YÜKLENİYOR
31 Mart’ta yeni belediye başkanlarımızı seçeceğiz. 2019 yerel seçimlerinde başkanlığını kazandığımız tüm yerleşim yerlerinde başarıyla uyguladığımız halkçı belediyeciliği geliştirerek sürdürmek, CHP belediyeciliğini başka kentlere de taşımak için 31 Mart’ı sabırsızlıkla bekliyoruz.
31 Mart’ta yeni belediye başkanlarımızı seçeceğiz. 2019 yerel seçimlerinde başkanlığını kazandığımız tüm yerleşim yerlerinde başarıyla uyguladığımız halkçı belediyeciliği geliştirerek sürdürmek, CHP belediyeciliğini başka kentlere de taşımak için 31 Mart’ı sabırsızlıkla bekliyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi, yüzlerce yıllık devlet geleneğini, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ten ve Cumhuriyet’in kurucu kadrolarından miras aldığı değerleri, aklın, bilimin ve istişarenin imkânlarıyla birleştirerek Türkiye’nin tüm kentlerini yönetmeye hazırdır.
Tek hedefimiz, beş yılda başarıyla hayata geçirdiğimiz halkçı belediyeciliği Türkiye’deki her yerleşim bölgesine ulaştırmaktır. Ülkemizin geleceği için bir çıkış yolu bulmak zorundayız. Bu çıkış yolunu bulmak, ülkemizdeki zorlu yaşam şartlarının vatandaşlar üzerindeki yükünü hafifletmek için 31 Mart yerel seçimleri önemli bir fırsattır. 31 Mart seçimlerinde CHP’nin kazanacağı her belediye bu fırsatın güçlü bir ilk adımı olacaktır. Halkçı belediyecilik anlayışı yaygınlaştıkça kötü şartlar da ortadan kalkacaktır, vatandaşları çaresiz hissettiren süreç değişecektir.
31 Mart yerel seçim çalışmalarımızda başlangıç noktamız, odağımız ve ana başlığımız, kentleri dirençli ve konforlu kılmak oldu. Güçlü, eğitimli kadrolarımızla halkçı belediyeciliği geliştirmek ve yaygınlaştırmak üzere yola çıktık. Yerelde göreve gelecek kadrolarımız, kalkınma belediyeciliğiyle kentleri dirençli ve güvenli, refah belediyeciliğiyle huzurlu ve konforlu, dayanışma belediyeciliğiyle adil ve yaşanabilir hâle getirecektir. Bunlar, olmazsa olmazlarımızdır. CHP belediyeleri, bölgelerini birer marka yapacaktır. CHP belediyeleri, esnafı, iş insanlarını, girişimcileri üniversitelerle, yeni fikirleri olanlarla buluşturacak, bölgenin kendine has imkân ve fırsatlarını kullanmanın etkin yollarını bulacaktır. CHP belediyeleri, önceliği depreme ve her türlü afete karşı kentlerin dayanıklı, dirençli ve güvenli olmasına verecektir. Deprem ya da bir afet durumunda ulaşılamayan tek bir sokak, tek bir bina kalmayacaktır. CHP’li belediyelerde çalışmalar, insana, doğaya, tarihe ve kültüre saygı çerçevesinde yürütülecektir. CHP belediyeleri, kimseyi yaşadığı topraklardan uzaklaştırmadan uzlaşma ve ortaklaşma esasına göre çalışacaktır. CHP belediyeleri, kentin tarihine, kültürüne, dokusuna, ruhuna ve atalarımızın mirasına sahip çıkacaktır. CHP belediyeleri, kimlikli semtler, kimlikli kentler imar edecek, var olanı koruyacak, tahrip olanı onaracaktır. CHP belediyeleri, bölgenin kaynaklarını bölgenin insanları için kullanacak, rant odaklarına alan açmayacaktır. Özetle, motivasyonumuz, insanımızdır. Motivasyonumuz, daha yaşanabilir yerleşim alanlarıdır.
Tam da bu noktada “Türkiye İttifakı”na bir parantez açmamız gerekmektedir. Merkezî yönetimin uyguladığı yanlış politikalar sonucunda ekonomiden eğitime, güvenlikten sağlığa kadar ülkemizin tüm çarkları yavaşlamış, işlevsizleşmiş, kalitesizleşmiş, neredeyse çıkmaza sürüklenmiştir. Ekonomi yönetiminde iktidarın siyasi tercihleriyle bilerek attığı akıl ve bilim dışı adımlar yüzünden enflasyon çığırından çıkmış durumdadır. Vatandaşların gündelik hayatta karşılaştıkları zorluklar giderek derinleşmektedir. Maaşlardaki ve ücretlerdeki artışlar nedeniyle ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalan vatandaşlar çarşıda, pazarda, barınmada, eğitimde, toplumsal yaşamın her alanında zorlanmaktadır. Gençler, geleceklerinden endişe duymaktadır, bu nedenle ülkemizde yaşamak istememektedir. Eşit ve adil toplum anlayışının, demokrasinin ve hukuk devletinin en temel ilkeleri yok edilmektedir. Emekliler, emeğiyle geçinenler yoksulluğa mahkûm edilmektedir. Üzülerek ve kızgınlıkla söylüyorum ki, bu kötü şartların sorumlusu, şahsi kazanç güden, tercihlerini halktan ve üretimden yana değil, yandaşından ve ranttan yana kullanan saray rejimidir. İşte, bu nedenle “Türkiye İttifakı” diyoruz. “Türkiye İttifakı”nı önemsiyoruz. Türkiye’yi içinde bulunduğu karanlık tünelden çıkaracak ilk adım 31 Mart’tır, “Türkiye İttifakı”dır. “Türkiye İttifakı”nın vereceği büyük destek ve güçle Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediye başkan adayları Türkiye’nin içinde bulunduğu kötü şartları değiştirmeye hazırdır.
31 Mart yerel seçimlerinden sonra insanı odağına almayan AKP zihniyetli ve benzeri yapıların hızla tasfiye olacağı bir döneme gireceğimizi özellikle belirtmek istiyorum. CHP’li yerel yönetimler, insanı odağına alan, eşit hizmet veren, adil paylaşan, şeffaf ve hesap verebilir olan, planlama yapan, ortak akılla yöneten, risk yönetimine odaklanan, güvenli yaşam alanları oluşturan, dayanıklı kentler inşa eden, dijital dönüşüme ayak uydurabilen, sosyal adaleti sağlayan, yerindeliği önceliğine alan bir yönetim anlayışını benimsiyor. Yani halkçı belediyeciliği önemsiyoruz. Dirençli ve güvenli kentler oluşturacağımızın garantisini veriyoruz. Sağlam bir altyapı inşa edeceğiz. Hızlı ulaşımı hayata geçireceğiz. Teknolojiye önem vereceğiz. Öğrenen belediyeciliği icra edeceğiz. Demokratik ve katılımcı belediyeciliği benimseyeceğiz. Şeffaf ve hesap verebilir olacağız. Üretken ve üretici olacağız. Ortak yaşamı güçlendireceğiz. Çevreci olacağız. Adil ve paylaşımcı belediyecilik anlayışını merkeze koyacağız. Çocuklara özen göstereceğiz. Kadınları yaşamın merkezinde tutacağız. Gençleri destekleyeceğiz. Engellilerin hayatını kolaylaştıracağız. Halk sağlığını önemseyeceğiz. Her şeyden önemlisi insanı önemsiyoruz, önemsemeye de devam edeceğiz.
Vatandaşlarımız, 2019 yılından itibaren İstanbul ve Ankara başta olmak üzere CHP’li tüm yerel yönetimlerin kalkınma belediyeciliğiyle dirençli ve güvenli, refah belediyeciliğiyle huzurlu ve konforlu, dayanışma belediyeciliğiyle adil ve yaşanabilir bir yaşama adım attılar. Şimdi zaman, CHP’li yerel yönetimlerin kalkınma belediyeciliğiyle tüm Türkiye’yi tanıştırma zamanıdır. Biz, “Türkiye İttifakı”yız. Biz, Türkiye’yi kucaklıyoruz.