"Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi."

Selin Sayek Böke: “İktidar yolunda büyük sorumluluk üstlendik”

  • 30 Nisan 2024
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke Belediye Gazetesi’nin sorularını cevapladı.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP ülke çapında tarihî bir başarıya imza attı. Bu başarının kazanılmasında rol oynayan faktörler sizce nelerdir?

SELİN SAYEK BÖKE:
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’ni Türkiye’nin birinci partisi yapan başarı elbette kendiliğinden gelmedi. 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleştirdiğimiz, Türkiye’nin siyasi tarihine parti içi demokrasi deneyimi örneği olacağına inandığım kurultayımızda şekillenen değişim iradesi, bu başarının zeminini hazırladı. Değişimi hiçbir zaman kurultay gününde başlayan ve tamamlanan bir süreç olarak ele almadık. Değişim, hâlâ devam eden, halkın beklenti ve taleplerine dayanan, partimizde başlayan ama ilerleyen süreçte Türkiye’de de büyük bir değişime yol açacak dinamik bir süreç. Mayıs 2023 seçimlerinin neden olduğu moral bozukluğunun giderilmesi, duygusal yıkımın onarılması, partimizin seçmenle yeniden bağ kurabilmesi açısından değişim iddiasının başarısının ve toplumdaki karşılığının önemli bir dönemeç olduğunu düşünüyorum. Zaten seçim sonuçları da halkın partimizdeki değişimi onayladığını ve desteklediğini, değişimi Türkiye çapında istediğini gösteriyor.

Değişim iddiamızdan yola çıkarak kasım ayından itibaren yerel seçimler kampanyamızı da yeni bir siyaset ve çalışma anlayışıyla biçimlendirdik. Her şeyden önce veriye, uzmanlığa, ölçme ve değerlendirmeye dayalı, bilimsel temelli bir yöntemi tercih ettik. Ortak siyasi tespitlerimiz üzerine stratejimizi yerleştirdik. Stratejimizin siyasal iletişimini başarı odaklı nesnel kriterlerle yürüttük. Aday belirlemeden kampanyada öne çıkardığımız söylemlere, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in programlarından adaylarımızın kampanyaları arasındaki sinerjiye kadar her süreçte bu yöntemi kullandık. Yani toplumun ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlayan, buna uygun politikalar üreten, bu politikaların siyasal iletişimini etkili yürüten, sonuçları analiz eden, buna dayanarak siyaset anlayışını sürekli yenileyen bir çalışma kültürü oluşturduk. İşte bu çalışma kültürü, başarının anahtarı oldu.

Kampanya sürecinde, Saray iktidarının, siyasi gücünü tahkim etmek için kullandığı kutuplaştırma stratejisini bozduk. Halkın gündemini siyasi gündem yaptık, iktidarın yapay ve suni gündemlerle toplumu kendi lehine manipüle etmesinin önüne geçtik. Eşitsiz koşullardaki seçim yarışında, iktidarın tüm devlet olanaklarını, hatta kabine üyelerini ve yüksek bürokrasiyi seferber ettiği şartlarda halkla doğrudan temas kuran bir çalışma yürüttük.

Bu seçim aynı zamanda CHP belediyeciliğinin ve CHP’nin yerel yönetim anlayışının da oylandığı, halkın tarihî desteğiyle onaylandığı, 1 Nisan 2024 itibarıyla ülke çapında tasdiklendiği bir seçim oldu. 2019 yılındaki başarımızı zirveye taşıdık. CHP’li belediyeler, Saray iktidarının tercihleri nedeniyle giderek derinleşen ekonomik buhranın ağır sonuçlarından halkı koruyan, halk için güvenli limanlar oluşturan modellere imza attı. Yurttaşlar, ekonomik buhranın faturasının, yani acı reçetenin halka çıkarılmak istendiği ekonomik ve sosyal koşullarda CHP belediyeciliğine sarıldı. Bu aynı zamanda “krizin bedelini krizi yaratanlar üstlensin” anlamına gelen güçlü bir siyasal itirazı da kapsıyor. Biz, halkın sözcülüğünü yaptık ve yerel iktidar alanlarımızda merkezî iktidarın açtığı yaralara merhem olduk.  Bu nedenle her toplumsal kesimden ve farklı siyasal görüşlerden oy almayı başardık. Başarıyı getiren anlayışla yolumuza devam ediyoruz.

Yerel seçimlerden sonra CHP’li belediyelerin sayısının artmasıyla CHP’nin iktidar alanı da genişledi. Yerel ve genel siyasette yurttaşların beklentisini karşılamak, Türkiye’nin çoklu krizlerini çözecek politikaları üretmek amacıyla hangi çalışmalar yapılacak?

SELİN SAYEK BÖKE:
31 Mart 2024 yerel seçimlerinin sonucuna göre CHP’li belediyeler, nüfusun üçte ikisinin yaşadığı, millî gelirin dörtte üçünün sağlandığı kentleri yönetiyor. Sosyal demokrat siyasetin iktidar pratiğini topluma göstermek için bu müthiş bir fırsat, daha da önemlisi, büyük bir sorumluluk. Her şeyden önce çok büyük bir sorumluluk üstlendiğimizin farkındayız. Bu sorumluluğun gereklerini yerine getirmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. CHP’li belediyeler, hayatın her alanında olmaya, halkın sorunlarına çözümler üretmeye, elindeki imkânlarla var gücüyle çalışmaya devam edecek.

Halkçı belediyecilik anlayışımızla hak temelli, dayanışmacı sosyal politikaları hayata geçireceğiz, yerel kalkınmayı sağlayacağız ve her kentte toplumsal refahı yükselteceğiz. Bununla birlikte katılımcı demokrasi örneklerini geliştireceğiz, attığımız her adımda halkın beklenti ve taleplerini dikkate alacağız, her şeyi halkla birlikte yapacağız. Ekonomik ve sosyal yıkıma karşı halkı koruyacağız. Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı, kemer sıkma politikaları, borçluluk, giderek derinleşen yoksulluk ve açlık, barınma krizi, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, afetlerin yıkıcı sonuçları... CHP’li belediyeler, her soruna çözüm bulmak için çalışacak, hizmet üretecek.

Uzmanlığım ekonomiye dayandığı için bu alandan birkaç örnek vermek isterim. Örneğin, kur korumalı mevduat sahiplerine verdiği 50 milyar doları emekliye vermekten imtina eden anlayışa karşı “Kent Lokantaları” açacağız. Rant projelerine ayırdığı on milyarlarca doların yüzde birini üniversite öğrencilerine ayırmaktan kaçınan anlayışa karşı öğrenci yurtları inşa edeceğiz. İsrafı meşrulaştıran “itibardan tasarruf olmaz” anlayışına karşı belediyelerimizin tasarrufu hayata geçiren anlayışıyla yoksul mahallelere kreşler açacağız. İşsizlik gerçeğini “Herkes masa başı işte çalışmak istiyor,” diye küçümseyen anlayışa karşı istihdam ofisleri kuracağız. Türkiye’yi dünyanın en yüksek gıda enflasyonuna sahip ülkelerinden biri hâline getiren anlayışa karşı halkçı belediyecilik anlayışımızla çiftçileri, üreticileri destekleyeceğiz. Çocuk yoksulluğunu yıllar içinde azaltacağına katlayarak artıran anlayışa karşı çocukların beslenme çantalarını dolduracağız. Pahalılığa ve kirliliğe karşı ucuz ve temiz enerji yatırımları yapacağız, yeşil ve sürdürülebilir ekonomiyi güçlendirmek için ülkemize yatırım yapılmasını sağlayacağız, yenilenebilir enerjinin payını artıracağız. Teknolojinin kullanımını ve dijital okuryazarlığı yaygınlaştırmak için meslek edindirme ve beceri kursları açacağız. Tüm yurttaşların nitelikli belediyecilik hizmetlerine eşit ve adil erişimini güvence altına alacağız, kentlerimizde konforlu bir yaşamı ve refahı sağlayacağız. Sosyal politikalarımız sayesinde iktidarın acı reçetesine alternatif bir ekonomik model oluşturacağız, toplumla dayanışacağız. Yönettiğimiz tüm kentlerde yeni istihdam alanları yaratacağız, üreticilere destek olacağız, kentlerimizi kalkındıracağız. CHP’li belediyeler bunları yaptı. Görevi devraldığımız belediyelerde de aynılarını yapacağız. Belediyelerimizde eşgüdümlü çalışmalar yürüteceğiz.

Yurttaşları “Türkiye İttifakı” sloganında buluşturan ve birleştiren siyaset anlayışının önümüzdeki yıllarda genel siyasette etkisini nasıl göreceğiz?

SELİN SAYEK BÖKE:
Yurttaşlar, 31 Mart 2024’te Türkiye’de siyaset anlayışının farklılaşması gerektiğine, 22 yıllık Türkiye fotoğrafını değiştirmeye, yeni bir siyasi iklime kapı aralamaya, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ilk seçimlerinde iktidarın orantısız gücünü yerelden dengelemeye karar verdi.

“Türkiye İttifakı”, bu seçimlerde tarihî bir sonuç elde etti. “Türkiye İttifakı”, sevinçte ve kederde birlik olma duygusuna, yani bir ulus, halk olma duygusuna dayanan toplumsal bir ittifak. Türkiye’nin birinci partisi olmaktan gelen sorumluluğumuzla Türkiye İttifakı’nı daha da büyüteceğiz.

Belediyelerimizin ürettiği hizmetler, hayata geçirdiği projeler, yerel iktidar alanlarımız bunun kaldıracı olacak. Siyasal alanda kamu yararı ve halkın çıkarları doğrultusunda mücadeleyi sürdüreceğiz. Aynı zamanda yerel yönetimlerde iktidar olduğumuzda ülkemizi nasıl yöneteceğimiz sorusunun yanıtını da vereceğiz.

Bugün yönettiğimiz belediyelerle nasıl bir gelecek hedeflediğimizi, nasıl bir düzen kuracağımızı gösteriyoruz. Türkiye’yi nasıl kalkındıracağımızı, kimseyi yalnız bırakmayan güçlü sosyal devleti nasıl hayata geçireceğimizi, yurttaşların hak ettiği huzuru ve refahı nasıl sağlayacağımızı çalışmalarımızla, yaptığımız işlerle anlatacağız. Bu yerel seçimlerde yurttaşların belediyeleri kimlerin yöneteceğini belirlemenin ötesine geçtiğini, Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar yolunu açtığını düşünüyorum.


Önerilen Haberler