya gece seyahatlerini etkileyebilir.

 

Sosyal Etkileşim ve Toplu Taşıma: Toplu taşıma araçları, sosyal etkileşim için bir kesişim alanı oluşturur. İnsanlar toplu taşıma araçlarında başkalarıyla etkileşimde bulunurlar. Bu durum ulaşımın sosyal boyutunu şekillendirir. Sokaklar, kaldırımlar ve yaya yolları bir sosyal arena olarak tanımlanır. Bunun yanı sıra son yıllarda yaşanan pandeminin toplumda hijyen ve güvenlik kaygısı yarattığı, toplu taşıma algısını olumsuz yönde etkilediği ve önemli bir ulaşım algısı olduğu göz ardı edilmemelidir. Ulaşımın sosyal boyutu sadece fiziksel hareketliliği değil, aynı zamanda toplumsal eşitsizlikleri, sosyal etkileşimleri, çevresel etkileri ve kültürel dinamikleri de içerir. Gelecekte daha sürdürülebilir, erişilebilir ve adil ulaşım sistemlerinin geliştirilmesi, bu sosyal boyutları daha da önemli kılacaktır.

 

 

Çevre sorumluluğu, sosyal eşitlik, erişebilirlik ve sürdürülebilirlik kriterleri doğrultusunda yerel yönetimler ulaşım politikalarını nasıl yapılandırmalı, hangi inisiyatifleri üstlenmeli?

 

KEVSER ÜSTÜNDAĞ: Yerel yönetimler, çevre sorumluluğu, sosyal eşitlik, erişilebilirlik ve sürdürülebilirlik gibi temel ilkeler doğrultusunda, toplumsal verileri değerlendirerek, ulaşım politikalarını belirleyebilir, daha yaşanabilir, adil ve çevre dostu şehirler oluşturabilir. Bu politikalar, şehir sakinlerinin ihtiyaçlarını tespit etmekle başlayarak yaşam kalitesini yükseltir, aynı zamanda çevresel etkileri azaltır ve toplumsal eşitsizlikleri giderir. Yerel yönetimler bu hedeflere ulaşmak için katılım ve kapsayıcı yaklaşımları benimseyerek çevre dostu ulaşım çözümleri üretmelidir, sosyal eşitlik odaklı ulaşım politikaları ve sürdürülebilir altyapı yatırımları gibi stratejik adımlar atmalıdır. Eşgüdümün sağlandığı, karar süreçlerinin etkileşim içerisinde sürdürüldüğü uygulamaların gerçekleştirilmesi, ulaşım politikalarının hayata geçirilmesi açısından önemlidir. Yerel yönetimler, tüm paydaşlarıyla birlikte biçimlendirdiği ortak karar aşamalarını, yatırım, proje ve uygulama aşamalarında bilgilendirme ve katılım toplantılarıyla desteklemelidir. Örnek alan çalışmalarını ve pilot projelerini yerinde deneyerek, esnek planlama yaklaşımlarını benimsemeli, güvenli yaşam alanlarını yaratmalıdır.

 

Sürdürülebilir, ekolojik ve iklime duyarlı ulaşım uygulamaları, akıllı ulaşım sistemleri gibi yeni nesil ulaşım yaklaşımlarının hayata geçirilmesi için Türkiye’deki kentsel altyapı yeterli mi? Ulaşım altyapısı nasıl geliştirilebilir?

 

KEVSER ÜSTÜNDAĞ: Sürdürülebilir, ekolojik ve iklime duyarlı ulaşım uygulamaları, akıllı ulaşım sistemleri gibi yeni nesil ulaşım yaklaşımlarının hayata geçirilmesi, günümüz şehirlerinin karşı karşıya olduğu en önemli zorluklardan biridir. Bu tür sistemlerin hayata geçirilmesi sadece çevresel etkileri azaltmakla kalmaz, aynı zamanda şehirlerin ekonomik, sosyal ve toplumsal sürdürülebilirliğine de katkı sağlar. Türkiye, hızla artan nüfus ve kentleşme nedeniyle bu tür ulaşım sistemlerini benimsemek için büyük bir potansiyele sahip olmakla birlikte mevcut kentsel altyapının bu hedeflere ulaşabilmesi için bazı zorluklarla karşı karşıyadır.

 

Türkiye’nin büyük şehirleri, özellikle İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya gibi metropoller, hızla genişleyen ulaşım altyapısı ve artan trafik sıkışıklığı nedeniyle yaşam kalitesinin yükseltilmesi gereken dinamik şehirlerdir. Bu şehirlerde ulaşım altyapısının güçlendirilmesi yalnızca fiziksel erişimi artırmakla sınırlı kalmamalıdır, aynı zamanda sürdürülebilir, ekolojik ve iklime duyarlı ulaşım sistemlerini destekleyen çözümlerle birleştirilmelidir. Ancak bu hedefe ulaşılmasında birkaç önemli engel bulunmaktadır. Bunlar arasında mevcut toplu taşıma sistemlerinin yetersizliği, bisiklet ve yaya yollarının eksikliği, trafik yönetimindeki koordinasyon sorunları ve çevre dostu ulaşım araçlarına yeterince yatırım yapılmaması yer almaktadır. Bu engellerin aşılması yalnızca altyapıda değil, aynı zamanda politika, eğitim ve yenilikçi teknoloji alanlarında kapsamlı çözümler gerektirmektedir.

 

Ulaşım Altyapısının Yetersizlikleri: Büyük şehirlerdeki trafik sıkışıklığı, ulaşım sistemlerinin verimliliğini olumsuz yönde etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Trafik yoğunluğu, özellikle İstanbul gibi metropollerde günlük yaşamı zorlaştırır, çevre kirliliğine ve karbondioksit salımına yol açar. Bu durum, sürdürülebilir ulaşım çözümleri için büyük bir engel teşkil etmektedir.

 

Türkiye’de toplu taşıma sistemleri, özellikle büyük şehirlerde, genellikle yetersiz kapasiteye sahiptir. Hatta bazı şehirlerde toplu taşıma araçlarının verimliliği düşüktür. Toplu taşıma ağları genellikle ana yollarla sınırlıdır ve şehirlerin çeperlerinde veya düşük yoğunluklu bölgelerde yeterli hizmet sağlamamaktadır. Toplu taşıma sistemleri arasında (otobüs, metro, tramvay, vapur vb.) entegrasyon eksiklikleri vardır. Bu, ulaşımın verimliliğini ve kullanıcıların sistemleri rahatça kullanmasını engeller.

 

Mevcut ulaşım altyapısının büyük bir kısmı zamanla yıpranmıştır ve bakımsızdır. Bu da ulaşım sistemlerinin verimliliğini azaltır ve kullanıcıların güvenliğini tehlikeye atabilir. Ayrıca fiziksel altyapıdaki eksiklikler, sürdürülebilir ulaşım çözümlerini, örneğin bisiklet yollarını desteklemek için bile yeterli değildir.

 

Sürdürülebilir ulaşımın ve çevre dostu ulaşım yöntemlerinin yaygınlaştırılması bağlamında bisiklet yolları, elektrikli araçlar için şarj istasyonları, yeşil ulaşım çözümleri gibi çevre dostu ulaşım seçenekleri büyük şehirlerde sınırlıdır. Bu tür altyapı eksiklikleri insanların bu seçenekleri tercih etmesini zorlaştırır. Sürdürülebilir ulaşım sadece toplu taşıma ve araçlarla ilgili değildir, aynı zamanda insanların yürüyerek veya bisikletle ulaşım sağlayabileceği yeşil alanların artmasıyla da ilgilidir. Yeşil alanların ve toplu taşıma sistemlerinin entegrasyonu önemlidir. Türkiye’deki büyük şehirlerde bu tür yeşil alanların sayısı yetersizdir.

 

Akıllı Ulaşım Sistemleri: Trafik yönetimi, araç takibi, toplu taşıma yönetimi ve kullanıcı bilgilendirme sistemlerini içerir. Ancak Türkiye’nin mevcut ulaşım altyapısına akıllı sistemlerin tam entegrasyonu henüz istenilen seviyeye ulaşmamıştır. Ulaşım sistemlerinin planlanması, veriye dayalı kararlar almayı gerektirir. Mevcut altyapılarda, trafik yoğunluğu, toplu taşıma verileri ve ulaşım ihtiyaçları hakkında yeterli veri toplanmamaktadır. Bu nedenle ulaşım sistemlerinin optimize edilmesi ve verimli hâle getirilmesi güçtür. Türkiye’deki şehirlerde akıllı trafik yönetim sistemlerinin yaygınlaşması henüz sınırlıdır. Trafik ışıklarının senkronizasyonu ve araç akışının düzenlenmesi gibi akıllı trafik çözümleri daha az trafik sıkışıklığı ve daha düşük karbon salımı sağlar.

 

Ulaşım Altyapısının Geliştirilmesi İçin Öneriler

 

Veri Toplama ve Analiz Sistemlerinin Kurulması: Akıllı ulaşım sistemlerinin etkin çalışabilmesi için trafik ve ulaşım verilerinin toplandığı bir altyapı kurulmalıdır. Bu veriler, yolcu taleplerini, trafik yoğunluğunu ve ulaşımın verimliliğini optimize etmek için kullanılabilir.

 

Toplu Taşıma Ağlarının Genişletilmesi ve İyileştirilmesi: Büyük şehirlerdeki toplu taşıma sistemleri daha geniş bir ağa yayılmalıdır, şehir dışındaki bölgeler ve kırsal alanlar da bu ağlara dahil edilmelidir. Ayrıca toplu taşıma araçları daha sık olmalıdır, verimli ve konforlu hâle getirilmelidir.  Bisiklet yolları ve yaya yolları toplu taşıma sistemiyle entegre edilmelidir.  Bu sayede hem çevre dostu ulaşım seçeneklerinin kullanımı artırılır hem de halk sağlığı olumlu yönde etkilenir.

 

Akıllı Trafik Yönetimi ve Yolculuk Talep Yönetimi: Trafik ışıklarının, araç akışını izleyen akıllı sistemlerin şehir genelinde yaygınlaştırılması, trafik sıkışıklığını ve hava kirliliğini azaltabilir. Ayrıca bu sistemler anlık trafik durumu bilgisi sağlayarak trafik yönetimini daha verimli hâle getirebilir.

 

⁠Finansman ve Yatırım Modelleri: Ulaşım projelerinin finansmanı için kamu ve özel sektör işbirlikleri gibi modeller kullanılabilir. Bu modeller, özel sektörün kaynaklarını ve yenilikçi çözümlerini kamu ulaşım sistemlerine entegre etmek için etkili bir yol olabilir.

 

Sürdürülebilir Ulaşım Yatırımlarının Teşvik Edilmesi: Çevre dostu ulaşım sistemlerine yatırım yapmaya teşvik edici uluslararası ortak politikalar uygulanması gerekmektedir. Özellikle çevre dostu araçlar ve toplu taşıma sistemleri gibi yatırımlar, insan öncelikli ulaşım sistemleri, çevre dostu ulaşımın yaygınlaşmasını sağlar.

 

Sürdürülebilir Ulaşımın Desteklenmesi: Yenilikçi start-up projelerinin oluşturulması için eğitimler verilmelidir. Toplu taşıma ve bisiklet kullanımını teşvik eden eğitim programları gençlere ve çocuklara sunulmalıdır. Gençlerin özel araç kullanımına mecbur kalmasını engellemek için cazip ve sürdürülebilir alternatifler oluşturulmalıdır. Bu bağlamda toplu taşıma sistemlerini daha çekici hâle getirmek amacıyla özel sektörün kaynakları ve yenilikçi çözümleri kamu ulaşım sistemlerine entegre edilebilir. Bu yaklaşım hem çevresel hem de toplumsal fayda sağlayacak şekilde şehiriçi ulaşımın sürdürülebilirliğini artırabilir.

 

Elektrikli Araç Altyapısının Geliştirilmesi: Elektrikli araçlar için şarj istasyonlarının yaygınlaştırılması, bu araçların şehiriçi ulaşımda daha fazla tercih edilmesini sağlar. Ayrıca elektrikli otobüsler ve taksiler gibi toplu taşıma araçlarının elektrikli hâle getirilmesi, çevre dostu ulaşımın yaygınlaşmasını sağlar.

 

Türkiye, sürdürülebilir, ekolojik ve iklime duyarlı ulaşım sistemlerini benimsemek için büyük bir potansiyele sahip olsa da, kontrolsüz büyüyen şehirlerindeki mevcut kentsel altyapı bu hedeflere ulaşmak için bazı zorluklarla karşı karşıyadır. Mevcut altyapının geliştirilmesi, toplu taşıma sistemlerinin genişletilmesi, elektrikli araç altyapısının yaygınlaştırılması, akıllı ulaşım sistemlerinin entegrasyonu ve çevre dostu ulaşım çözümlerinin teşvik edilmesi gibi adımlar, Türkiye’nin ulaşım altyapısının sürdürülebilir olmasında ve iklime duyarlı hâle getirilmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Bu süreç sadece çevresel etkileri azaltmakla kalmayacaktır, aynı zamanda şehirlerin yaşam kalitesini yükseltecektir ve ekonomik sürdürülebilirliği sağlayacaktır.

 


Önerilen Haberler