"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Gül Çiftçi: “Sandık güvenliğini başarıyla sağladık”

  • 30 Nisan 2024
CHP Seçim ve Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi Belediye Gazetesi’nin sorularını yanıtladı.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde sandık güvenliği nasıl sağlandı? Islak imzalı tutanakların toplanmasında sorun yaşandı mı?

GÜL ÇİFTÇİ:
Seçim bir tecrübe işi. Ancak öncelikle şunu unutmamız gerekiyor: Demokratik toplumlarda seçim, devletin güvenliğini sağlaması gereken bir haktır. Yani devlet, seçimin güvenli ve sorunsuz geçmesi için alınacak önlemlerde temel sorumludur. Fakat son yıllarda hepimizin şahit olduğu üzere devlet organları seçimlerde taraf hâline getirildi. Bu gerçeklik de bizim sorumluluğumuzu artırdı. Her seçimde ayrı bir usulsüzlükle, ayrı bir sorunla karşılaştık. Başarılı olduğumuz dönemler oldu, eksik bıraktığımız dönemler oldu. Ama gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim ki, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde sandık güvenliğini başarıyla sağladık.
Yerel seçimlerde 206.000’den fazla sandıkta vatandaşlar oy kullandı, 206.000 sandıkta asil ve yedek olmak üzere toplam 310.000 sandık kurulu üyemiz vardı. Ayrıca sandık müşahitlerimiz de oy verme saatinden itibaren sandık başında görev yaptı. Bununla birlikte 10.000’e yakın gönüllü avukatımız da sandık alanlarında yaşanan sorunlu işlemleri takip etti. Sandık güvenliğinde başarı, iç içe geçmiş kompleks bir örgütlenmenin sonucunda gelir. Sandık kurulu üyeleri, avukatlar, müşahitler, okul ve bilişim sorumluları… Örgütlenme sağlandığında sandıkları korursunuz. Biz de bu süreci titizlikle yürüttük.

Islak imzalı tutanaklar, sandık güvenliğinin en önemli noktası. Seçim akşamı ıslak imzalı tutanaklara ulaşırken hiçbir sorun yaşamadık. Tutanakların elimizde olması nedeniyle birçok maddi hatayı önledik. Sizin görevliniz sandığa ait ıslak imzalı tutanağı almışsa, o sandıkta usulsüzlük yaşanma ihtimali sıfıra yakındır. Çünkü tutanak ilgili birime iletildiğinde o sandığa ilişkin elimizdeki tutanağı ve Yüksek Seçim Kurulu ekranına girilen oyları anında karşılaştırıyoruz. Bir hata olduğunu gördüğümüzde de daha önce 45 farklı senaryo üzerinden hazırladığımız itiraz dilekçelerimiz devreye giriyor. Diyelim ki, bir sandıkta geçersiz oy sayısı bizim tutanağımıza göre 5, YSK ekranına göre 10 olsun. Seçim takip sistemimiz hemen buradaki hatayı tespit edip uyarı veriyor. İlgili hataya ilişkin hazırladığımız itiraz dilekçesi yine anında görevlimizin ekranına düşüyor. Görevlimizin yapması gereken tek şey, dilekçenin çıktısını alıp imzalamak.  

İstanbul’da “İmamoğlu Gönüllüleri”, Ankara’da “Yavaş Gönüllüleri” ve ülke genelinde de “Türkiye Gönüllüleri” olmak üzere üç yapılanma mevcuttu. Bu çalışma grupları nasıl örgütlendi?

GÜL ÇİFTÇİ:
Yerel seçimler birden fazla seçim türünün olduğu bir seçim. Bu nedenle bölgesel örgütlenmeye de önem verdik. Çünkü büyükşehir belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği ve ilçe belediye başkanlığı gibi üç ayrı oy kullanılıyor. Dolayısıyla o kentlerin kendi dinamikleri de devreye giriyor. Elimizdeki kaynağı maksimize edebilmek için bölgesel örgütlenmenin önemli olduğunu düşündük. Bu nedenle böyle bir yol izledik.

Bu çalışma gruplarının kendi eğitimleri oldu, merkezî eğitimler verildi. Gönüllü avukatlarımız bu gruplara her konuda destek verdi. Amacımız, ikili bir yapıdan ziyade birbirini besleyen ve ileri taşıyan bir örgütlenme tarzıydı, amacımıza ulaştık. Çok önemli bir başarıya imza attığımızı düşünüyoruz.

Seçim günü veri akışına yönelik hangi önlemler alındı?

GÜL ÇİFTÇİ:
Seçim günü veri akışı, partimizin Bilgi ve İletişim Teknolojileri Birimi’nin sorumluluğundaydı. MYK üyesi Pınar Uzun Okanın’ın sorumluluğunda operasyonu yürüttük. Tabii daha önce defalarca sistemimizin veri akışını kontrol etmek amacıyla tatbikatlar yaptık, gerekli kontrolleri sağladık. Tüm sandıklardan aynı anda seçim sonuçlarının girildiği, yani tutanakların yüklendiği bir tatbikatımız oldu. Orada da sorun yaşamadığımızı görünce veri takip sistemimizin seçim gününü sorunsuz atlatacağını anladık. Siber saldırılara karşı önlemler aldık. Verinin sağlıklı bir şekilde sisteme aktarılması için partililerimizin görev başında olması gerekiyordu. Veriyi girecek üyeniz yoksa, sistemin sorunsuz çalışmasının bir önemi yok. Bu konuda da örgütlerimiz, il/ilçe başkanlıklarımız sandıkları boş bırakmadı. Her sandıkta vardık.  Seçim günü sistemimizde herhangi bir sorun yaşanmadı, tüm tutanaklar sisteme aktarıldı. Bu başarıda hem veri akış sistemimizde herhangi bir sorun yaşanmamasının hem de sandık alanlarında görev yapan bilişim sorumlarımızın payı var. Okullarda tutanaklar çok hızlı sisteme aktarıldı. Böylelikle seçim sonuçlarını hem hızlı hem de doğru bir şekilde duyurduk.

Genel seçimde yurttaşların CHP’ye en önemli eleştirisi sandık güvenliğine ve veri akışına ilişkindi. Yerel seçimde seçim güvenliğine odaklanan çalışmalarda genel seçimin etkisi oldu mu? Süreç nasıl planlandı?

GÜL ÇİFTÇİ
: Başta da söylediğim gibi, her seçim, seçim güvenliği alanında bir tecrübedir aslında. Seçim güvenliğine sadece sandıkta görevli bulundurmak olarak bakarsanız başarısız olursunuz. Aynı şekilde seçim güvenliğini sadece dijital sistemlerinizin eksiksiz çalışması olarak görürseniz de başarısız olursunuz. Seçim güvenliği aynı zamanda iletişim stratejisinin konusudur. Geçtiğimiz genel seçimde partimizdeki veri akışında bir sorun olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. O günün konjonktüründe yaşanan başka sorunlar tartışmayı seçim güvenliğine getirmişti. Siz, doğru örgütlenme modeliyle, doğru dijital sistemlerle, doğru iletişim stratejisiyle seçim gününe hazırlanırsanız başarılı olabilirsiniz. Sadece son genel seçimde değil, geride bıraktığımız tüm seçimlerde neleri yapıp, neleri yapamadığımızı inceledik. Seçim takviminin başladığı günden itibaren seçim güvenliği çalışmalarını yürütmeniz, tüm birimlerinizle seçime hazır olmanız gerekiyor. Seçim süreci boyunca dezenformasyona karşı hazırlıklı olmak zorundasınız. Bazen doğru olmayan bir bilgi kısa sürede medyada yer bulabiliyor. Sosyal medyada insanlar sizi eleştiriyor. Ancak sonra bakıyorsunuz ki, bilgi yanlış. Burada seçim iletişimi devreye gidiyor. Siz, o iddianın yanlış olduğunu doğru bir dil kullanarak açıklamak zorundasınız. Burada temel konu, seçim iletişiminin sağlıklı yürütülmesi. Müşahit ve sandık kurulu üyesi sayınız fazla olabilir. O kaynağı doğru kullanırsanız başarılı olursunuz. Partinin %80 oy aldığı bir sandığın başında dört görevliyle bekleyip, seçim güvenliğini sağladığınızı söyleyemezsiniz. Az oy aldığınız, sorunlu diye tarif ettiğiniz sandık alanlarında olmak zorundasınız. Bu da seçim güvenliğinin örgütlenme modeliyle ilişkili. Sistemleriniz gereklilikleri aynı anda sağlamak zorunda. Birincisi, güvenlikli olmak zorunda. İkincisi, sıfır hatayla çalışmak zorunda. Üçüncüsü, kolay ve anlaşılabilir olmak zorunda. Bu, seçimin dijital hazırlık ayağı. Bunları bir araya getirmek olağanüstü bir emek istiyor. Ancak bunu yapabildiğinizde başarılı olursunuz.

Seçim güvenliğine dair tazelenen güveni sürekli kılmak amacıyla önümüzdeki dönemde yapılması planlanan çalışmalar nelerdir?

GÜL ÇİFTÇİ:
En önemli çalışmamız, kurumsal hafızayı diri tutmak olacak. Bu seçimde yaptığımız çalışmalar, geçen seçimlerde yapılan çalışmaların bileşkesi, dolayısıyla önümüzdeki seçimlerde de kullanılacak. Seçim takviminde hangi hususlara dikkat ettiğimizi, dijital akışta önem verdiğimiz konuları ve iletişim stratejisinde yapılması gerekenleri daha da geliştirerek önümüzdeki seçimlere hazırlanacağız. Günün koşullarına, teknolojik gelişmelere uygun hareket edeceğiz, geride olduğumuz herhangi bir konu varsa ivedilikle düzelteceğiz.

Burada bir parantez de gönüllü avukatlarımıza açmak istiyorum. Sadece seçim günü değil, seçim takviminin başlangıcından oy sayım saatine kadar büyük bir özveriyle çalıştılar. Onların sahada olması hem diğer görevlilerimizi büyük ölçüde rahatlattı hem de koordinasyonu kolaylaştırdı. Gönüllü avukat organizasyonumuzu daha da geliştirmek istiyoruz.

Bir parantez de Parti Okulu’na açmak istiyorum. Parti Okulu, sandık kurulu üyelerimizin, müşahitlerimizin ve okul sorumlularımızın seçime ilişkin eğitimlerini organize etti. Onların yaptığı çalışma da inanılmaz kıymetli ve değerliydi. Dediğiniz gibi, güven tazelendi. Biz bunu birimler arasındaki koordinasyonlu çalışmaya borçluyuz. Tek amacımız, seçimin sağlıklı geçmesiydi. Partimizin her kademesi üzerine düşeni yaptı.

Son olarak şunları söylemek istiyorum. 1977 yılından bu yana ilk kez Cumhuriyet Halk Partisi birinci parti konumunda. Bu bizim için çok büyük bir gurur. Seçmenlerin bize verdiği bu sorumluluğu en iyi şekilde değerlendireceğiz. Bugün Türkiye nüfusunun %65’ini CHP’li belediyeler yönetiyor. Bu hem büyük bir mutluluk hem de çok büyük bir görev. Biz, her alanda görev ve sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Partimizi 47 yıl sonra birinci parti konumuna getiren, seçimlerde görev alan tüm sandık kurulu üyelerimize, müşahitlerimize, okul-bilişim sorumlularımıza ve avukatlarımıza gönülden teşekkür ediyorum. Kimsenin kuşkusu olmasın, bundan sonraki seçimlerde de sandıkları koruyacağız.


Önerilen Haberler