YÜKLENİYOR
Yerel yönetimleri geliştirmeye yönelik çalışmalarda dünya örnekleri derledik.
ARNAVUTLUK
https://www.undp.org/albania/stories/strengthening-local-democracy-albania-municipalities-embrace-lod-methodology
Yerel Demokrasinin Güçlendirilmesi: Belediyeler ve LOD Metodolojisi
Arnavutluk'taki belediyelerin “yerel demokrasilerin sahipliği” (LOD) metodolojisini benimsemesi, yerel yönetimlerle sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini yeni bir seviyeye taşıdı. LOD, yerel yönetimlerde şeffaflığı ve sivil katılımı artırmayı hedefleyen bir yaklaşımdır. Bu metodoloji, proje seçiminde ve değerlendirilmesinde tarafsızlık, hesap verebilirlik sağlıyor, yerel demokrasiyi güçlendiriyor ve vatandaşlara daha iyi hizmet sunuyor.
Tiran, İşkodra, Lushnja, Saranda, Kavaja, Kukesi, Patosi ve Kamza Belediyeleri’nde uygulanan LOD metodolojisi, belediye meclislerinde oylanarak kabul edildi. Bu metodoloji, sivil toplum kuruluşlarına şeffaf fon dağıtımı sağlamanın yanı sıra karşılıklı güveni artırmada önemli bir rol oynuyor. Ayrıca toplumun ihtiyaçlarını karşılarken kamu fonlarının etkin kullanımını da garanti altına alıyor, AB entegrasyon sürecinde hesap verebilir ve kapsayıcı kurumlar oluşturulmasına olanak tanıyor.
Kavaja Belediyesi’nden yedi personel, AB Proje Döngüsü Yönetimi yönergelerine uygun olarak LOD metodolojisi ve proje teklifi yazma konusunda eğitim aldı. Bu eğitim sayesinde belediyenin operasyonel kapasitesi önemli ölçüde arttı. Bunun yanı sıra AB entegrasyon süreci ve ek AB fonları için destek sağlandı. Yerel kalkınma öncelikleriyle uyumlu dokuz proje, bu girişim sayesinde AB fonlarından yararlandı.
BARSELONA, İSPANYA
https://oidp.net/en/publication.php?id=1893
Barselona, Avrupa’nın ilk “Demokrasi Başkenti” (ECoD) seçildi. Barselona’nın bu unvanı kazanmasında kentin demokratik yeniliklere bağlılığı, katılımcı bütçeleme uygulamaları ve vatandaş meclisleri gibi projeler etkili oldu. Bu karar, binlerce Avrupalı’yı temsil eden sivil bir jüri tarafından alındı.
ECoD, Avrupa’da demokrasiyi güçlendirmeyi amaçlayan Politika ve İnovasyon Enstitüsü tarafından yürütülen, Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen, kâr amacı gütmeyen bir girişimdir. Proje, Barselona’da düzenlenecek bir dizi etkinlik ve faaliyetle önümüzdeki yıllarda Avrupa’da karşılaşılacak demokratik zorluklar üzerine tartışma başlatmayı amaçlıyor. Barselona, yerel, ulusal, uluslararası düzeyde yenilik ve katılım yoluyla demokrasinin güçlendirilmesine ilişkin çalışmalara ev sahipliği yapacak. Belediye işbirliğiyle kültür ve yerel demokrasi çalışmalarını içeren Demokrasi Sanatı Sergisi, ACT NOW Belediye Başkanları Konferansı, yerel demokrasi konulu Avrupa Belediye Başkanları Toplantısı gibi önemli proje ve girişimler hayata geçirilecek.
POLONYA
https://www.oecd-ilibrary.org/sites/550c3ff5-en/index.html?itemId=/content/publication/550c3ff5-en
Polonya yerel yönetimlerinin kamu yönetimi ve bölgesel kalkınma süreci OECD’nin raporunda değerlendiriliyor. Polonya’da yerel yönetimler, 16 vilayet, 380 ilçe ve 2.477 belediye şeklinde yapılandırılmış, nüfusun kırsal alanlardan kentsel alanlara kayması nedeniyle zorluklarla karşılaşılmaktadır. Bu nedenle kent merkezlerinin dışında kalan alanlarda belediye hizmetlerinin iyileştirilmesi, kent-kır bağlantısının daha iyi bir stratejiyle planlanması ve düzeyli yönetişim yoluyla güçlendirilmesi önem taşıyor.
Stratejik planlamanın geliştirilmesi için atılan adımlar arasında yerel kalkınma stratejilerinin zorunlu hâle getirilmesi, planlama için veri kalitesinin artırılması, özel yatırımların güçlendirilmesi, vatandaş katılımının desteklenmesi, yerel yönetimlerin stratejik kapasitesinin artırılması ve mali kaynaklarının geliştirilmesi yer alıyor.
Yerel yönetimlerde bütçe yönetimi, bütçelerin stratejik hedeflerle uyumlanması, orta vadeli ve performans odaklı bütçeleme yöntemlerinin benimsenmesi, harcama denetimi ve performans değerlendirmesiyle geliştirilebilir. Özellikle Maliye Bakanlığı başta olmak üzere, ulusal hükümetle işbirliğinin güçlendirilmesi, mali sorunların çözümünde çok önemlidir.
OECD’nin yayımladığı raporda, yerel düzeydeki kamu yatırımlarının artırılması, mali kapasitenin güçlendirilmesi ve yönetimler arası işbirliği öneriliyor. Yerel yönetimlerdeki işgücü yönetimi, liderlik gelişimini, beceri kazanımını ve işbirliğini vurgulayarak kalkınma stratejileriyle daha uyumlu hâle getirilmelidir. Şeffaflık, hesap verebilirlik ve paydaş katılımı, yerel yönetimlerin çalışmaları açısından önem taşıyor. Açık yönetim uygulamalarının başarılı yürütülmesi için iyi bir koordinasyon ve bütçe dağılımı gerekiyor.
Rapor, düzenleme ve yeniliklerle ilgili idari işlemlerin sadeleştirilmesini, ulusal ve yerel yönetimler arasında daha iyi işbirliğinin gerektiğini vurguluyor. Yerel yönetimlerin, satın alma süreçlerini kolaylaştırmak ve şeffaflığı artırmak için dijital araçları benimsemesi gerektiğinin altını çiziyor. İzleme ve değerlendirme yöntemlerinin sadece hesap verebilirlik için değil, aynı zamanda daha etkili kararlar verme ve politika uygulamaları için kullanılması teşvik ediliyor.
AVRUPA KOMİSYONU
https://www.idea.int/news/strengthening-local-democracy-empowering-local-authorities
Yerel demokrasi, vatandaşların aktif katılımını zorunlu kılıyor. Bu, dünya genelinde siyasi ve idari yeniliklerin uygulanmasını, yerel yönetimlerin güçlendirilmesini sağlıyor. Vatandaşlar için yerel düzey, siyasi katılımın ve temsilin başladığı yerdir. Bu nedenle yerel otoriteler ve sivil toplum kuruluşları, sosyal ve ekonomik sorunlarla başa çıkmak için kamu dışı aktörlerle işbirliği yaparak katılımcı, sürdürülebilir demokrasi süreçlerini desteklemelidir.
Avrupa Komisyonu Ortaklık Forumu’nda, International IDEA Kurumu’ndan Andrew Bradley ve Melida Jimenez, yerel demokrasiyi güçlendirme yollarını tartıştı. Bu tartışmada, yerel otoritelerin ve sivil toplum kuruluşlarının katılımcı demokrasiyi teşvik etmesi, özellikle dezavantajlı grupların sürece nasıl dahil edebileceği üzerinde duruldu. Ayrıca kamu finansmanı yönetiminde şeffaflık ve hesap verebilirlik, yerel otoritelerle sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliklerinin önemi ele alındı.
Forumda öne çıkan başlıca konular şunlardır:
• Yerel yönetimler, politika belirleme süreçlerine sivil toplum kuruluşlarının da katılması için alan açmalıdır.
• Yerel bütçeler, demokrasiyi güçlendirmede önemlidir. Sivil toplum kuruluşları, bütçe süreçlerine katılarak yerel yönetimleri izleyebilir, hesap verebilir, kapsayıcı ve şeffaf bir anlayışla vatandaş katılımını sağlayacak ortamlar oluşturabilir.
• Bilgi iletişim teknolojileri, demokrasiyi güçlendirmede ve şeffaf yönetim anlayışında önemli bir rol oynamaktadır.
Önerilen çözümler şöyledir:
• AB, sivil toplum kuruluşlarının yerel otoriteler ve topluluklarla işbirliği yaparak politika oluşturma süreçlerine katılma kapasitelerini artırmak için daha fazla destek vermelidir.
• Yerel otoriteler, en iyi uygulamaları ve bilgiyi paylaşmak için ağlar, platformlar oluşturmalıdır.
• Uluslararası kuruluşlar, kapsayıcı, şeffaf ve hesap verebilir politikaların yapılandırılması için yerel yönetimleri bilinçlendirmelidir.
• Yerel yönetimler, vatandaşların temel ihtiyaçlarını (su, barınma, beslenme, sağlık vb.) karşılamalıdır.
İNGİLTERE
https://www.local.gov.uk/make-it-local-building-strong-local-politics
İngiltere’deki yerel yönetimlerin daha etkili hizmet sunabilmesi ve yerel liderlerle hükümet arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi için yenilikler önerilmektedir. Bu yenilikler, yerel toplumun karar alma süreçlerine daha aktif katılımını ve yerel yönetimlere daha fazla yetkiyle kaynak aktarımını içermektedir. Ayrıca yerel demokrasiyi güçlendirecek adımların atılması ve yerel liderlerin desteklenmesi savunulmaktadır.
Yerel yönetimlerin, kapsayıcı ve stratejik bir yaklaşımla güçlendirilmesi, yerel ve ulusal hükümetler arasındaki ilişkilerin daha dengeli ve işlevsel hâle getirilmesi gerekmektedir. Bu yaklaşım, yerel hizmetlerin daha stratejik ve uzun vadeli finanse edilmesini sağlamak, yerel yönetimlerin karşılaştığı kaynak kısıtlamasını azaltmak için de önemlidir. Ayrıca yerel politikacılara yönelik tehditler ele alınmalı, yerel demokrasinin korunmasına ve güçlendirilmesine öncelik verilmelidir. Bu bağlamda yerel yönetimlerin daha adil ve etkin çalışabilmesi için ulusal hükümetle yerel yönetimler arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi, belediyelere daha fazla özerklik verilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Bu değişiklikler, yerel yönetimlerin toplumları daha iyi temsil etmesini sağlayacaktır. Yerel kararlar, ulusal hedeflerle uyumlu hâle gelecek şekilde düzenlenmiştir.
ALMANYA
https://www.demokratie-leben.de/en/programme
Almanya Aile İşleri, Yaşlı Vatandaşlar, Kadınlar ve Gençlik Federal Bakanlığı tarafından başlatılan “Yaşasın Demokrasi!”, ülke genelinde yerel demokrasiyi ve çeşitliliği zenginleştirmeyi amaçlayan bir projedir. Sivil katılımı destekleyen proje, demokratik değerleri teşvik ediyor. Proje kapsamında çeşitliliği destekleyen ve aşırı davranışlarla mücadele etmeyi amaçlayan yerel projelere sponsorluk yapılıyor. Programın ana bileşenleri şunlardır:
1. Yerel Demokrasi için Ortaklıklar: Almanya genelinde kentler, ilçeler ve belediyeler, demokrasiyi ve çeşitliliği yerel düzeyde güçlendirmek amacıyla kapsamlı stratejiler geliştiriyor. Bu stratejiler, yerel toplulukların ihtiyaçlarına özel tasarlanıyor ve uygulanıyor. Yerel yönetimler, hangi tedbirlerin alınacağına bağımsız olarak karar veriyor, kendi bölgelerinin koşullarına uygun çözümleri belirliyor. Bu sayede yerel demokratik katılım teşvik ediliyor, demokratik değerler günlük yaşama daha etkili dahil ediliyor.
2. Eyalet Demokrasi Merkezleri: Bu merkezler, her eyalette demokrasiyi ve çeşitliliği güçlendirmeye yönelik çalışmaları kapsıyor, koordinasyonu sağlıyor ve mağdur destek programları aracılığıyla danışmanlık hizmetleri sunuyor.
3. Yetkinlik Merkezleri ve Ağları: Bu kurumlar, profesyonel gelişimi teşvik eden etkinlikler ve eğitimler düzenleyerek uzmanları bir araya getiriyor.
Programın hedefleri:
• Yerel Demokrasiyi Güçlendirmek: Demokratik haklar konusunda farkındalık yaratmak ve özellikle genç bireylerin yerel yönetim süreçlere katılımını desteklemek.
• Çeşitliliği Artırmak: Bu tema altındaki projeler, ayrımcılıktan uzak ortamlar yaratmayı, çeşitliliği toplumsal bir değer olarak kabul etmeyi amaçlıyor.
• Aşırılık Yanlısı Davranışların Önlenmesi: Program, aşırılık yanlısı ideolojileri engellemeyi hedefliyor.
● Uzmanlık Güçlendirme: Farklı uzmanlık seviyeleri, ayrımcılık ve nefretle mücadele, çeşitliliği kucaklayan bir toplumda bir arada yaşamanın zorlukları gibi konulara odaklanıyor.
● Yeniliği Sağlama: Yerel demokrasiye entegre edilmek üzere yeni yöntemler deneyen pilot projeler geliştiriliyor.
İSKOÇYA
https://www.cosla.gov.uk/__data/assets/pdf_file/0016/18052/thecommissiononstrengtheninglocaldemocracyfinalreportaugust2014.pdf
Daha Güçlü Yerel Demokrasi İçin Yedi İlke
1. Egemenlik: Demokratik güç, hükümetler ve yerel yönetimlerle değil, insanlar ve topluluklarla başlar. Bu gruplar, bazı yetkilerini hükümetlere ve yerel yönetimlere devreder.
2. Yerellik: Kararlar, topluluğa mümkün olan en yakın düzeyde alınmalıdır. Yerel yönetim hizmetleri, hizmet verilen insanların ve yerlerin ihtiyaçlarına göre şekillendirilmelidir.
3. Şeffaflık: Demokratik yönetim, topluluklar için açık ve anlaşılır olmalı, hesap verebilirlik hatları şeffaf olmalıdır.
4. Katılım: Tüm vatandaşlar, hayatlarını ve toplumu etkileyen karar alma süreçlerine katılabilmelidir.
5. Yönetim alanları: Farklı demokratik yönetim birimlerinin yapması gereken işler yetkinlikler doğrultusunda belirlenmelidir.
6. Karşılıklı bağlılık: Her yönetim birimi, diğerlerini desteklemelidir. Hiçbir birim, kendi kendine yeterli olmaya çalışmamalıdır.
7. Refah: Yerel demokrasinin amacı, bireyler ve topluluklar için fırsatları, sonuçları iyileştirmektir.
FİNLANDİYA
https://www.opengovpartnership.org/wp-content/uploads/2019/06/20130314-OGP-Action-Plan-Finland.pdf
Finlandiya, vatandaş katılımını artırmak amacıyla açık hükümet girişimlerini sürdürüyor. Finlandiya Anayasası ve Yerel Yönetimler Kanunu, vatandaşların bilgiye erişimini sağlama ve belediye yönetiminde şeffaflığı teşvik etme çalışmalarını destekliyor. Özellikle Kamu Faaliyetlerinin Açıklığı Yasası hem vatandaşların bilgiye erişim hakkını hem de yetkililerin şeffaflığı proaktif olarak teşvik etme yükümlülüğünü vurguluyor.
Yerel yönetimler, kamu hizmetlerinin ve sosyal konuların düzenlenmesinde sivil toplumun rolünü artırmayı amaçlayan projelere imza atıyor. Bu girişimler, bütüncül bir yaklaşımla ele alınıyor. Sivil katılımın artırılmasına, çevrimiçi platformlar aracılığıyla e-demokrasinin geliştirilmesine ve katılımcı bütçeleme uygulamalarının hayata geçirilmesine odaklanılıyor.
Finlandiya’daki yerel demokrasi yaklaşımının temel bileşenleri:
• www.otakantaa.fi (otakantaa =Görüşlerinizi Bizimle Paylaşın) tartışma forumu ve yerel yönetimlerin projelerinin kaydedildiği halka açık HARE projesiyle örneklendirilen, vatandaşların katılımını artırmayı amaçlayan dijital platformların kullanılması.
• Yerel demokrasi süreçlerinin ve kararlarının görünürlüğünü, anlaşılabilirliğini artırmaya yönelik çalışmalar.
• Kamu yönetiminde açık ve anlaşılır dil kullanımı, iletişimin güçlendirilmesi.
• Katılımcı karar alma sürecini ve açık veri girişimlerini destekleyen e-hizmetlerin geliştirilmesi.
Bu çalışmalar, Finlandiya’nın ulusal eylem planlarında ve yerel demokraside şeffaf, kapsayıcı ve duyarlı bir yönetim anlayışını teşvik etme kararlılığıyla bağdaşmaktadır.
CHAMBÉRY, FRANSA
https://oidp.net/en/practice.php?id=1391
Chambéry, Alp Dağları’nın Fransa merkezinde yer alıyor. İtalya’ya ve İsviçre’ye ulaşımın kolay olduğu kent, doğal Avrupa kavşağı olarak kabul ediliyor. Bu durum, güçlü uluslararası ilişkileri ve işbirliklerini artırıyor.
Chambéry’nin Alpler’deki konumu, doğal çevreye ve turizme odaklanan yerel politikaları ön plana çıkarıyor. Yeni belediye başkanı göreve başladığında, kolektivite, ortak akıl ve şeffaflık ilkelerine vurgu yaptı. Belediye başkanının ana hedefi, vatandaşları ve yerel demokrasiyi güçlendirerek kamu politikalarını birlikte oluşturmaktı.
Vatandaş katılımını artırmak amacıyla “Genel Yerel Demokrasi Kurultayları” (EGDL) başlatıldı. Süreç, belediye yetkilileri, kamu görevlileri, vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları arasındaki diyaloğu güçlendirmek amacıyla başlatıldı. Sürecin ilk aşamasında ortaya çıkan temel sorunlar şunlardı: Görüş ve önerilerin çoğu zaman aktarılamaması, yerel demokrasi toplantılarına genellikle aynı vatandaşların katılması, yerel demokratik mekanizmalara katılımın az olması.
İkinci aşamada, iletişimi ve işbirliğini geliştirecek öneriler değerlendirildi. Temel sorunlara yönelik geliştirilen çözüm önerileri, aynı süreçte ve amaçta uzlaşmak, kendini daha az ifade eden kesimlere ulaşmak, tarafların birbirini daha iyi anlaması için aracılar belirlemek, kısıtlamaları kaldırmak ve olanakları artırmak oldu.
Son aşamada, sonuçların uygulanmasına odaklanıldı. Bu süreçte, “Vatandaş Mahalle Konseyleri” kuruldu, yerel demokrasi için taahhütler benimsendi ve vatandaş katılımını artırmak için Territoire d’Engagement (Bağlılık Alanı) programına katılım sağlandı. Süreç, katılımcı atölye çalışmalarıyla tamamlandı. Bu girişim, Chambéry’de kapsayıcı ve etkili vatandaş katılımını teşvik ederek yerel demokrasiyi canlandırmayı başardı.
LEİPZİG, ALMANYA
https://www.newamerica.org/political-reform/reports/lessons-from-leipzig/lessons-for-local-democracy/
Yerel Demokrasiye Yönelik Dersler
Leipzig, vatandaşların yönetime katılımını sağlamak amacıyla oluşturduğu özgün bir kamusal anlayışa sahiptir. Leipzig’deki son 30 yıllık demokratik deneyimden dersler çıkarılabilir. Belediyelerin yerel demokrasiyi nasıl teşvik edeceğine dair yapılan çalışmalarda sivil toplumu ve katılımı destekleyecek yapılara odaklanılıyor. Vatandaş katılımı sağlanarak gücü paylaşmanın ve standart bilgi paylaşımı modellerinin ötesine geçmenin önemi vurgulanıyor. Leipzig’in gelecek vadeden yerel demokrasi modeli, doğrudan demokrasi aracılığıyla daha fazla güç paylaşımını kapsıyor. Katılımcılığı geliştirecek, şeffaflığa ve güvene dayanan güçlü vatandaş-kent ilişkisinin kurulması amaçlanıyor. Vatandaşların yönetime eşit katılımını sağlamanın gerekliliğine işaret ediliyor. Katılımda eşitlik ilkesi, farklı yöntemlere erişilebilirliği ve kent yönetiminde adil olmayan süreçleri tartışmaya açıyor. Esnek bürokrasinin ve vatandaşlarla doğru zamanda iletişim kurmanın önemi vurgulanıyor. Bu çalışmalarla yerel yönetimlerin uzun vadeli hedeflerine nasıl ulaşabileceği üzerinde duruluyor. Kentin, kriz ve çatışma dönemleri dahil olmak üzere zorlu dönemlerde sivil katılımı nasıl kullandığı inceleniyor, benzer durumlarda diğer kentlerin benimseyebileceği stratejiler ele alınıyor. Liberal yerel demokrasiyi, liberal olmayan güçlere karşı korumak için çalışma yapmanın önemi vurgulanıyor.
AMERİKA
https://www.oas.org/ext/en/democracy/munet
Amerika’da merkeziyetçiliğin azaltılması süreci, yerel hükümetlere sorumluluk yükledi. Bu süreç, hizmetlerin sunulmasında ve yerel kalkınmanın teşvik edilmesinde belediyelere önemli bir rol verdi. Belediyeler, sorumluluklarını yerine getirmek amacıyla yeteneklerini ve kaynaklarını güçlendirmeye ihtiyaç duydu.
Amerika Devletleri Örgütü (OAS), bu zorlukların üstesinden gelmek için MuNet E-Devlet ve Kadastro Programı’nı başlattı. Bu girişim, belediye operasyonlarını üç ana alanda geliştirmeyi hedefliyor: Şeffaflık, verimlilik ve vatandaş katılımı. MuNet, bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak yerel yönetimleri güçlendiriyor ve sosyo-ekonomik gelişimi sağlıyor.
MuNet, paydaşlar arasında işbirliğini ve en iyi uygulamaların paylaşımını destekleyen MuniRedes adlı sanal bir topluluğu da kapsıyor. Program, tüm belediyelerin bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanmasını, bu sayede verimliliği ve şeffaflığı artırmayı hedefliyor. MuNet’in kadastro bölümü, mülkiyet vergisi toplamak, bölgesel planlamayı iyileştirmek amacıyla kadastro ve sicil operasyonlarını modernize etmeyi amaçlıyor. Bu çaba, planlama ve sürdürülebilir ekonomik gelişim için kadastronun çok amaçlı kullanımını destekliyor, yerel ve ulusal düzeyde verimliliği ve şeffaflığı artırmaya odaklanıyor.